Y ile Başlayan N ile Biten 5 Harfli Kelimeler
Y ile başlayan N ile biten 5 harfli 26 kelime bulundu.N ile başlayan Y ile biten 5 harfli kelimeler
Ayrıca, "İçinde Yn olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
YIĞIN16,
YELİN
- İnek, manda, koyun vb. hayvanlarda memenin süt toplanan bölümü
YÂRAN (Kelime Kökeni: Farsça yārān)
-
Dostlar
Durup el bağlayalar yâran saf saf - Baki
-
Bir amaç çevresinde toplanmış veya aynı amacı güttükleri için bir araya gelmiş olanların tümü
Rusçuk yâranı. Malta yâranı.
YAKİN (Kelime Kökeni: Arapça yaḳīn)
- Sağlam, kesin bilgi
- Bir şeyi iyice, kesinlikle bilme
YALAN
-
Doğru olmayan, gerçeğe uymayan söz, kıtır
Yalanı en güzel kullanmış olanlar eski Şarklılardır. - Ahmet Haşim
-
Yalancı kimse
Yalansın bizim oğlan.
- Uydurma
Ata Sözleri ve Deyimler
- yalana şerbetli olmak
- yalan atmak (veya kıvırmak)
- yalan çıkmak
- yalanı çıkmak
- yalanını yakalamak (veya tutmak)
- yalan yere
- yalan yere yemin etmek
Birleşik Kelimeler: yalan dolan, yalan dünya, yalan haber, yalan makinesi, yalan yanlış, beyaz yalan, katmerli yalan, kuyruklu yalan
YÂREN (Kelime Kökeni: Farsça yārān)
-
Arkadaş, yakın dost
Görmeye gelenleri, hâl hatır soranları / Sevgili yârenleri görmez olasın bir gün - Yunus Emre
- Dostların oluşturduğu topluluk
Birleşik Kelimeler: yârenbaşı
YILAN
-
Sürüngenlerden, ayaksız, ince ve uzun olanların genel adı, yerdegezen, uzun hayvan
Ok yılanı. Su yılanı. Çıngıraklı yılan. Gözlüklü yılan.
-
Sinsi ve hain
Gözlerinde ancak annemin bildiği bir yılan ışıltısıyla gülüyor. - Yusuf Ziya Ortaç
Ata Sözleri ve Deyimler
- yılan gibi
- yılan gibi sokmak
- yılanın kuyruğuna basmak
Birleşik Kelimeler: yılan balığı, yılanbaşı, yılan çıyan, yılan çiçeği, yılan derisi, yılandili, yılan gömleği, yılan hikâyesi, yılaniğnesi, yılan kavı, yılankavi, yılankemiği, yılan taşı, yılanyastığı, çıngıraklı yılan, gözlüklü yılan, karayılan, kör yılan, sağır yılan, ağaç yılanı, boa yılanı, deniz yılanı, katır yılanı, mercan yılanı, ok yılanı, su yılanı
YEKÛN (Kelime Kökeni: Arapça yekūn)
-
Toplam
Etraftaki hurmalıkta oturan taşralı halkın yekûnu da dört, beş bin kişiyi bulur. - Falih Rıfkı Atay
Ata Sözleri ve Deyimler
- yekûn çekmek
Birleşik Kelimeler: ceman yekûn, topyekûn
YEMİN (Kelime Kökeni: Arapça yemīn)
- Ant
Ata Sözleri ve Deyimler
- yemin etmek
- yemin etsem başım ağrımaz
- yemini basmak
- yemin içmek
- yemin verdirmek (veya ettirmek)
- yemin vermek
Birleşik Kelimeler: yemin billah, yemin kasem, yemin töreni
YUNAN
- Yunanistan'da yaşayan veya Yunanistan halkından olan kimse, Yunanistanlı, palikarya
YAMAN
-
Güç, etki veya beceri bakımından alışılmışın üzerinde olan (kimse)
Sen yaman bir inkılapçı olacaksın Yıldız. - Aka Gündüz
- Kötü, korkulan (kimse)
-
Alışılmadık, olağanın dışında
Köhne çatısı yaman bir gürültü ile birdenbire sarsıldı. - Ercüment Ekrem Talu
YALIN
- Alev
- Gösterişsiz, süssüz, sade (söz, yazı)
-
