YALTAKLANMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

YALTAKLANMAK harflerini içeren 8 harfli 25 kelime bulunuyor. 8 harfli YALTAKLANMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AYAKLAMA11, AYLANMAK11, KAYNAMAK11, KAYNATMA11, TAMLAYAN11, TAYLAMAK11, YANLAMAK11, YAKALAMA11, YALATMAK11, YALANMAK11, ANLATMAK9, ATLANMAK9, ALLANMAK9, ALTLAMAK9, AKLANMAK9, ALALAMAK9, KANATMAK9, KANLAMAK9, KAKALAMA9, KALAMATA9, KATLAMAK9, KATLANMA9, LAKLAMAK9, NALLAMAK9, TANLAMAK9

ANLATMAK

[-e]

[-i]

  • Bilgi vermek, izah etmek

    Gece sabaha kadar düşündüğü şeyleri babasına da anlatmak isterdi. - Peyami Safa

  • Bir konu üzerinde açıklama yapmak, açıklamada bulunmak

[nesnesiz]

  • Nakletmek

    Sonra bir hikâye anlattı. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anlata anlata bitirememek

ATLANMAK

[nesnesiz]

  • Ata binmek

    Az sonra ulaklar oba beylerine haber ulaştırmak için atlanmışlardı. - Nezihe Araz

  • At edinmek

[nesnesiz]

  • Atlama işi yapılmak

    Burası atlanacak yer değil! Bu yazıda birkaç satır atlanmış.

ALLANMAK

[nesnesiz]

  • Allama işi yapılmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allanıp pullanmak

ALTLAMAK

[-i]

[mantık]

  • Özel diye alınan bir şeye, genel bir kavramın altında yer vermek

AKLANMAK

[nesnesiz]

  • Ak olmak, temizlenmek

    Bu çamaşır ne aklanır ne paklanır.

[hukuk]

  • Hakkında dava açılan sanık, yargılama sonunda suçsuz bulunmak, temize çıkmak, beraat etmek

    Yasak oyunum bu rejimde aklandı, Ulvi Uraz onu ramp ışığına çıkardı. - Haldun Taner

[hukuk]

  • Kooperatif, şirket, dernek vb. kuruluşların faaliyetleri ve harcamaları genel kurulca uygun bulunmak

ALALAMAK

[-i]

  • Gizlemek

    Fabrikayı uçaklardan gelebilecek tehlikelere karşı alaladılar.

KANATMAK

[-i]

  • Kanamasına yol açmak veya kanamasını sağlamak

    Kendilerine acındırmak için yalandan kavgaya tutuşup birbirlerinin saçlarını başlarını yoldular. Yüzlerini kanattılar. - Lâtife Tekin

KANLAMAK

[-i]

  • Kana bulamak

KAKALAMA

[isim]

  • Kakalamak işi

KALAMATA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Bir tür etli ve büyük zeytin

Birleşik Kelimeler: kalamata zeytini

KATLAMAK

[-i]

  • Kâğıt, kumaş vb. nesneleri üst üste kat oluşturacak biçimde bükmek

    Gazeteleri itina ile katlayıp cebine koydu. - Sait Faik Abasıyanık

  • Arttırarak çoğaltmak

    Parasını ikiye katladı.

KATLANMA

[isim]

  • Katlanmak işi

    Yalnız katlanmamı değil katlanmam gereken şeyi yapması için eline silah vermemi de istiyordu. - Reha Mağden

LAKLAMAK

[-i]

  • Laka veya vernik sürmek

NALLAMAK

[-i]

  • Hayvanın ayağına nal çakmak

[argo]

  • Öldürmek

TANLAMAK

[-e]

[halk ağzında]

  • Şaşmak, şaşırmak