[isim]

• Cevaplama

  Biraz da Mine'nin etkisiyle bu soruyu yanıtlamayı erteledim. - Ahmet Ümit

[isim]

• Yankılamak işi

[-i]

• Yanılmasına yol açmak

[isim]

• Yanlış algılama ve duyu yanılması

  Acaba benim kulağıma gelen sesler bir yanılsama mıydı? - Melih Cevdet Anday

[ruh bilimi]

• Var olan nesne veya canlıyı yanlış, ayrımlı veya değişik olarak algılama, galatıhis, illüzyon

  Abartmadığından, duygusal bir yanılsamanın söz konusu olmadığından emindi. - Erhan Bener

[-i]

• Işık, ses, görüntü vb.ni geri göndermek, yansımasını sağlamak, aksettirmek

  Ayna ışığı yansıtır. Kubbe, sesi yansıtır.

[mecaz]

• Aktarmak, göstermek, aksettirmek

  Dantele ve pembeye olan düşkünlüğünü ise mintanında yansıttı. - Lâtife Tekin

[mecaz]

• İletmek, duyurmak, aktarmak

  Çağın tiyatro anlayışını yansıtan yazılar da yayımlanıyordu. - Metin And

[isim]

• Yansılamak işi

[ruh bilimi]

• Türün öteki üyelerinin davranışlarını, öğrenme söz konusu olmadan yapma eğilimi

[-i]

[halk ağzında]

• Yanmasına sebep olmak, yakmak

[isim]

• Yanşak olma durumu, gevezelik

[sıfat]

• Yansıtan veya yansıyan

[dil bilgisi]

• Tabiat seslerini andıran seslerle yapılmış (kelime), onomatopeik

[isim]

• Bir kimsenin cebinden, çantasından ustalıkla, hissettirmeden bir şeyler çalan kimse, cep faresi, tırtıkçı

  Polis yankesiciyi yaka paça götürmek isteyince yankesici silkinmiş. - Salâh Birsel

[isim]

• Yanaşılmak işi

[isim]

• Karşıdakini yanıltıp başka şey söylemesine yol açacak biçimde düzenlenmiş söz

[edebiyat]

• Yanıltmaca

[sıfat]

• Tarafsız, yandaş olmayan

[isim]

• Yanlış davranış, yanlış iş, yanlış sanı, hata

  Bu sözün doğruluğunu yahut yanlışlığını anlamam için ilk önce bana bülbülün ne çektiğini anlatın. - Nazım Hikmet

[isim]

• Yandaş olma durumu, yanlılık, taraflılık, taraftarlık

Ata Sözleri ve Deyimler

• yandaşlık etmek