Y ile Biten 5 Harfli Kelimeler

Y ile biten 5 harfli 46 kelime bulunuyor. Sonu Y olan 5 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Y ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Y olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

JOKEY17, VAHİY17, AZVAY16, GÜZEY16, DÜŞEY14, DÜZEY14, GAŞİY14, YÜZEY14, AKKÖY13, BEHEY13, GÜNEY13, KOPOY13, NEFİY13, YAPAY13, YAHEY13, HOKEY12, NOGAY12, SPREY12, TUGAY12, DADAY11, GİRAY11, HANAY11, HALAY11, HATAY11, KUZEY11, NEHİY11, SUBAY11, DOLAY10, KOBAY10, ALBAY9, BİTEY9, BİREY9, DENEY9, DİKEY9, DİREY9, DETAY9, İLBAY9, YEREY9, YANAY9, YATAY9, KOLAY8, KIRAY8, ORTAY8, SARAY8, KALAY7, NANAY7

KALAY

[isim]

[kimya]

  • Atom numarası 50, atom ağırlığı 118,7, yoğunluğu 7,29 olan, 232 °C'de eriyen, gümüş beyazlığında, kolay işlenebilen, yumuşak bir element (simgesi Sn)
  • Kalaylanmış bir kabın üzerindeki alaşım tabakası

    Pencereye, elinde yeni kalaydan çıkmış bir bakır sahanla orta yaşlı kadın geldi. - Osman Cemal Kaygılı

[mecaz]

  • Aldatıcı görünüş

[argo]

  • Sövme, küfür

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalayı basmak

Birleşik Kelimeler: kalaybalık, kalayhane

NANAY

[isim]

[argo]

  • Yok

    Gözü çıksın kasabanın, sabahın onunda su nanay, depo nanay. - Muzaffer İzgü

KOLAY

[sıfat]

  • Sıkıntı çekmeden, yorulmadan yapılabilen, emeksiz, zahmetsiz, güç(II) ve zor karşıtı

    Cebimde mevcut paradan bu kadar bir şey buna tahsis etmek pek kolaydı. - Halit Ziya Uşaklıgil

[isim]

  • Kolaylık

    İşin kolayını buldum.

[zarf]

  • Kolayca, sıkıntısız bir biçimde, basitçe

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kolay gele! (veya gelsin!)
  • kolayına bakmak (veya kaçmak)
  • kolayına gelmek
  • kolayını bulmak
  • kolayı var

Birleşik Kelimeler: kolay kolay, dile kolay

KIRAY

[sıfat]

  • Yol kesen, asi
  • Genç, delikanlı

ORTAY

[sıfat]

[matematik]

  • Bir düzlem şeklin aynı yöndeki paralel bütün kirişlerini eşit parçalara bölen (çizgi)
  • Bir uzayı, bir yüzeyi eşit iki parçaya bölen (düzlem, çizgi)

Birleşik Kelimeler: açıortay, kenarortay

SARAY (Kelime Kökeni: Farsça serāy)

[isim]

  • Hükümdarların veya devlet başkanlarının oturduğu büyük yapı

    Sarayın içine girmiş olanlar bir bir süngülendiler. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Kamu işlerinin yürütüldüğü büyük yapı

    Emniyet Sarayı. Spor ve Sergi Sarayı.

[mecaz]

  • Görkemli ve gösterişli yapı

    Bu ev bir saray.

[eskimiş]

  • Devlet başkanı ve çevresi

    Saraydan çağrılmış.

Birleşik Kelimeler: saray çiçeği, saray konut, saray lokması, saray menekşesi, saraypatı, kervansaray, adalet sarayı, belediye sarayı, kitap sarayı, kültür sarayı, satış sarayı

[isim]

  • Tekirdağ iline bağlı ilçelerden biri
  • Van iline bağlı ilçelerden biri

ALBAY

[isim]

[askerlik]

  • Rütbesi yarbay ile tuğgeneral arasında bulunan ve asıl görevi alay komutanlığı olan üstsubay, miralay

    Sonra o çatma örtülü minderin üstüne oturmuş, albayın İstanbul hakkındaki suallerine kısa kısa cevap vermişti. - Halide Edip Adıvar

BİTEY

[isim]

[bitki bilimi]

  • Bitki örtüsü

BİREY

[isim]

  • Kendine özgü nitelikleri yitirmeden bölünemeyen tek varlık, fert

    Matbaanın bulunması, sanat ve kültür olaylarından tüm bireylerin nasiplenmesi yolunu açtı. - Aydın Boysan

  • Doğa bilgisinde türü oluşturan tek varlıklardan her biri

[mantık]

  • Bir türün kapsamı içine giren somut varlık

[ruh bilimi]

  • İnsan topluluklarını oluşturan, insanların benzer yanlarını kendinde taşımakla birlikte, kendine özgü ayırıcı özellikleri de bulunan tek can, fert

[toplum bilimi]

  • Toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, iradeyle ilgili nitelikleri toplum içinde belirlenen insanların her biri, fert

Birleşik Kelimeler: birey oluş, bireyüstü

DENEY

[isim]

  • Bilimsel bir gerçeği göstermek, bir yasayı doğrulamak, bir varsayımı kanıtlamak amacıyla yapılan işlem, tecrübe

    Senelerdir gece gündüz elektrik yüklü deneyler yapa yapa sinir küpüne döndüğüne inanırdı içten içe. - Elif Şafak

  • Deneyim, tecrübe

    Herkesin kendi deneyi ile bildiği bir gerçek vardır. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: deney kabı, deney tüpü, deneyüstü, deneye dayalı

DİKEY

[sıfat]

[matematik]

  • Başka bir doğru ile kesiştiğinde onunla birlikte dik açı oluşturan (doğru çizgi), amudi

    a, b doğrusuna c noktasından dikey bir doğru indirilince 90 derecelik açı oluşur.

[zarf]

  • Dik olarak

Birleşik Kelimeler: dikey geçiş

DİREY

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Belli bir bölgede yaşayan hayvanların tümü, fauna
  • Bu hayvanların tanımını yapan eser

DETAY (Kelime Kökeni: Fransızca détail)

[isim]

  • Ayrıntı

İLBAY

[isim]

[eskimiş]

  • Vali

YEREY

[isim]

[coğrafya]

  • Arazi

[jeoloji]

  • Yer kabuğunun oluşumu bakımından ele alınan herhangi bir parçası

    Üçüncü zaman yereyleri.