YANAŞTIRMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

YANAŞTIRMAK harflerini içeren 8 harfli 36 kelime bulunuyor. 8 harfli YANAŞTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AYTIŞMAK15, AYRIŞMAK15, YATIŞMAK15, YARIŞMAK15, KAYNAŞMA14, KAYTARIŞ14, YANAŞMAK14, YANŞAMAK14, YARAŞMAK14, YAŞATMAK14, YAŞARTMA14, YAŞARMAK14, YAŞANMAK14, AŞTIRMAK13, AŞIRTMAK13, TANIŞMAK13, TAŞINMAK13, TAŞIRMAK13, YAŞATKAN13, AYIRTMAK12, AYIRTMAN12, KAYIRTMA12, TAŞKIRAN12, YAKTIRMA12, YATIRMAK12, AYARTMAK11, KAYNATMA11, KAYTARMA11, YANIKARA11, YARATMAK11, YARANMAK11, ANIRTMAK10, KANIRTMA10, AKMANTAR9, KANTARMA9, TARANMAK9

AKMANTAR

[isim]

[bitki bilimi]

  • Tadı güzel ve besleyici bir tür mantar, keçi mantarı (Agaricus campestris)

KANTARMA

[isim]

  • Azılı atları zapt etmek için dillerini bastıracak biçimde yapılmış demir araç

    Gururu okşanılan bir erkek ise ağzına kantarma geçirilmiş bir küheylan kadar âcizdir, elinizde esirdir. - Hüseyin Cahit Yalçın

TARANMAK

[nesnesiz]

  • Tarama işi yapılmak

    Saçlar, sımsıkı taranmış, fırçalanmış, ensesinde bir topuz yapılmıştı. - Halide Edip Adıvar

  • Kendi başını taramak

    Bugün bu tarağımla taranmıştım. - Sait Faik Abasıyanık

  • Dikkatlice bir şey aramak

ANIRTMAK

[-i]

  • Anırmasını sağlamak

KANIRTMA

[isim]

  • Kanırtmak işi

AYARTMAK

[-i]

  • Baştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmak

    Allah'ı ileri sürerek kadınları ayartacak aklınca. - Refik Halit Karay

  • Kandırmak
  • Birini, çalıştığı yerden ayırıp başkasının yanında çalışmaya kandırmak

KAYNATMA

[isim]

  • Kaynatmak işi

KAYTARMA

[isim]

  • Kaytarmak işi

    Kaytarmaya kalkıştım mı öfkeleniyor, çıkışıyor bana. - Tomris Uyar

YANIKARA

[isim]

[halk ağzında]

  • Şarbon

YARATMAK

[-i]

[din bilgisi]

  • Allah, olmayan bir şeyi var etmek

    Allah, mutlaka dünyayı kullarına sevdirmek için baharı yaratmış olacaktı. - Ömer Seyfettin

[nesnesiz]

[mecaz]

  • Zekâ, düşünce ve hayal gücünden yararlanarak o zamana kadar görülmeyen yeni bir şey ortaya koymak, yapmak

    Bir cazibe yaratmak için ne yapmalı diye düşünüyorduk. - Falih Rıfkı Atay

[nesnesiz]

[mecaz]

  • Olmasına, ortaya çıkmasına yol açmak, sebep olmak

    Bu haber sinirli bir hava yarattı. Yangın büyük tehlike yarattı.

YARANMAK

[-e]

  • Bir davranışla birini memnun etmek

    Kocası için saçını süpürge etti yine de yaranamadı. - İsmail Hakkı Baltacıoğlu

[mecaz]

  • İçten olmayan davranışlarla birini memnun etmeye, gözüne girmeye çalışmak

AYIRTMAK

[-e]

[-i]

  • Ayırma işini yaptırmak

AYIRTMAN

[isim]

[eğitim bilimi]

  • Sınavlarda, soruların hazırlanmasından notların verilmesine kadar bütün değerlendirme çalışmalarına katılan görevli, mümeyyiz

KAYIRTMA

[isim]

  • Kayırtmak işi

TAŞKIRAN

[isim]

[bitki bilimi]

  • Taşkıran otu

Birleşik Kelimeler: taşkıran çiçeği, taşkıran otu