VULGARİZE Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

VULGARİZE harflerini içeren 5 harfli 28 kelime bulunuyor. 5 harfli VULGARİZE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GAZVE18, GAVUR16, VİGLA15, VERGİ15, AVİZE14, VEZİR14, VALİZ14, ZİRVE14, ZEVAL14, GRİZU13, GAZEL12, GALİZ12, GERİZ12, VELUR12, ALEVİ11, İLAVE11, LİVAR11, VİRAL11, VARİL11, LUGAR10, GAİLE9, GELİR9, AZERİ8, ALİZE8, İZALE8, LEZAR8, LAZER8, REZİL8

AZERİ (Kelime Kökeni: Farsça āẕer + Arapça -ī)

[isim]

  • Azerbaycan Türkü

ALİZE (Kelime Kökeni: Fransızca alizé)

[isim]

[coğrafya]

  • Tropikal bölgelerdeki denizlerde bütün yıl süresince düzenli esen rüzgâr

    Alizeler, Ekvator'un kuzeyinde kuzeydoğudan, Ekvator'un güneyinde ise güneydoğudan eserler.

Birleşik Kelimeler: üst alize

İZALE (Kelime Kökeni: Arapça izāle)

[isim]

[eskimiş]

  • Yok etme, giderme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • izale etmek

Birleşik Kelimeler: izaleişüyu

LEZAR (Kelime Kökeni: Fransızca lézard)

[isim]

  • Kertenkele derisinin sepilenmesiyle elde edilen bir deri türü

LAZER (Kelime Kökeni: Fransızca laser)

[isim]

[fizik]

  • Çok güçlü pırıltılar oluşturan, değişik alanlarda kullanılan ışık kaynağı

Birleşik Kelimeler: lazer ışını

REZİL (Kelime Kökeni: Arapça reẕīl)

[sıfat]

  • Alçak, aşağılık

    Ah, seni serseri, rezil, alçak seni! Demek bana başkaldırıyorsun! - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rezil etmek
  • rezili çıkmak
  • rezil olmak
  • rezil rüsva olmak

GAİLE (Kelime Kökeni: Arapça ġāʾile)

[isim]

[eskimiş]

  • Sıkıntı, dert, keder, üzüntü

    Küçücük yaşta, büyüklüğün olanca gaileleri kendi üzerlerine yığılmış kimseler görülür. - Ahmet Midhat

  • Uğraştırıcı iş, çekilmesi zor yük
  • İstenmeyen durum, baş belası

GELİR

[isim]

  • Bir kimseye veya topluluğa belli zamanlarda, belli yerlerden gelen para, varidat

    Saklanan bir gelir vardı ki aç, çıplak kalmıyorlardı. - Mahmut Yesari

  • Bir ekonomik birimin belli bir süre içinde kazandırdığı aylık, kira vb. getiri, varidat, irat

Birleşik Kelimeler: gelir dağılımı, gelir düzeyi, gelir kaynağı, gelir ortaklığı, gelir vergisi, millî gelir, ulusal gelir, dar gelirli

ALEVİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿalevī)

[isim]

  • Hz. Ali'ye bağlı olan kimse

İLAVE (Kelime Kökeni: Arapça ʿilāve)

[isim]

  • Ekleme, ulama
  • Eklenmiş parça
  • Arttırma, büyütme, abartma
  • Ek

    Bu eski köşk son yıllarda betonlu, çimentolu ilavelerle biraz asrileşti. - Hikmet Birand

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilave etmek

LİVAR (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[denizcilik]

  • Avlanan balıkları canlı olarak saklamak için ağzı içine doğru konik örülmüş sepet

    Keçi kellesinin ince derisini parça parça kesip de ağlara takmak için hazır edip livarına tıktığı zaman ... - Sait Faik Abasıyanık

  • İçinde diri balık saklanan, denizden ayrılmış havuz

VİRAL (Kelime Kökeni: Fransızca viral)

[sıfat]

[tıp]

  • Virüslerle ilgili

VARİL (Kelime Kökeni: Fransızca baril)

[isim]

  • Çoğunlukla sıvı maddeleri koymak için kullanılan, metalden yapılmış, silindir biçiminde, üstü kapalı kap

    Yetmişer kiloluk varilleri raylar üzerinde yuvarlayarak tıngır tıngır getiriyorlar. - Aka Gündüz

  • Bu kabın içine aldığı madde miktarı

    Petrolün varil fiyatı gün geçtikçe artıyor.

  • Petrol ölçü birimi (158,8l litre)

GAZEL (Kelime Kökeni: Arapça ġazel)

[isim]

[edebiyat]

  • Divan edebiyatında 5-10 beyit arasında değişen, ilk beytinin dizeleri birbiriyle, sonraki beyitlerinin ikinci dizeleri birinci beyitle uyaklı, genellikle lirik konularda yazılan nazım biçimi

    O mecmuadaki gazelleri yüksek sesle okurken eski şiir lehçemizdeki beliğ ve rindane edaların zevkine varıyorum. - Yahya Kemal Beyatlı

[müzik]

  • Klasik Türk müziğinde belli bir kurala bağlı olmadan bir kişi tarafından sazlardan birinin eşliğinde söylenen, söyleyenin ses gücünü göstermesine de olanak veren müzik eseri

    Yanımızdaki vagonda bir gazel başladı. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gazel okumak
  • gazel tutturmak

Birleşik Kelimeler: gazel damarı

[isim]

[halk ağzında]

  • Sonbaharda kuruyup dökülen ağaç yaprağı

    Coşkun sular gibi akıp durulma / Kuru gazel gibi esip savrulma - Karacaoğlan

GALİZ (Kelime Kökeni: Arapça ġalīẓ)

[sıfat]

  • Kaba ve çirkin