Yara ile Başlayan Kelimeler
YARA ile başlayan 66 kelime bulunuyor. Başında YARA olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Yara kelimesinin anlamı nedir? Yara ile biten kelimeler. İçinde yara olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
15 Harfli Kelimeler
YARARLANDIRILMA22
14 Harfli Kelimeler
YARARLANDIRMAK20
13 Harfli Kelimeler
YARAMAZLAŞMAK23, YARARLANDIRMA19, YARARLANILMAK17
12 Harfli Kelimeler
YARAMAZLAŞMA22, YARADILIŞTAN21, YARADANCILIK21, YARARLANILMA16
11 Harfli Kelimeler
YARADILIŞLI21, YARARSIZLIK19, YARATICILIK19, YARAŞTIRMAK18, YARARLANMAK14
10 Harfli Kelimeler
YARAYIŞSIZ23, YARAŞIKSIZ21, YARAMAZLIK17, YARARCILIK17, YARAŞTIRMA17, YARATIMSAL15, YARATILMAK14, YARALANMAK13, YARARLANMA13
9 Harfli Kelimeler
YARAYIŞLI18, YARAMAZCA18, YARADILIŞ18, YARATIMCI17, YARATILIŞ16, YARAŞIKLI16, YARALANIŞ15, YARATILMA13, YARAMAMAK13, YARASALAR12, YARALANMA12,
8 Harfli Kelimeler
YARATICI15, YARARSIZ15, YARAŞMAK14, YARATMAK11, YARARLIK11, YARANMAK11, YARALAMA11
7 Harfli Kelimeler
YARANIŞ13, YARATIŞ13, YARAŞMA13, YARAŞIR13, YARAŞIK13, YARARCI13, YARAMAZ13, YARADAN11, YARATIM11, YARASIN11, YARAMAK10, YARATMA10, YARATIK10, YARARLI10, YARANMA10
6 Harfli Kelimeler
YARALI9, YARAMA9, YARASA9, YARATI9
5 Harfli Kelimeler
YARAŞ10, YARAK7, YARAN7, YARAR7
4 Harfli Kelimeler
YARA6
YARA
-
Keskin bir şeyle veya bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik
Yaranı tımar ettiler mi? - Nazım Hikmet
-
Bir şeyin iç veya dış yüzünde herhangi bir etki ile oluşan ve tehlikeli olabilen oyuk, gedik, yarık
Geminin omurgasındaki yara.
- Vücutta işlemekte olan çıban
-
Dert, üzüntü, acı
Bu yarayı deşmeyin.
Ata Sözleri ve Deyimler
- yara açmak
- yara almak
- yara işlemek
- yara kapanmak
- yarasını deşmek
- yarası olan gocunur (veya gocunsun)
- yaraya merhem olmak
- yaraya tuz biber ekmek
- yarayı tazelemek
Birleşik Kelimeler: yara bandı, yara bere, yara otu, açık yara, ağır yara, kızılyara, ciğer yarası, dil yarası, gönül yarası, kalp yarası, yatak yarası, yürek yarası
YARAK
- Silah
- Erkeklik organı
Birleşik Kelimeler: dalyarak
YÂRAN (Kelime Kökeni: Farsça yārān)
-
Dostlar
Durup el bağlayalar yâran saf saf - Baki
-
Bir amaç çevresinde toplanmış veya aynı amacı güttükleri için bir araya gelmiş olanların tümü
Rusçuk yâranı. Malta yâranı.
YARAR
-
Bir işten elde edilen iyi sonuç, fayda, avantaj
Al takke ver külah, kırsal kesimi çocuğunu okutmanın yararına inandırdık. - Attila İlhan
-
Çıkar
Kızılay yararına bir balo.
-
Yarayan, elverişli, uygun
Sanat yalnız insanları ıslah etmeye yarar bir vasıtadır. - Yahya Kemal Beyatlı
Ata Sözleri ve Deyimler
- yararı dokunmak
- yararı olmak
Birleşik Kelimeler: kamu yararı
YARALI
-
Yarası olan, yaralanmış (kimse), mecruh
Yaralılarımızı develer üstünde götürüyoruz. - Falih Rıfkı Atay
-
Dertli, üzüntülü
Her şeye layık ama layık olduğu hiçbir şeye kavuşamamış bir yaralı adamdı. - Yusuf Ziya Ortaç
Ata Sözleri ve Deyimler
- yaralı kuşa kurşun sıkılmaz
- yaralı parmağa işememek
Birleşik Kelimeler: gönlü yaralı, yüreği yaralı
YARAMA
- Yaramak işi
YARASA
-
Yarasalardan, ön ayakları perdeli kanat biçiminde gelişmiş, vücudu yumuşak sık kıllarla kaplı, iskeletleri hafif yapılı, uçabilen memeli hayvan (Vespertilio)
Çırpındı üç yarasa kanadı karanlıkta / Gün görmeyen gözleri üçünün de hanlıkta - Faruk Nafiz Çamlıbel
YARATI
- Yaratım
YARAMAK
-
Bir şey yararlı olmak, yarar sağlamak
Sertleşmeyi bilmeyen bir iyilik, iyilik olmakta ısrar eden bir iyilik neye yarar? - Cemil Meriç
- Bir iş için uygun olmak, kullanılır olmak
- Sağlık bakımından elverişli olmak
-
İşine gelmek
Seçim barajı bazı partilere yaradı.
Ata Sözleri ve Deyimler
- yaramamak
- yarasın!
YARATMA
-
Yaratmak işi
Bir sihirli kelimesi içinde şimşekler yaratmaya kadirdi. - Hüseyin Cahit Yalçın
YARATIK
-
Yaratılmış canlı varlık, mahluk
Her varlık bir yaratıktır. Her yaratık da canlı. - Necip Fazıl Kısakürek
YARARLI
-
Yarar sağlayan, yararı olan, yarayışlı, faydalı, nafi, avantajlı
Anlattıklarınız benim için çok yararlı. - Ahmet Ümit
Ata Sözleri ve Deyimler
- yararlı kılmak
- yararlı olmak
YARANMA
-
Yaranmak işi
Yaranmaya çabalar, güçlü olduğumuzu kabul ettirmeye kalkar, dolaplar çeviririz. - Behçet Necatigil
YARAŞ
-
Girişken (kimse)
Öbürü ne kadar çekingen ve sessiz ise bu o kadar yaraş ve konuşkan, tam manasıyla bir İstanbul kadını. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
YARATMAK
-
Allah, olmayan bir şeyi var etmek
Allah, mutlaka dünyayı kullarına sevdirmek için baharı yaratmış olacaktı. - Ömer Seyfettin
-
Zekâ, düşünce ve hayal gücünden yararlanarak o zamana kadar görülmeyen yeni bir şey ortaya koymak, yapmak
Bir cazibe yaratmak için ne yapmalı diye düşünüyorduk. - Falih Rıfkı Atay
-
Olmasına, ortaya çıkmasına yol açmak, sebep olmak
Bu haber sinirli bir hava yarattı. Yangın büyük tehlike yarattı.