Yak ile Başlayan 6 Harfli Kelimeler

YAK harfleri ile başlayan 6 harfli 6 kelime bulunuyor. Başında YAK olan 6 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "yak ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde Yak olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

YAKICI13, YAKMAÇ12, YAKAZA11, YAKALI9, YAKARI9, YAKMAK9

YAKALI

[sıfat]

  • Herhangi bir biçimde yakası olan

    Damat orta yaşlı bir zat olup kadife yakalı lacivert bir palto giymişti. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: yakalı kamçılılar, altın yakalı, beyaz yakalı, çelik yakalı, mavi yakalı, pembe yakalı, yeşil yakalı

[isim]

[halk ağzında]

  • Boynu üzerinde manto yakasına benzeyen tüyleri bulunan bir tür güvercin

YAKARI

[isim]

  • Yakarış

YAKMAK

[nesnesiz]

  • Kına, yakı vb.ni koymak, sürmek

[-i]

  • Yanmasını sağlamak veya yanmasına yol açmak, tutuşturmak

    Kendi sigarası için yaktığı kibriti bana uzattı. - Falih Rıfkı Atay

  • Ateşle yok etmek

    Çöpleri yakmak.

  • Işık vermesini sağlamak

    Mavi ışıklı ispirto lambalarını yakarlar. - Sait Faik Abasıyanık

  • Isı etkisiyle zarar vermek

    Eteği ütülerken yaktı.

  • Keskin, sert ve ısırıcı bir duyum vermek

    Biber ağzı yakar.

  • Yanıyormuş gibi bir etki yapmak

    Hekime daima şarabın midelerini yaktığından bahsederler. - Falih Rıfkı Atay

  • Kurutmak, zarar vermek

    Fırtına ekinleri yakmıştı. - Sait Faik Abasıyanık

[nesnesiz]

  • Çok sıcak olmak

    Bugün güneş yakıyor.

  • Karartmak

    Güneşte vücudunu yaktı.

  • Çok üşütmek

    Soğuk rüzgâr insanın yüzünü yakıyor.

[tıp]

  • Tedavi etmek amacıyla doku, damar vb. dağlamak

[mecaz]

  • Silahla vurmak

[mecaz]

  • Yıkıma, zarara yol açmak, büyük bir zarara uğratmak, mahvetmek

    Gözü mavi, boyu kısa, kendi muhacir olmasın. Ne olursa olsun makbulüm. Aman bu üçüne dikkat et. Beni yakma. - Ömer Seyfettin

[mecaz]

  • Güçlü sevgi uyandırmak

[mecaz]

  • Zamanında kullanılmadığından hükmünü yitirmek

    Biletini ve tatilini yaktı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yakıp yıkmak

Birleşik Kelimeler: yakan top, yakar top

[nesnesiz]

  • Türkü, ağıt vb. düzenlemek, bestelemek

YAKAZA (Kelime Kökeni: Arapça yaḳaẓa)

[isim]

[eskimiş]

  • Uyanıklık

    Hain bir hastalık onun kavi ve güzel vücudunu ve uyuşmaz bir menfaatperestlik yakazası da onun ahlaki mesleğini yendi ve yere serdi. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

YAKMAÇ

[isim]

[teknik]

  • Sıvı yakıtı kolayca yanabilecek taneciklere ayırarak püskürten araç, brülör

YAKICI

[sıfat]

  • Yakma özelliği olan, yakan

    Sanki sesleri güneşin yakıcı aydınlıklarını ürpertiyor. - Ömer Seyfettin

[isim]

  • Yakı yapan veya satan kimse

[mecaz]

  • Etkili, dokunaklı

[kimya]

  • Başka bir maddeyle birleşerek o maddenin yanmasını sağlayan (madde)

    Oksijen yanıcı değil, yakıcıdır.