YAKIŞTIRMACA Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

YAKIŞTIRMACA harflerini içeren 8 harfli 29 kelime bulunuyor. 8 harfli YAKIŞTIRMACA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

YAŞATICI18, AŞIRMACI17, TAŞIMACI17, AYRIMCIK16, ŞAMATACI16, AYARTICI15, AYTIŞMAK15, AYRIŞMAK15, TARAYICI15, YATIŞMAK15, YARATICI15, YARIŞMAK15, KAYTARIŞ14, YARAŞMAK14, YAŞATMAK14, YAŞARTMA14, YAŞARMAK14, AŞTIRMAK13, AŞIRTMAK13, AKTARICI13, TAŞIRMAK13, YIKTIRMA13, AYIRTMAK12, KAYIRTMA12, YAKTIRMA12, YATIRMAK12, AYARTMAK11, KAYTARMA11, YARATMAK11

AYARTMAK

[-i]

  • Baştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmak

    Allah'ı ileri sürerek kadınları ayartacak aklınca. - Refik Halit Karay

  • Kandırmak
  • Birini, çalıştığı yerden ayırıp başkasının yanında çalışmaya kandırmak

KAYTARMA

[isim]

  • Kaytarmak işi

    Kaytarmaya kalkıştım mı öfkeleniyor, çıkışıyor bana. - Tomris Uyar

YARATMAK

[-i]

[din bilgisi]

  • Allah, olmayan bir şeyi var etmek

    Allah, mutlaka dünyayı kullarına sevdirmek için baharı yaratmış olacaktı. - Ömer Seyfettin

[nesnesiz]

[mecaz]

  • Zekâ, düşünce ve hayal gücünden yararlanarak o zamana kadar görülmeyen yeni bir şey ortaya koymak, yapmak

    Bir cazibe yaratmak için ne yapmalı diye düşünüyorduk. - Falih Rıfkı Atay

[nesnesiz]

[mecaz]

  • Olmasına, ortaya çıkmasına yol açmak, sebep olmak

    Bu haber sinirli bir hava yarattı. Yangın büyük tehlike yarattı.

AYIRTMAK

[-e]

[-i]

  • Ayırma işini yaptırmak

KAYIRTMA

[isim]

  • Kayırtmak işi

YAKTIRMA

[isim]

  • Yaktırmak işi

YATIRMAK

[-e]

[-i]

  • Bir kimsenin bir yere yatmasını sağlamak

    Çocuğu bir kenara yatırdım ve kadını omuzlarından tutup bir taşa dayadım. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[-i]

[-de]

  • Uyutmak

    Gece beni en üst katta bir odada yatırdılar. - Ömer Seyfettin

[-i]

  • Eğmek, yatık duruma getirmek

    Yağmur ekinleri yatırdı.

[-i]

  • Konuk etmek
  • Parayı, işletmek amacıyla bir yere vermek

    Eline geçen serveti emlake yatırıyordu. - Ercüment Ekrem Talu

  • Parayı ödemek amacıyla bir kuruluşa vermek, teslim etmek

    Telefon parasını PTT'ye yatırdım.

  • Bir yiyeceği korumak veya tatlandırmak amacıyla tuz, soğan, yağ vb.nde bir süre bekletmek

    Pastırmayı çemene yatırmak.

[-i]

  • Düzeltmek, bastırmak, yassıltmak

    Kemal Rıfat avucunun içiyle saçlarını yatırıyor. - Attila İlhan

  • Harcamak

    Sınırlı hoca aylığının yarısını her ay kitaplara yatırır. - Haldun Taner

[argo]

  • Başarısızlığa uğramasına yol açmak

AŞTIRMAK

[-e]

[-i]

  • Aşma işini yaptırmak

AŞIRTMAK

[-e]

[-i]

  • Aşırma işini yaptırmak
  • Aşırmak

AKTARICI

[isim]

  • Dam kiremitlerini aktarıp kırıkları yenileyen kimse

[edebiyat]

  • Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyuran ve yayan kimse

[sinema]

[televizyon]

  • Görüntüyü bir bölgeden başka bir bölgeye ileten araç

TAŞIRMAK

[-i]

  • Taşmasına yol açmak

    Kınanın akşamdan yoğrulup ellere ve ayaklara taşırmadan, çizgileri aşmadan sürülmesi lazımdır. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: aşırı taşırı

YIKTIRMA

[isim]

  • Yıktırmak işi

KAYTARIŞ

[isim]

  • Kaytarma işi

YARAŞMAK

[nesnesiz]

  • Yakışmak, uymak

    Gözlerim koyu olduğu için kuyruklu sürme, bana pek yaraşır. - Sermet Muhtar Alus

  • Yatkın olmak

    Söylenen sözü anlıyor, eli hemen her işe yaraşıyordu. - Ercüment Ekrem Talu

YAŞATMAK

[-i]

  • Yaşamasını sağlamak veya yaşamasına imkân vermek

    Mükrimin Hoca, İslam tarihini sade öğretmez, yaşatırdı. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Daha iyi ve zengin bir hayat sürmesini sağlamak

    Son derece lüks olanaklarla yaşatıyordu yeni ailesini. - Ayla Kutlu

[nesnesiz]

[mecaz]

  • Keyiflendirmek, mutlu etmek

    Onu sanki yeniden yaşatan sesinizle okur musunuz? - Ahmet Kabaklı

[mecaz]

  • Sürdürmek, devam ettirmek

    Bir millet, varlığını, her şeyden çok dilinde yaşatır. - Orhan Veli Kanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yaşatmamak