VULGARİZE Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
VULGARİZE harflerini içeren 5 harfli 28 kelime bulunuyor. 5 harfli VULGARİZE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
GAZVE18,
AZERİ (Kelime Kökeni: Farsça āẕer + Arapça -ī)
- Azerbaycan Türkü
ALİZE (Kelime Kökeni: Fransızca alizé)
-
Tropikal bölgelerdeki denizlerde bütün yıl süresince düzenli esen rüzgâr
Alizeler, Ekvator'un kuzeyinde kuzeydoğudan, Ekvator'un güneyinde ise güneydoğudan eserler.
Birleşik Kelimeler: üst alize
İZALE (Kelime Kökeni: Arapça izāle)
- Yok etme, giderme
Ata Sözleri ve Deyimler
- izale etmek
Birleşik Kelimeler: izaleişüyu
LEZAR (Kelime Kökeni: Fransızca lézard)
- Kertenkele derisinin sepilenmesiyle elde edilen bir deri türü
LAZER (Kelime Kökeni: Fransızca laser)
- Çok güçlü pırıltılar oluşturan, değişik alanlarda kullanılan ışık kaynağı
Birleşik Kelimeler: lazer ışını
REZİL (Kelime Kökeni: Arapça reẕīl)
-
Alçak, aşağılık
Ah, seni serseri, rezil, alçak seni! Demek bana başkaldırıyorsun! - Nazım Hikmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- rezil etmek
- rezili çıkmak
- rezil olmak
- rezil rüsva olmak
GAİLE (Kelime Kökeni: Arapça ġāʾile)
-
Sıkıntı, dert, keder, üzüntü
Küçücük yaşta, büyüklüğün olanca gaileleri kendi üzerlerine yığılmış kimseler görülür. - Ahmet Midhat
- Uğraştırıcı iş, çekilmesi zor yük
- İstenmeyen durum, baş belası
GELİR
-
Bir kimseye veya topluluğa belli zamanlarda, belli yerlerden gelen para, varidat
Saklanan bir gelir vardı ki aç, çıplak kalmıyorlardı. - Mahmut Yesari
- Bir ekonomik birimin belli bir süre içinde kazandırdığı aylık, kira vb. getiri, varidat, irat
Birleşik Kelimeler: gelir dağılımı, gelir düzeyi, gelir kaynağı, gelir ortaklığı, gelir vergisi, millî gelir, ulusal gelir, dar gelirli
ALEVİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿalevī)
- Hz. Ali'ye bağlı olan kimse
İLAVE (Kelime Kökeni: Arapça ʿilāve)
- Ekleme, ulama
- Eklenmiş parça
- Arttırma, büyütme, abartma
-
Ek
Bu eski köşk son yıllarda betonlu, çimentolu ilavelerle biraz asrileşti. - Hikmet Birand
Ata Sözleri ve Deyimler
- ilave etmek
LİVAR (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Avlanan balıkları canlı olarak saklamak için ağzı içine doğru konik örülmüş sepet
Keçi kellesinin ince derisini parça parça kesip de ağlara takmak için hazır edip livarına tıktığı zaman ... - Sait Faik Abasıyanık
- İçinde diri balık saklanan, denizden ayrılmış havuz
VİRAL (Kelime Kökeni: Fransızca viral)
- Virüslerle ilgili
VARİL (Kelime Kökeni: Fransızca baril)
-
Çoğunlukla sıvı maddeleri koymak için kullanılan, metalden yapılmış, silindir biçiminde, üstü kapalı kap
Yetmişer kiloluk varilleri raylar üzerinde yuvarlayarak tıngır tıngır getiriyorlar. - Aka Gündüz
-
Bu kabın içine aldığı madde miktarı
Petrolün varil fiyatı gün geçtikçe artıyor.
- Petrol ölçü birimi (158,8l litre)
GAZEL (Kelime Kökeni: Arapça ġazel)
-
Divan edebiyatında 5-10 beyit arasında değişen, ilk beytinin dizeleri birbiriyle, sonraki beyitlerinin ikinci dizeleri birinci beyitle uyaklı, genellikle lirik konularda yazılan nazım biçimi
O mecmuadaki gazelleri yüksek sesle okurken eski şiir lehçemizdeki beliğ ve rindane edaların zevkine varıyorum. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Klasik Türk müziğinde belli bir kurala bağlı olmadan bir kişi tarafından sazlardan birinin eşliğinde söylenen, söyleyenin ses gücünü göstermesine de olanak veren müzik eseri
Yanımızdaki vagonda bir gazel başladı. - Yusuf Ziya Ortaç
Ata Sözleri ve Deyimler
- gazel okumak
- gazel tutturmak
Birleşik Kelimeler: gazel damarı
-
Sonbaharda kuruyup dökülen ağaç yaprağı
Coşkun sular gibi akıp durulma / Kuru gazel gibi esip savrulma - Karacaoğlan
GALİZ (Kelime Kökeni: Arapça ġalīẓ)
- Kaba ve çirkin