YAKAMOZLANMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

YAKAMOZLANMAK harflerini içeren 8 harfli 30 kelime bulunuyor. 8 harfli YAKAMOZLANMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AYAZLAMA14, YAZLAMAK14, KALAMAZO13, ZONKLAMA13, ZAMLANMA13, ZAMKLAMA13, KAZANMAK12, KAYMAKAM12, MAYALAMA12, OYLANMAK12, OYALANMA12, OYALAMAK12, ONAYLAMA12, YOKLANMA12, YOKLAMAK12, YAMANMAK12, YAMALMAK12, YAMALAMA12, AYAKLAMA11, AYLANMAK11, KAYNAMAK11, YANLAMAK11, YAKALAMA11, YALANMAK11, KAMALAMA10, OKLANMAK10, OKKALAMA10, AKLANMAK9, KANLAMAK9, KAKALAMA9

AKLANMAK

[nesnesiz]

  • Ak olmak, temizlenmek

    Bu çamaşır ne aklanır ne paklanır.

[hukuk]

  • Hakkında dava açılan sanık, yargılama sonunda suçsuz bulunmak, temize çıkmak, beraat etmek

    Yasak oyunum bu rejimde aklandı, Ulvi Uraz onu ramp ışığına çıkardı. - Haldun Taner

[hukuk]

  • Kooperatif, şirket, dernek vb. kuruluşların faaliyetleri ve harcamaları genel kurulca uygun bulunmak

KANLAMAK

[-i]

  • Kana bulamak

KAKALAMA

[isim]

  • Kakalamak işi

KAMALAMA

[isim]

  • Kamalamak işi

OKLANMAK

[nesnesiz]

  • Okla vurulmak

OKKALAMA

[isim]

  • Okkalamak işi

AYAKLAMA

[isim]

  • Ayaklamak işi

AYLANMAK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Bir yerin çevresinde dolanmak

KAYNAMAK

[nesnesiz]

  • Bir sıvı, sıcaklığı belli bir dereceyi bulduğunda buhar durumuna geçerek fokurdamak

    Su, 100 °C'de kaynar.

  • Yiyecek, içecek pişmek, haşlanmak

    Doktorun sade kaynamış kahvesini söylemesini bekledi ve garson gider gitmez konuştu. - Tarık Buğra

  • Yerden çıkmak
  • Kırık, çatlak kemik veya metal parçalar eski durumunu almak, birbirine yapışmak
  • Yara kapanmak, iyileşmek
  • Mayalı bir şey kabarıp köpürmek

    Şıra kaynamış.

  • Mide ekşimek
  • Çalkantı durumunda olmak, dalgalanmak

    Deniz kaynıyor.

  • Çok miktarda bulunmak

    Burası karınca kaynıyor.

  • Gizli bir iş çevirmek, için için hazırlanmak

    Burada bir iş kaynıyor.

  • Gerektiği gibi yapılamamak

    Lafa daldık, ders kaynadı.

  • Artmak, çoğalmak, yoğunlaşmak

    Gittikçe kaynayıp kabaran bir hiddet, taşmak raddesine gelmiş kelimelerle dudaklarına kadar çıkıp titriyordu. - Halit Ziya Uşaklıgil

  • Coşmak, heyecanlanmak

[mecaz]

  • Bir yerde huzursuzluk, tedirginlik olmak

[argo]

  • Arada kaybolmak

    Değerli bir çalışma kaynadı gibi geliyor bana. - Selim İleri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaynayan kazan kapak tutmaz

YANLAMAK

[nesnesiz]

  • Yana yatmak, yana dönmek

[-i]

  • Yanından geçmek

[-e]

[mecaz]

  • Çalışıp yorulmadan başka birisinden geçinmek

    Validenin yanına yanlamaktan başka çarem yok! - Ercüment Ekrem Talu

YAKALAMA

[isim]

  • Yakalamak işi

    Pokerde blöf yakalama meraklısı idi. - Tarık Buğra

[hukuk]

  • Sanığın yargıç kararı olmaksızın hürriyetinin kısıtlanmasını doğuran koruma önlemi

    Lakin erler onu da yakalamanın kolayını bulmuşlardı. - Arif Nihat Asya

YALANMAK

[nesnesiz]

  • Yalama işi yapılmak veya yalama işine konu olmak

    Tabak hiç yalanır mı?

  • Kendini yalamak

    Kedi yalanıyor.

KAZANMAK

[-i]

  • Kazanç sağlamak

    Bu beş lirayı bitirmeden ben para kazanmalıyım. - Peyami Safa

[nesnesiz]

  • Olumlu, iyi bir sonuç elde etmek

    Böyle yazılara hiç cevap vermeyiz ve yazı çok ağırsa dava açarak çok defa kazanırız. - Burhan Felek

  • Çıkmak, isabet etmek
  • Edinmek, sahip olmak

    Emniyetlerini kazanmak için bu esrar bir kimya gibi gizli kalmalıdır. - Reşat Nuri Güntekin

[nesnesiz]

  • Tutulmak, yakalanmak

    Huy kazanmak.

    Dert kazanmak.

  • Kendinden yana çekmek

    Bu genç şairin dostluğunu kazanmak için hiçbir külfete katlanmadım. - Memduh Şevket Esendal

[-den]

  • Ele geçirmek, fethetmek, kazanç sağlamak

    Düşmandan yer kazanmak.

  • Yenmek, galip gelmek

    İşte, kesin, muharebeyi bu manevi kudret kazanacaktır. - Ruşen Eşref Ünaydın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kazanırsan dost kazan, düşmanı anan da doğurur
  • kazanmayanın kazanı kaynamaz

Birleşik Kelimeler: kazıkazan

KAYMAKAM (Kelime Kökeni: Arapça ḳāʾim + maḳām)

[isim]

  • Bir ilçede devleti temsil eden en yetkili yönetim görevlisi, ilçebay

    Ama onlar da bu kaymakamın ne çetin ceviz olduğunu henüz bilmiyorlardı. - Ayşe Kulin

[eskimiş]

  • Yarbay

MAYALAMA

[isim]

  • Mayalamak işi