YAKUTUMSU Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
YAKUTUMSU harflerini içeren 4 harfli 22 kelime bulunuyor. 4 harfli YAKUTUMSU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
UYUM9,
AKUT (Kelime Kökeni: Almanca akut)
- İveğen
KAST (Kelime Kökeni: Fransızca caste)
- Ayrıcalıklar bakımından yukarıdan aşağıya doğru kesin ölçülerle sınırlanmış bulunan, en koyu biçimiyle Hindistan'da görülen toplumsal sınıfların her biri
AMUT (Kelime Kökeni: Arapça ʿamūd)
- Dik durma
- Dikme
Ata Sözleri ve Deyimler
- amuda kalkmak
Birleşik Kelimeler: amudufıkari
AKSU
- Katarakt
- Isparta iline bağlı ilçelerden biri
- Antalya iline bağlı ilçelerden biri
KUTU (Kelime Kökeni: Rumca)
-
İnce tahta, mukavva, teneke, plastik vb.nden yapılmış, genellikle kapaklı kap
Enfiyesini, üstü mineli bir kutudan çekerdi. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Bu kabın alabildiği miktarda olan
Tam bir kutu çorabı tıkıştırdılar koltuğumun altına. - Nazım Hikmet
- Elektrik veya telefon tellerinin toplanıp bağlandığı kap
-
Bir kimsede, bir yerde, bir şeyde iyi veya kötü bir özelliğin fazlalığını belirten bir söz
Akıl kutusu. Fesat kutusu.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kutu gibi
Birleşik Kelimeler: kutu kutu, camekânlı kutu, kapalı kutu, karakutu, kara kutu, akıl kutusu, batarya kutusu, boya kutusu, ecza kutusu, kalem kutusu, mücevher kutusu, posta kutusu, sorgu kutusu, şikâyet kutusu, vites kutusu, yağ kutusu, yakınma kutusu, zemberek kutusu
KUUT (Kelime Kökeni: Arapça ḳuʿūd)
- Namazın oturularak kılınan kısmı
- Oturma
KUMA
-
Aynı erkekle evli olan kadınların birbirine göre adı, ortak
Orada kimseyi kıskanmamışken bu sonuncu kumasını büyük mesele yaptı. - Refik Erduran
Ata Sözleri ve Deyimler
- kuma olmak
KAMU
- Halk hizmeti gören devlet organlarının tümü
-
Bir ülkedeki halkın bütünü, halk, amme
Çevre koruması sorunları İsveç kamusunun bilincine ve hatta bilinçaltına sinmiş. - Haldun Taner
-
Hep, bütün
Biz kimseye kin tutmayız / Kamu âlem birdir bize - Yunus Emre
Birleşik Kelimeler: kamu davası, kamu denetçisi, kamu diplomasisi, kamu düzeni, kamu eczacısı, kamu görevlisi, kamu güvenliği, kamu hizmeti, kamu hukuku, kamu idaresi, kamu kesimi, kamu kurumu, kamuoyu, kamu personeli, kamu sağlığı, kamu sektörü, kamu tanrıcı, kamu yararı, kamu yönetimi
MUTA (Kelime Kökeni: Arapça muʿṭā)
- Veri
- Geçici kazanç
- Muta nikâhı
Birleşik Kelimeler: muta nikâhı
MASK (Kelime Kökeni: Fransızca masque)
- Genellikle ölünün yüzüne uygulanarak elde edilen yüz kalıbı
TAMU (Kelime Kökeni: Soğdca)
-
Cehennem
Cehennem inancında tamu sözcüğünün anlattığı belli bir cehennem tasarımı yoktur. - Melih Cevdet Anday
USTA (Kelime Kökeni: Farsça ustād)
-
Bir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimse
Nöbetçi, ustanın anasına ters ters baktı. - Nazım Hikmet
- Zanaat öğreticisi
-
Zanaatçılar için unvan
Üzeyir usta yoldan geçmeyeceğimizi söyledi. - Refik Halit Karay
-
Eli uz, işinin eri, becerikli, mahir
Bunların hepsi de çok güzel sesli ve oyunun en ustaları arasından seçildi. - Tarık Buğra
- Osmanlı Devleti'nde saraydaki cariye ve hizmetlilerin kıdemlisi
-
Akıl veren veya öğreten kimse
Kız sana bir hâl olmuş, kim senin ustan? - Refik Halit Karay
Ata Sözleri ve Deyimler
- usta elinden çıkmak
- ustamın adı Hıdır, elimden gelen budur
- usta olmak
Birleşik Kelimeler: ustabaşı, usta işi, lonca ustası, sohbet ustası, söz ustası
UTMA
- Utmak işi
UTKU
- Yengi
SUMA (Kelime Kökeni: Rumca)
- İlk damıtılan ve içinde anason bulunmayan rakı