YANSITICILIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

YANSITICILIK harflerini içeren 6 harfli 43 kelime bulunuyor. 6 harfli YANSITICILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KIYICI14, SAYICI14, YIKICI14, KIYACI13, SIKICI13, YAKICI13, ASKICI12, SILACI12, SATICI12, SIKICA12, AYNISI11, ACILIK11, ACIKLI11, AKINCI11, AKILCI11, ILICAK11, KALICI11, KAYISI11, SAYILI11, AYILIK10, AYILTI10, KANCIL10, KILCAN10, YASTIK10, YATILI10, ANITSI9, ASILTI9, ASKILI9, ASINTI9, IKINTI9, YANLIK9, YATKIN9, ANITLI8, ANILIK8, ATKILI8, ALINTI8, AKINTI8, KINALI8, SALTIK8, TIKALI8, TANSIK8, TAKILI8, TALKIN7

TALKIN (Kelime Kökeni: Arapça telḳīn)

[isim]

[din bilgisi]

  • Ölü gömüldükten sonra mezar başında imamın söylediği dinî sözler, telkin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • talkın vermek

ANITLI

[sıfat]

  • Anıtı olan

ANILIK

[isim]

  • İçine hatıraların yazıldığı defter, hatıra defteri

[sıfat]

  • Anı özelliği taşıyan

ATKILI

[sıfat]

  • Atkısı olan

ALINTI

[isim]

[edebiyat]

  • Bir yazıya başka bir yazarın yazısından alınmış parça, aktarma, iktibas

[dil bilgisi]

  • Başka bir dilden alınmış kelime

AKINTI

[isim]

  • Akma işi

    Musluğun akıntısı bir türlü kesilemedi.

  • Havanın veya suyun herhangi bir yöne doğru yer değiştirmesi, akım, cereyan

    Bataklıklardan kurtulduktan sonra akıntıyı takip ederek bir köye giriyordum. - Ömer Seyfettin

  • Eğiklik, eğim, meyil

    Bu damın akıntısı az gelmiş.

  • Çam türü ağaçlarda bulunan reçinenin eriyerek akması olayı
  • Sıvı yapıştırıcıların ağaç yüzeylerine gereğinden çok sürülmesi ile oluşan durum

[tıp]

  • Hastalık sebebiyle vücudun herhangi bir yerinden sulu madde akması

    Ertesi sabah sol kulağımda ağrı ile beraber akıntı başladı. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akıntıya (veya akıntıya karşı) kürek çekmek
  • akıntıya kapılmak

Birleşik Kelimeler: akıntı bilimi, akıntı çağanozu, akıntıölçer, deniz akıntısı

KINALI

[sıfat]

  • Kına ile boyanmış olan
  • Kınanın renginde veya kızıl renkte olan

    Bıyıklarının ortası belli ki tütün zifirinden kınalı bir renk almıştı. - Refik Halit Karay

[isim]

  • Yapıncak(II)

Birleşik Kelimeler: kınalı bamya, kınalı keklik, kınalı kuzu, kınalı yapıncak, geçmişi kınalı, ölüsü kınalı

SALTIK

[sıfat]

[felsefe]

  • Mutlak

[toplum bilimi]

  • Bağımsız, göreli olmayan ve kendi başına tam sayılan (bir olgunun niteliği)

TIKALI

[sıfat]

  • Kapanmış, herhangi bir şeyin geçmesine imkân vermeyen, tıkanmış

Birleşik Kelimeler: kulağı tıkalı

TANSIK

[isim]

[eskimiş]

  • İnsan aklının alamayacağı, şaşırtıcı, olağanüstü olay, mucize

    Bir gün Oğuz Atay'ın bir tansık gibi edebiyatımızdan geçtiğini kavrayacağız. - Selim İleri

TAKILI

[sıfat]

  • Takılmış, tutturulmuş, asılmış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takılı kalmak

ANITSI

[sıfat]

  • Anıtı andıran, anıta benzeyen, anıt gibi, anıtımsı, abidemsi

ASILTI

[isim]

[fizik]

  • Çözünemeyen madde parçacıklarının dibe çökmeden bir sıvı ortamda kalmış durumu, süspansiyon
  • Böyle bir sıvı karışımı, süspansiyon

ASKILI

[sıfat]

  • Askısı olan

    Askılı, uzun, tiril tiril bir elbise giymişti. - Elif Şafak

ASINTI

[isim]

  • Bir işi hemen yapmayıp bekleterek geri bırakma, tehir, tavik

    İşi asıntıya bıraktı. İş asıntıda kaldı.

  • Birini tedirgin edecek kadar üzerine düşme

[argo]

  • Sırnaşan, tebelleş olan kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • asıntı olmak