YAPAKÇILIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
YAPAKÇILIK harflerini içeren 6 harfli 34 kelime bulunuyor. 6 harfli YAPAKÇILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
APAÇIK14,
AYAKLI
-
Ayağı olan
Odanın ortasına üç ayaklı masayı koymuş, etrafına sandalyeleri diziyordu. - Peyami Safa
-
Bir destekle yere dayanan
Ayaklı kadeh.
-
Ayakla işletilen
Ayaklı dikiş makinesi.
Birleşik Kelimeler: ayaklı ansiklopedi, ayaklı canavar, ayaklı gazete, ayaklı koşma, ayaklı kütüphane, ayaklı mâni, iki ayaklı, kan ayaklı, kanı ayaklı, çift ayaklılar, çok ayaklılar, dört ayaklılar, karından ayaklılar, kolsu ayaklılar, kürek ayaklılar, on ayaklılar, perde ayaklılar, yüzgeç ayaklılar
ÇALKAK
- Çalkar
YAKALI
-
Herhangi bir biçimde yakası olan
Damat orta yaşlı bir zat olup kadife yakalı lacivert bir palto giymişti. - Haldun Taner
Birleşik Kelimeler: yakalı kamçılılar, altın yakalı, beyaz yakalı, çelik yakalı, mavi yakalı, pembe yakalı, yeşil yakalı
- Boynu üzerinde manto yakasına benzeyen tüyleri bulunan bir tür güvercin
AYILIK
- Kabalık, kaba davranış
Ata Sözleri ve Deyimler
- ayılık etmek
ALIKÇA
-
Alık benzeri
Yüzünde hayli alıkça denebilecek bön bir mutluluk ifadesi vardı. - Murathan Mungan
-
(alı'kça) Alık olana yaraşır bir biçimde
O andaki hayretimi hatırladıkça / Rejisöre bakakaldım öyle alıkça. - Enis Behiç Koryürek
ALAÇIK
-
Üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe, çardak
Pamuk ırgatları alaçıkların önüne oturmuşlar, koza çekiyorlardı. - Yaşar Kemal
- Keçeden yapılan çadır
KAÇLIK
-
Bir nesnenin sayıca ne kadar olduğunu soran söz
Kaçlık paket istersiniz?
KALPAK
-
Kesik koni biçiminde deri, kürk veya kumaştan yapılmış başlık
Al bir kalpak giymişti al / Al bir ata binmişti al / Zafer ırak mı dedim / Aha diyordu - Fazıl Hüsnü Dağlarca
AÇKILI
- Açkı yapılmış, perdahlanmış, perdahlı
ÇAKILI
-
Çivi, kazık vb. bir şeyle tutturulmuş
Duvara çakılı büyük rakkaslı saati tamire götüren hademe, Reşat'ın omzuna adamakıllı bindirmiş. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Çakılmış, bir şeye bağlı
Genç kadın, forsaların çakılı bulunduğu oturak dairesini görmeyi merak ediyordu. - Feridun Fazıl Tülbentçi
-
Yeri değişmez, sabit
Gülnaz için için ağlıyor, gözleri hep öyle döşemeye çakılı. - Emine Işınsu
Ata Sözleri ve Deyimler
- çakılı kalmak
ÇAYLAK
- Yırtıcılardan, uzun kanatlı, çengel gagalı, küçük kuşları ve fare gibi zararlı hayvanları avlayan, tavuk büyüklüğünde bir kuş (Milvus migrans)
- Toy (I)
Birleşik Kelimeler: çaylak fırtınası, acemi çaylak
ILIKÇA
- Biraz ılık, ılıcak
KAPLIK
- Kap kacak koymaya yarayan yer
-
Defter, kitap vb.ni kaplamaya yarayan
Kaplık kâğıt.
-
Herhangi bir kap dolduracak miktarda olan
İki kaplık aşure.
KAPALI
-
Kapanmış olan, açılmamış, açık karşıtı
Şimdi oğlunu kanlı göğsü, kapalı gözleri, mor dudaklarıyla görür gibi oluyordu. - Nazım Hikmet
- Geçilmez durumda olan
- Çalışma süresi sona ermiş (iş yeri)
- Başı örtülü (kadın)
- Açık ve kesin söz kullanmadan söylenen, müphem
-
Gizli, saklı
Meclisler, iç tüzük hükümlerine uygun olarak kapalı oturumlar yapabilir.
-
Açık olmayan (giyecek)
Damalı bir eteklik, açık mavi kapalı bir yün kazak giymişti. - Necati Cumalı
-
Bulutlu, karanlık (hava)
Ankara'nın soğuk, kapalı havalı günlerinden biriydi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
İçe dönük yaradılışta olan
Ateşoğlu ile yirmi yıldır denizde yoldaşlık ederim. Ben böyle kapalı adama hiç rastlamadım. - Halikarnas Balıkçısı
-
Dış çevreyle ilişki içerisinde olmayan
Ayrıca ben, oldukça kapalı bir çevrede yetişmiştim. - Adalet Ağaoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- kapalı geçmek
- kapalı olmak
- kapalı yetişmek
Birleşik Kelimeler: kapalı bölge, kapalı çarşı, kapalı devre, kapalı duruşma, kapalı gişe, kapalı görüş, kapalı hava, kapalı hece, kapalı kalp ameliyatı, kapalı kutu, kapalı oturum, kapalı rejim, kapalı tohumlular, kapalı toplum, kapalı tribün, kapalı yer korkusu, kapalı yüzme havuzu, gözü kapalı, ucu kapalı, üstü kapalı
KILÇIK
- Balıkların eti arasında bulunan diken gibi ince ve küçük kemik
- Fasulye, bakla vb. sebzelerin yeşil kabuğunda ve ekin başaklarında bulunan sert ve kıl gibi uzun lif
- Alttaki güreşçinin, kuyruk sokumunu hızla ve birdenbire havaya kaldırarak sırtına abanmış olan güreşçinin dengesini bozup onu ön veya yan tarafına aşırıp atması
Ata Sözleri ve Deyimler
- kılçık atmak
Birleşik Kelimeler: karakılçık