VİSAMİRAL Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
VİSAMİRAL harflerini içeren 5 harfli 31 kelime bulunuyor. 5 harfli VİSAMİRAL kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
SİMAV13,
ARAMİ (Kelime Kökeni: Arapça ārāmī)
- MÖ 11-8. yüzyıllarda Mezopotamya'da yaşamış bir halk
ALARM (Kelime Kökeni: Fransızca alarme)
- Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret
- Bu işareti veren düzenek
Ata Sözleri ve Deyimler
- alarma geçmek
İRSAL (Kelime Kökeni: Arapça irsāl)
- Gönderme
MARAL (Kelime Kökeni: Moğolca)
- Dişi geyik
İSLAM (Kelime Kökeni: Arapça islām)
- Müslümanlık
Birleşik Kelimeler: İslam gizemciliği, İslam hukuku, şeyhülislam
İSLİM (Kelime Kökeni: İngilizce steam)
- Gücünden yararlanmak için elde edilen buhar, istim
Ata Sözleri ve Deyimler
- islim arkadan gelsin
- islim tutmak
Birleşik Kelimeler: islim kebabı
MİLİS (Kelime Kökeni: Fransızca milice)
- Savaş sırasında orduya yardımcı olarak toplanan silahlı halk gücü
-
Bazı ülkelerde yardımcı güvenlik gücü
Şehirde fenalık olmasın diye yerli İslamlardan milis teşkil ediyorlar. - Ömer Seyfettin
MİLÂS
- Muğla iline bağlı ilçelerden biri
MİSİL (Kelime Kökeni: Arapça mis̱l)
-
Eş, benzer, örnek
Misli görülmemiş bir refaha, bir saadete ermiştim. - Refik Halit Karay
- Miktar
-
Defa, kez, kat
Ona edeceğiniz her hareketi yüz misli ile size iade ederim. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- misli menendi yok
MİSAL (Kelime Kökeni: Arapça mis̱āl)
-
Örnek olarak alınabilen, gösterilen şey, örnek
Cumhuriyet tarihimizde bunun iki misali vardır. - Falih Rıfkı Atay
-
Benzer
Bir namazlık saltanatın olacak / Taht misali o musalla taşında - Cahit Sıtkı Tarancı
Ata Sözleri ve Deyimler
- misal göstermek
Birleşik Kelimeler: söz misali
MİRAS (Kelime Kökeni: Arapça mīrās̱)
- Birine, ölen bir yakınından kalan mal mülk, para veya servet, kalıt, bırakıt, tereke
- Kalıtım yoluyla gelen herhangi bir özellik
-
Bir neslin kendinden sonra gelen nesle bıraktığı şey
Hatta bazıları mesleğin püf noktalarını anlatan kitaplar yazıp tecrübelerini gelecek nesillere miras bırakmışlardı. - İhsan Oktay Anar
Ata Sözleri ve Deyimler
- mirasa konmak
- miras helal, hele al demişler
- miras yemek
Birleşik Kelimeler: mirasyedi, reddimiras, baba mirası
MASAL (Kelime Kökeni: Arapça mes̱el)
-
Genellikle halkın yarattığı, hayale dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla insanlar, hayvanlar ile cadı, cin, dev, peri vb. varlıkların başından geçen olağanüstü olayları anlatan edebî tür
Masal olsun roman olsun, ikisi de anlatı sanatıdır. - Necati Cumalı
-
Boşuna söylenmiş söz
Müttefikler karşı hücuma geçtikten sonra, milleti aynı masalla uyutmak olanaksızlaştı. - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- masal gibi
- masal okumak (veya anlatmak)
Birleşik Kelimeler: masal âlemi, kocakarı masalı, kurt masalı, peri masalı
SALMA
- Salmak işi
-
Pirinçle pişirilen bir yemek türü
Midye salması.
- Genellikle köylerde işlerin görülmesi için ihtiyar heyetinin kararıyla her evden toplanması gereken para
- Bazı yerel giysilerde kolun yeninden sarkan kumaş parçası
- Kuşların üretilmesine ayrılan oda
-
Başıboş gezen (hayvan)
Salma sığır.
- Sürekli akan (su)
- Osmanlı Devleti'nde kol gezen kolluk eri
Ata Sözleri ve Deyimler
- salma gezmek (veya dolaşmak)
- salma salmak
Birleşik Kelimeler: salma omurga, salma tomruk
SALİM (Kelime Kökeni: Arapça sālim)
- Esen, sağlam
-
Sakin, huzurlu
Ben kahveye salim kafayla, serinkanlılıkla düşünmek için gittim. - Zeyyat Selimoğlu
Birleşik Kelimeler: sağ salim
SARMA
-
Sarmak işi
Evlerindeki düzensizliğin, yozlaşmanın ve erinçsizliğin her yanı sarmasının yaratıcısı annesiydi. - Muzaffer Uyguner
- Saran, içine alan şey, zarf
- Çevirme
- Lahana, pazı ve üzüm yaprağının hazırlanan içle sarılmasıyla yapılan etli veya zeytinyağlı yemek
- Bir ayakta alınan, paralel veya dik olarak dikmelerin üzerine yerleştirilen direk
-
Sarılarak yapılan
Sarma yay.
Birleşik Kelimeler: sarma kafiye, ciğer sarma, kilit sarma, zeytinyağlı sarma, lahana sarması, tavuk sarması, yaprak sarması