[isim]

[din bilgisi]

• Vitir namazı

[isim]

• Bir dükkân veya mağazanın dışarıdan camla ayrılan ve mal sergilemek için kullanılan yeri, sergen

  Sarışın bir kız, pastacının vitrinine dikkatle bakıyordu. - Peyami Safa

• İçine konan şeylerin görünmesi için yapılmış camlı dolap

  Vitrinin yan aynasında eşyayı seyreder gibi görünerek kendime de bakıyorum. - Refik Halit Karay

[isim]

• Otomobillerin çekiş ve hızını ayarlamaya yarayan dişliler düzeni

Ata Sözleri ve Deyimler

• vites büyütmek
• vites değiştirmek
• vitese takmak
• vites küçültmek
• vitesten atmak

[sıfat]

• Vitesi olan

  Altı vitesli arazi arabası.

[isim]

[biyoloji]

• Besinlerde bulunan, vücutta genellikle yapılmayan, yağda veya suda çözünebilme özelliği olan, eksikliği veya fazlalığı çeşitli hastalıklara yol açan maddelere verilen genel ad

[isim]

• Birbirine bağlı kurşun bölmelere yerleştirilmiş renkli cam parçalarından oluşan, saydam pencere süslemesi veya resim

[sıfat]

• Vitamini olan

[isim]

• Vitrinlemek işi

[isim]

• Yumurtada, kabuk ve çekirdek dışında kalan maddelerin hepsi

[-i]

• Vitrin durumuna getirmek

[isim]

• Vitrincinin yaptığı iş

• Vitrinci olma durumu

[sıfat]

• Vitamini olmayan

[isim]

• Vitamin eksikliğinden veya yetersizliğinden doğan patolojik olayların hepsi