YANSITMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
YANSITMAK harflerini içeren 6 harfli 31 kelime bulunuyor. 6 harfli YANSITMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
YASMIK11,
KATMAN
- Birbiri üzerinde bulunan yassıca maddelerin her biri, tabaka
- Altında veya üstünde olan kayaçlardan gözle veya fiziksel olarak az çok ayrılabilen, kalınlığı 1 santimetreden az olmayan tortul kayaç birimi, tabaka
- Bir toplum içinde makam, şöhret, meslek vb. bakımdan ayrılan topluluklardan her biri, tabaka
Birleşik Kelimeler: katman bulut, alt katman, toplumsal katman, üst katman
NATIKA (Kelime Kökeni: Arapça nāṭiḳa)
- Düşünüp söyleme yeteneği
- Düzgün ve iyi konuşma yeteneği
AKITMA
-
Akıtmak işi, isale
Oğlunun o eciş bücüş burnunun dikine gitmeye başladığı günlerde, tüm ilgisini ve sevgisini büyük kızına akıtmaya başlamıştı. - Elif Şafak
- Hayvanların, özellikle atların alınlarında bulunan ve burunlarına doğru uzanan beyaz leke
- Un, süt, yağ, yumurta, şeker veya pekmezle yoğrularak cıvık bir duruma getirilen hamurun kızgın sac üzerinde pişirilmesiyle yapılan bir tatlı türü
- Enli bilezik
KINAMA
- Kınamak işi, ayıplama, takbih
Birleşik Kelimeler: kınama cezası
KAYTAN
-
Pamuk veya ipekten sicim
Nefise, titreyerek bir küçük torbaya benzeyen bu atlas kesenin kaytanını çözdü, ağzını açtı. - Halit Ziya Uşaklıgil
- Yelkeni yarı kapatmak için kullanılan örgü halat
Birleşik Kelimeler: kaytan bıyık
MAKSAT (Kelime Kökeni: Arapça maḳṣad)
-
İstenilen şey, amaç, gaye, erek
Bugün oraya gitmeden evvel, Maarif idaresine uğradım. Maksadım evrakı geriye almaktı. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- maksat gütmek
- maksat hasıl olmak
- maksat muhabbet olsun
MANTIK (Kelime Kökeni: Arapça manṭiḳ)
-
Doğru düşünme sanatı ve bilimi
Akılla, mantıkla açıklanmayacak durumlar vardır dünyada. - Necati Cumalı
-
Doğru düşünmenin yolu ve yöntemi
Ali Rıza bey gerçi bir vakit bu mantığa kulak vermiyor göründü. - Reşat Nuri Güntekin
- Düşüncenin ve düşüncenin varlık biçimlerinin, ögelerinin, türlerinin, olanaklarının, yasalarının ve düşünce bağlamlarının bilimi, lojik
Birleşik Kelimeler: mantık dışı, mantık öncesi, modern mantık, simgesel mantık
SINAAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣināʿat)
- Zanaat
SATMAK
-
Bir değer karşılığında bir malı alıcıya vermek
Geniş arazisini parselleyip sattı. - Tarık Buğra
- Kendinde olmayan bir şeyi var gibi göstermek, taslamak
- Bir kimse, kendini veya başkasını olduğundan daha önemli, yetkili ve değerli göstermek
- Bir çıkar karşılığında bir şeyi gözden çıkarmak, feda etmek
-
Bir yolunu bularak birinden ayrılmak
Yanımdakini satamazsam size gelemeyeceğim.
Ata Sözleri ve Deyimler
- satıp savmak
Birleşik Kelimeler: yapsat, çoksatar
SANMAK
-
Bir şeyin olma veya olmama ihtimalini kabul etmekle birlikte, olabileceğine daha çok inanmak, zannetmek, zanneylemek
Babam, hiç hoşnut olmadığımı, beni yine sevindiremediğini sandı. - Adalet Ağaoğlu
-
Gibi gelmek, farz etmek
Bu hareketimi tamamıyla histen gelen bir şey sandı. - Peyami Safa
-
Bir şey veya kimsenin ... olduğunu düşünmek
Doktor Sevim, hastayı ilk gördüğü an kendinde değil sanmıştı. - Attila İlhan
Birleşik Kelimeler: varsanı
TINMAK
- Ses çıkarmak
-
Önemsemek, önem vermek, dikkate almak, takmak
Adam hiç tınmadı, cıgarasından derin bir soluk aldı. - Attila İlhan
Birleşik Kelimeler: tınmaz melaike
TIKAMA
-
Tıkamak işi
Tırmanıp gedikten girer girmez toprak dolu çuvallarla burayı tıkamaya çalışan insanlarla yüz yüze geldi. - İhsan Oktay Anar
TANSIK
-
İnsan aklının alamayacağı, şaşırtıcı, olağanüstü olay, mucize
Bir gün Oğuz Atay'ın bir tansık gibi edebiyatımızdan geçtiğini kavrayacağız. - Selim İleri
TANIMA
-
Tanımak işi
Hocayı tam olarak tanıması, bilmesi gerektiğini sanıyordu. - Tarık Buğra
AMYANT (Kelime Kökeni: Fransızca amiante)
- Kolayca bükülen ve ateşe dayanan liflerden oluşmuş bir ak asbest türü