YAPRAKSIZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

YAPRAKSIZ harflerini içeren 5 harfli 45 kelime bulunuyor. 5 harfli YAPRAKSIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ZIPKA13, AYSIZ12, KAYIP12, PAZAR12, YAPIK12, PARYA11, PRAYA11, SAPKI11, SAPIK11, YAPAK11, YAZIK11, YAZIR11, ARSIZ10, AKPAS10, KASAP10, PARSA10, PASAK10, RASPA10, SIZAK10, SARPA10, SARIZ10, SAPAK10, SAKIZ10, YAZAR10, ZARSI10, ARIZA9, KIYAS9, PARKA9, SAZAK9, SAYRI9, AYRIK8, AYSAR8, KIRAY8, KAYIR8, SARAY8, YARIK8, YASAK8, KASIR7, KAYRA7, KAYAR7, SARIK7, YARAK7, YARKA7, SARAK6, SAKAR6

SARAK

[isim]

[mimarlık]

  • Yapı yüzeylerinde yatay, enli, az çıkıntılı, süslü veya düz silme

SAKAR

[isim]

  • Bazı hayvanların, özellikle atların alınlarında bulunan beyaz leke, küçük akıtma

[sıfat]

  • Sık sık küçük, önemsiz kazalar yapan (kimse)

    Orada ne babamın sakar hareketlerinden ne annemin çehresindeki hüznünden haberim olurdu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: sakar meke, sakar otu

KASIR (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṣr)

[isim]

[eskimiş]

  • Köşk

    Padişah bu kasırdan donanmanın sefere çıkışını izlermiş. - Ahmet Ümit

KAYRA

[isim]

  • Yüksek tutulan veya sayılan birinden gelen iyilik, lütuf, ihsan, atıfet, inayet

Birleşik Kelimeler: Tanrı kayrası

KAYAR

[isim]

[halk ağzında]

  • Hayvanların eskiyen nallarının çivilerini değiştirme işlemi
  • Pay

SARIK

[isim]

  • Sarılarak meydana getirilen başlık

    O artık sarığı ile, cübbesi ve lapçınları ile tam bir hoca efendi idi. - Tarık Buğra

  • Kavuk, fes gibi bazı başlıkların üzerine sarılan tülbent, şal vb

YARAK

[isim]

[eskimiş]

  • Silah

[kaba konuşmada]

  • Erkeklik organı

Birleşik Kelimeler: dalyarak

YARKA (Kelime Kökeni: Bulgarca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Büyük piliç

AYRIK

[sıfat]

  • Ayrılmış

    Yandan ayrık, tek tük gümüş pırıltılı saçları. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Ayrı tutulan, başkalarına benzemeyen, ayrıcalı, müstesna
  • Kural dışı
  • Düzgün ve uygun olmayan, çarpık

    Apış arasına fazla tülbent ve mermerşahi tıkarak bebeği çarpık ve ayrık bacaklı, tenasüpsüz olmaktan korur. - Refik Halit Karay

[isim]

  • Ayrık otu

Birleşik Kelimeler: ayrık kümeler, ayrık otu

AYSAR

[sıfat]

  • Ayın etkisiyle huyunun değiştiği sanılan (kimse)
  • Değişken huylu, kararsız (kimse)

KIRAY

[sıfat]

  • Yol kesen, asi
  • Genç, delikanlı

KAYIR

[isim]

[halk ağzında]

  • Kalın kum
  • İnce kum

SARAY (Kelime Kökeni: Farsça serāy)

[isim]

  • Hükümdarların veya devlet başkanlarının oturduğu büyük yapı

    Sarayın içine girmiş olanlar bir bir süngülendiler. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Kamu işlerinin yürütüldüğü büyük yapı

    Emniyet Sarayı. Spor ve Sergi Sarayı.

[mecaz]

  • Görkemli ve gösterişli yapı

    Bu ev bir saray.

[eskimiş]

  • Devlet başkanı ve çevresi

    Saraydan çağrılmış.

Birleşik Kelimeler: saray çiçeği, saray konut, saray lokması, saray menekşesi, saraypatı, kervansaray, adalet sarayı, belediye sarayı, kitap sarayı, kültür sarayı, satış sarayı

[isim]

  • Tekirdağ iline bağlı ilçelerden biri
  • Van iline bağlı ilçelerden biri

YARIK

[isim]

  • Yarılarak açılmış yer, geniş çatlak

    Tam öğle vakitleri yüksek kaya yarığının dibinde toplanıyor, bir saat kadar güneşleniyorduk. - Aka Gündüz

  • İnce bir çizgi durumunda açılmış yara

[mecaz]

  • Anlaşmazlık

    Şimdiden birtakım yarıklar açan siyasi rekabetten başka ne mana verilebilirdi? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[fizik]

  • Küçük bir ışık demeti elde etmek için ışık kaynağının önüne konulan, saydam olmayan bir düzlem üzerine açılmış, dikdörtgen biçiminde küçük delik

[tıp]

  • Çatlak

[argo]

  • Dişinin cinsel organı

[sıfat]

  • Yarılarak açılmış veya yarılarak oluşmuş

Birleşik Kelimeler: yarık dudak, karnıyarık, tabanı yarık, dudak yarığı

YASAK

[isim]

  • Bir işin yapılmasına karşı olan yasal veya yasa dışı engel, memnuiyet

    İçki yasağı. Av yasağı.

[sıfat]

  • Yapılmaması istenmiş olan, yok, memnu, haram

    Bizim çocukluğumuzun şiirlerinde neşe yasak denecek kadar ayıptı. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yasağı (veya yasakları) çiğnemek
  • yasak etmek
  • yasak olmak
  • yasak savmak

Birleşik Kelimeler: yasak aşk, yasak bölge, yasak ilişki, yasak kitap, yasak meyve, av yasağı, basın yasağı, seçim yasağı