Çıplak, kınından çıkmış
Dışarıdan içeriye ellerinde yalın kasaturalarla polisler daldı. - Ercüment Ekrem Talu
Birleşik Kelimeler: yalın ad, yalın ayak, yalın cümle, yalın durum, yalıngöz, yalın hâl, yalın isim, yalın kat, yalın kelime, yalın kılıç, yalın sıfat, yalın tümce, yalın üslup, yalın yapıldak, yalın zaman, yalın zarf
YAKIN
- Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı
-
Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan
İklim ile toprağın bereketi ve insanın faaliyeti arasında yakın bir münasebet vardır. - Cemil Meriç
-
Aralarında sıkı ilgi bulunan
Her birinin muhakkak bir yakın arkadaşı vardır. - Elif Şafak
-
Benzeyen, andıran, yaklaşan
Beş dönüme yakın bahçesi bir ormanı andırırdı. - Ömer Seyfettin
-
Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan
Elli yaşında adam, ellisine yakın kadın... - Sait Faik Abasıyanık
-
Uzak olmayan yer
Yakınımızda otururlar.
-
Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba
En yakınlarından başlayarak herkese hayatı cehennem ettiği de doğrudur. - Murathan Mungan
-
Uzak olmadan
Gelin, bana yakın oturun lütfen.
Birleşik Kelimeler: yakın akraba, yakın anlamlı, yakın benzeşme, yakın benzeşmezlik, Yakın Çağ, Yakın Doğu, yakın dost, yakın göçüşme, yakın koruma, yakın sesli, Yakın Şark, yakın takip, akla yakın, cana yakın, fırtınaya yakın rüzgâr
YARIN
- Bugünden sonra gelecek ilk gün
-
Gelecek, ilerideki zaman
İnsan daima yarını düşünmeli.
-
(ya'rın) Bugünden sonra gelecek ilk gün içinde
Bin beş yüzü toka edip yarın halıyı çekeceksin. - Necip Fazıl Kısakürek
Ata Sözleri ve Deyimler
- yarından tezi yok
Birleşik Kelimeler: yarın öbür gün, bugün yarın, arkası yarın, bugünden yarına
YASİN (Kelime Kökeni: Arapça yāsin)
-
Kur'an surelerinden biri
Sonra arkasından lokma filan dökmek değil a, bir Yasin, bir Fatihacık bile okuyan bulunmaz. - Ömer Seyfettin
YABAN (Kelime Kökeni: Farsça yābān)
- İnsan yaşamayan ıssız yer
-
Vahşi olan, evcil olmayan canlı
Yaban keçisi. Yaban kedisi.
-
Kendi kendine yetişen bitki
Yaban sarımsağı.
-
Aile ocağından uzak olan yer
Az değildir varmadan senin gibi yurduna / Post verenler yabanın hayduduna, kurduna - Faruk Nafiz Çamlıbel
-
Issız
Yalnız, yaban ormanda yaşayan yerliler bu zehrin ilacını bilirler. - Falih Rıfkı Atay
-
Yabancı, el, yerli halktan olmayan kimse
Yerliler bize yaban derler ve aramıza katılmazlardı. - Falih Rıfkı Atay
Ata Sözleri ve Deyimler
- yabana atmak
- yabana gitmek
- yabana söylemek
Birleşik Kelimeler: yaban arısı, yaban armudu, yaban asması, yaban baklası, yaban çileği, yaban defnesi, yaban domuzu, yaban enginarı, yaban eriği, yaban eşeği, yaban fesleğeni, yaban gülü, yaban havucu, yaban inciri, yaban kazı, yaban keçisi, yaban kedisi, yaban keteni, yaban koyunu, yaban maydanozu, yaban mersini, yaban nanesi, yaban ördeği, yaban pancarı, yaban pazısı, yaban sümbülü, yaban tavşanı, yaban teresi, yaban turpu, yaban yasemini, yazı yaban