VURDUMDUYMAZ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

VURDUMDUYMAZ harflerini içeren 4 harfli 25 kelime bulunuyor. 4 harfli VURDUMDUYMAZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Vurdumduymaz ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Vurdumduymaz olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

UZUV15, YUVA13, VURU12, UYUZ11, DUYU10, DUDU10, UYDU10, UZAY10, UYUM9, UZAM9, ARUZ8, ARZU8, DURU8, DUMA8, UYMA8, UYUR8, UMUM8, YUMA8, DRAM7, DARU7, URAY7, UMUR7, UMMA7, RUAM6, UMAR6

RUAM (Kelime Kökeni: Arapça ruʿām)

[isim]

[eskimiş]

[hayvan bilimi]

  • Sakağı

UMAR

[isim]

  • Çare

DRAM (Kelime Kökeni: Fransızca drame)

[isim]

[tiyatro]

  • Sahnede oynanmak için yazılmış oyun, drama
  • Acıklı, üzüntülü olayları, bazen güldürücü yönlerini de katarak konu alan sahne oyunu veya televizyon filmi, drama
  • Tiyatro edebiyatı

[mecaz]

  • Acıklı olay

    İhtiyarın ve umumiyetle insanın dramı nedir, bilir misiniz? - Burhan Felek

DARU (Kelime Kökeni: Farsça dārū)

[isim]

[eskimiş]

  • İlaç

URAY

[isim]

[eskimiş]

  • Belediye

UMUR (Kelime Kökeni: Arapça umūr)

[isim]

  • Aldırış etme, önem verme

    Kim aldırır? Annesi umurumda mıydı benim? - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • umurumda değil
  • umurumun teki
  • umurunda olmamak

[isim]

[eskimiş]

  • İşler

    Artık siyaset ve hükûmet umurunu erbabına bırak! - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: umurgörmüş

UMMA

[isim]

  • Ummak işi

    Kız kardeşinden imdat ummanın faydasızlığını görünce şu cevabı verdi. - Peyami Safa

ARUZ (Kelime Kökeni: Arapça ʿarūż)

[isim]

[edebiyat]

  • Aruz vezni

Birleşik Kelimeler: aruz ölçüsü, aruz vezni

ARZU (Kelime Kökeni: Farsça ārzū)

[isim]

  • İstek, dilek

    Zaten insanın en büyük hususiyeti, içinde bulunduğu hâlden kurtulma arzusudur. - Ahmet Muhip Dranas

  • Heves

    İçimde nice zamandan kalma bir arzu var. - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arzu duymak
  • arzu etmek
  • arzusu kalmak

DURU

[sıfat]

  • Bulanıklığı olmayan, temiz, berrak
  • Pürüzsüz (ten)

    Bu, duru beyaz tenli ve kıpkızıl dudaklı bir körpe Rus kızıydı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]

  • Arınmış, karışık olmayan (dil, üslup vb.)

    Böyle duru bir mantık karşısında akan sular duruyordu. - Ayşe Kulin

Birleşik Kelimeler: arı duru

DUMA (Kelime Kökeni: Rusça)

[isim]

  • Rus parlamentosunun alt kanadı

UYMA

[isim]

  • Uymak işi, intibak, riayet, tebaiyet, tevafuk

    Bu karşılaştıklarına uyma yeteneği, en çok kocasıyla ilişkilerinde görünüyordu. - Necati Cumalı

UYUR

[sıfat]

  • Uyuyan
  • Durgun (su)

Birleşik Kelimeler: uyurgezer, uyur göz, uyur uyanık

UMUM (Kelime Kökeni: Arapça ʿumūm)

[sıfat]

  • Bütün, tüm, kamu

    Onun umum kumandanlığı, boş çöller içinde bedevi şeyhlerine verilen fahri paşalıklar gibi bir şey idi. - Falih Rıfkı Atay

[zamir]

  • Herkes, halk, ahali

    Üçü de kısa bir boyun kırışıyla umumu selamladılar. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: umumhane, umum müdür

YUMA

[isim]

  • Yumak işi