YAPILABİLİRLİK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

YAPILABİLİRLİK harflerini içeren 6 harfli 44 kelime bulunuyor. 6 harfli YAPILABİLİRLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

APAYRI13, YIPRAK13, YALPIK13, YAPRAK12, YALPAK12, ALPLIK11, ALAPLI11, BALAYI11, KAPALI11, PIRLAK11, PARALI11, BAYRAK10, KAPARİ10, KALPLİ10, LİPARİ10, PİLAKİ10, PİLİLİ10, PARLAK10, YİLBİK10, AYARLI9, AYAKLI9, ALAYLI9, BALLIK9, BALKIR9, YAKALI9, YAKARI9, YARALI9, YARLIK9, BİRLİK8, BALKAR8, İYİLİK8, İBİKLİ8, İLARYA8, RİYALA8, YARLİK8, ARKALI7, ARALIK7, ARAKLI7, KİRALI7, KARALI7, ALKALİ6, İRİLİK6, İLLAKİ6, İLİKLİ6

ALKALİ (Kelime Kökeni: Fransızca alcali)

[isim]

[kimya]

  • Alkali metallerin hidroksitleriyle amonyum hidroksitin genel adı

Birleşik Kelimeler: alkali metaller, alkalimetre

İRİLİK

[isim]

  • İri olma durumu

İLLAKİ (Kelime Kökeni: Arapça illā + Farsça ki)

[zarf]

  • İlla

    Bildiğimiz şeyleri bilebilmek için illaki bir alamet bekleriz. - Elif Şafak

İLİKLİ

[sıfat]

  • İliği olan
  • İliklenmiş

    Küçük küçük kırmızı çiçekli gömleğinin yalnız boğazına tesadüf eden düğmesi ilikli, ötekiler açıktı. - Sait Faik Abasıyanık

ARKALI

[sıfat]

  • Arkası olan

[mecaz]

  • Koruyanı, dayanağı olan, pistonlu, iltimaslı

    Kadronun dört yüzden yukarısı masabaşında bile oturmayan arkalıların. - Rıfat Ilgaz

ARALIK

[isim]

  • Ara

    İki masa arasında bir metre aralık var.

  • Uygun, elverişli durum, fırsat
  • Evin iki bölümü veya iki oda arasındaki dar geçit, geçenek, koridor
  • Yılın on ikinci ayı, ilk kânun, kânunuevvel
  • Tuvalet
  • Basımcılıkta harfler veya satırlar arasındaki açıklık, espas

[sıfat]

  • Yarı açık, tam kapanmamış

    İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu. - Çetin Altan

[ekonomi]

  • Borsada hisse senetlerinin alım satım emirlerinin verildiği süre

[fizik]

  • Bir sesi bir başka sesten, kalına veya inceye doğru ayıran uzaklık

[müzik]

  • İki nota arasındaki perde uzaklığı

[müzik]

  • Portenin paralel çizgileri arasındaki boşluk

    Portenin beş çizgisi arasında dört aralık vardır.

[spor]

  • Toplu beden eğitiminde art arda dizilenleri ayıran açıklık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aralık vermek

Birleşik Kelimeler: aralık korozyonu, aralık oyunu, bir aralık, dar aralık, o aralık, hava aralığı, tavan aralığı

[isim]

  • Iğdır iline bağlı ilçelerden biri

ARAKLI

[isim]

  • Trabzon iline bağlı ilçelerden biri

KİRALI

[sıfat]

  • Kiralanmış olan

KARALI

[sıfat]

  • Karası (II) olan
  • Üzeri kalemle karalanmış

Birleşik Kelimeler: aklı karalı

BİRLİK

[isim]

  • Tek, bir olma durumu, vahdaniyet

    Tanrı'nın birliğine inanır.

  • Bir arada olma durumu, vahdet

    Türk milletinin birliği.

  • Bağlılık, benzerlik, bağlantı, vahdet

    Dil birliği. Ülkü birliği.

  • Belli bir topluluğun yararlarını korumak için kurulmuş dernek

    Mühendisler birliği. Öğretmenler birliği.

[sıfat]

  • Bir taneden oluşmuş, bir tane alabilen

    Birlik cezve.

[askerlik]

  • Bölük, tabur, alay vb. bir bütün sayılan topluluk

    Birliğine dönerken karısını kendi anasının babasının yanına bıraktı. - Necati Cumalı

[edebiyat]

  • Konunun bir ana düşünce çevresinde toplanması

[felsefe]

  • Bölünmezliği içeren yalın bütün

[müzik]

  • En büyük değerdeki nota, dört dörtlük

Ata Sözleri ve Deyimler

  • birlik olmak
  • birlikten kuvvet doğar

Birleşik Kelimeler: beşibirlik, günübirlik, zırhlı birlik, acemi birliği, ağız birliği, çıkarma birliği, dağ birliği, dil birliği, din birliği, el birliği, evlilik birliği, gönül birliği, görüş birliği, güç birliği, gümrük birliği, hava birliği, ırk birliği, ihtiram birliği, iş birliği, kader birliği, mal birliği, mekanize birliği, oy birliği, söz birliği, şirketler birliği, tören birliği, varlık birliği, yüklem birliği, paraşüt birlikleri, üç birlik kuralı, iş birlikli

BALKAR

[isim]

  • Malkar

İYİLİK

[isim]

  • İyi olma durumu, salah
  • Karşılık beklenilmeden yapılan yardım, kayra, lütuf, kerem, ihsan, inayet

    Bu iyiliğini ebediyete kadar unutmayacaktı. - Cahit Uçuk

  • Sağlığı yerinde olma durumu, esenlik

    İyilik haberlerinizi aldım.

  • Yarar veya elverişlilik, nimet

    Bu bahçeye ayak bastığım andan beri toprağın iyiliğini kendimde hissediyordum. - Kemal Bilbaşar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iyiliğe iyilik her kişinin kârı, kötülüğe iyilik er kişinin kârı
  • iyiliği dokunmak
  • iyilik bilmek
  • iyilik eden iyilik bulur
  • iyilik et denize at, balık bilmezse Halik bilir
  • iyilik etmek
  • iyilik görmek
  • iyilik iki baştan olur

Birleşik Kelimeler: iyilikbilir, iyilikbilmez, iyilik güzellik, iyilik perisi, iyilik sağlık, iyiliksever

İBİKLİ

[sıfat]

  • İbiği olan

    Ak, kırmızı ibikli cins tavuklar vardı gözünün önünde. - Oktay Rifat

İLARYA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Gümüş balığının küçüğü

RİYALA (Kelime Kökeni: İtalyanca reale)

[isim]

[tarih]

  • Osmanlı donanmasında tuğamirale eş bir rütbe