YAPRAKKURUSU Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
YAPRAKKURUSU harflerini içeren 5 harfli 33 kelime bulunuyor. 5 harfli YAPRAKKURUSU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ASPUR11,
KARAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳarār)
-
Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı
Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver
-
Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kesin yargı, hüküm
Yargıç kararı.
-
Bu yargıyı bildiren belge
Mahkeme kararını aldı.
- Değişmeyen, düzenli durum, düzenlilik, yöntemlilik
-
Değişmez olma
Havanın hiç kararı yok.
-
Tam ölçüsünde, ne az ne çok
Yemeğin tuzu karar.
- Türk müziğinde, taksim yaparken ana makama dönüş
Ata Sözleri ve Deyimler
- karara bağlamak
- karara kalmak
- karar almak
- karar altına almak
- karara varmak
- karar bulmak
- kararında bırakmak
- karar kılmak
- karar vermek
Birleşik Kelimeler: kararname, bir karar, kavlükarar, nihai karar, orta karar, tashihikarar, ara kararı, arama kararı, gıyap kararı, görevsizlik kararı, göz kararı, hakem kararı, mahkeme kararı, takipsizlik kararı
AKSAK
- Aksayan, hafifçe topallayan
-
İyi gitmeyen, iyi işlemeyen
İşin aksak yönü.
- Eski Yunan ve Latin şiir ölçüsünde, sondan bir önceki hecesi kısa olacak yerde uzun olan dize
- Türk müziğinde kıvrak bir usul
Ata Sözleri ve Deyimler
- aksak eşekle yüksek dağa çıkılmaz
Birleşik Kelimeler: ağır aksak, yürük aksak, raks aksağı, Türk aksağı
KURAK
-
Yağışsız (hava, mevsim, yıl)
Kurak bir yıl geçiriyoruz.
-
Nem tutmayan, çabuk kuruyuveren, çorak (toprak)
Bulunduğu toprağın ve yerin sulak, kurak, sıcak ve soğuk olmasına göre gelişir. - Burhan Felek
Birleşik Kelimeler: yarı kurak
SARAK
- Yapı yüzeylerinde yatay, enli, az çıkıntılı, süslü veya düz silme
SAKAR
- Bazı hayvanların, özellikle atların alınlarında bulunan beyaz leke, küçük akıtma
-
Sık sık küçük, önemsiz kazalar yapan (kimse)
Orada ne babamın sakar hareketlerinden ne annemin çehresindeki hüznünden haberim olurdu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: sakar meke, sakar otu
SAKAK
- Çene altı
KAYRA
- Yüksek tutulan veya sayılan birinden gelen iyilik, lütuf, ihsan, atıfet, inayet
Birleşik Kelimeler: Tanrı kayrası
KAYAR
- Hayvanların eskiyen nallarının çivilerini değiştirme işlemi
- Pay
KAYAK
- Kar, su veya çim üzerinde kaymak için ayağa takılan araç, ski
- Bu aracı kullanarak yapılan spor
Birleşik Kelimeler: kayakevi, tekerlekli kayak, asfalt kayağı, çim kayağı, su kayağı
YARAK
- Silah
- Erkeklik organı
Birleşik Kelimeler: dalyarak
YARAR
-
Bir işten elde edilen iyi sonuç, fayda, avantaj
Al takke ver külah, kırsal kesimi çocuğunu okutmanın yararına inandırdık. - Attila İlhan
-
Çıkar
Kızılay yararına bir balo.
-
Yarayan, elverişli, uygun
Sanat yalnız insanları ıslah etmeye yarar bir vasıtadır. - Yahya Kemal Beyatlı
Ata Sözleri ve Deyimler
- yararı dokunmak
- yararı olmak
Birleşik Kelimeler: kamu yararı
YARKA (Kelime Kökeni: Bulgarca)
- Büyük piliç
AYSAR
- Ayın etkisiyle huyunun değiştiği sanılan (kimse)
- Değişken huylu, kararsız (kimse)
KURYA (Kelime Kökeni: İngilizce curia)
- Vatikan'ı yöneten yürütme ve yargılama organlarının bütünü
KUSUR (Kelime Kökeni: Arapça ḳuṣūr)
-
Eksiklik, noksan, nakisa
Bizden şerefli yırtıcı kuş, kan emen böcek / Tanrı'm o yolda rızkını vermiş, kusuru yok. - Mehmet Çınarlı
- Özür
- Bilerek veya bilmeyerek bir işi gereği gibi yapmama
- Elverişsiz durum
Ata Sözleri ve Deyimler
- kusura bakmamak (veya kalmamak)
- kusur aramak
- kusur bulmak
- kusur etmek
- kusur etmemek
- kusur işlemek
Birleşik Kelimeler: ağır kusur