VİSAMİRAL Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

VİSAMİRAL harflerini içeren 5 harfli 31 kelime bulunuyor. 5 harfli VİSAMİRAL kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SİMAV13, SAVMA13, İSLAV12, MAVRA12, MAVAL12, SİVRİ12, SİVİL12, SAVLA12, VİSAL12, VARİS12, VARMA12, LİVAR11, LARVA11, VİRAL11, VARİL11, İSLAM7, İSLİM7, MİLİS7, MİLAS7, MİSİL7, MİSAL7, MİRAS7, MASAL7, SALMA7, SALİM7, SARMA7, SALAM7, ARAMİ6, ALARM6, İRSAL6, MARAL6

ARAMİ (Kelime Kökeni: Arapça ārāmī)

[isim]

  • MÖ 11-8. yüzyıllarda Mezopotamya'da yaşamış bir halk

ALARM (Kelime Kökeni: Fransızca alarme)

[isim]

  • Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret
  • Bu işareti veren düzenek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alarma geçmek

İRSAL (Kelime Kökeni: Arapça irsāl)

[isim]

[eskimiş]

  • Gönderme

MARAL (Kelime Kökeni: Moğolca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Dişi geyik

İSLAM (Kelime Kökeni: Arapça islām)

[isim]

[din bilgisi]

  • Müslümanlık

Birleşik Kelimeler: İslam gizemciliği, İslam hukuku, şeyhülislam

İSLİM (Kelime Kökeni: İngilizce steam)

[isim]

  • Gücünden yararlanmak için elde edilen buhar, istim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • islim arkadan gelsin
  • islim tutmak

Birleşik Kelimeler: islim kebabı

MİLİS (Kelime Kökeni: Fransızca milice)

[isim]

  • Savaş sırasında orduya yardımcı olarak toplanan silahlı halk gücü
  • Bazı ülkelerde yardımcı güvenlik gücü

    Şehirde fenalık olmasın diye yerli İslamlardan milis teşkil ediyorlar. - Ömer Seyfettin

MİLÂS

[isim]

  • Muğla iline bağlı ilçelerden biri

MİSİL (Kelime Kökeni: Arapça mis̱l)

[isim]

[eskimiş]

  • Eş, benzer, örnek

    Misli görülmemiş bir refaha, bir saadete ermiştim. - Refik Halit Karay

  • Miktar
  • Defa, kez, kat

    Ona edeceğiniz her hareketi yüz misli ile size iade ederim. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • misli menendi yok

MİSAL (Kelime Kökeni: Arapça mis̱āl)

[isim]

  • Örnek olarak alınabilen, gösterilen şey, örnek

    Cumhuriyet tarihimizde bunun iki misali vardır. - Falih Rıfkı Atay

  • Benzer

    Bir namazlık saltanatın olacak / Taht misali o musalla taşında - Cahit Sıtkı Tarancı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • misal göstermek

Birleşik Kelimeler: söz misali

MİRAS (Kelime Kökeni: Arapça mīrās̱)

[isim]

[hukuk]

  • Birine, ölen bir yakınından kalan mal mülk, para veya servet, kalıt, bırakıt, tereke

[mecaz]

  • Kalıtım yoluyla gelen herhangi bir özellik

[mecaz]

  • Bir neslin kendinden sonra gelen nesle bıraktığı şey

    Hatta bazıları mesleğin püf noktalarını anlatan kitaplar yazıp tecrübelerini gelecek nesillere miras bırakmışlardı. - İhsan Oktay Anar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mirasa konmak
  • miras helal, hele al demişler
  • miras yemek

Birleşik Kelimeler: mirasyedi, reddimiras, baba mirası

MASAL (Kelime Kökeni: Arapça mes̱el)

[isim]

  • Genellikle halkın yarattığı, hayale dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla insanlar, hayvanlar ile cadı, cin, dev, peri vb. varlıkların başından geçen olağanüstü olayları anlatan edebî tür

    Masal olsun roman olsun, ikisi de anlatı sanatıdır. - Necati Cumalı

[mecaz]

  • Boşuna söylenmiş söz

    Müttefikler karşı hücuma geçtikten sonra, milleti aynı masalla uyutmak olanaksızlaştı. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • masal gibi
  • masal okumak (veya anlatmak)

Birleşik Kelimeler: masal âlemi, kocakarı masalı, kurt masalı, peri masalı

SALMA

[isim]

  • Salmak işi
  • Pirinçle pişirilen bir yemek türü

    Midye salması.

[halk ağzında]

  • Genellikle köylerde işlerin görülmesi için ihtiyar heyetinin kararıyla her evden toplanması gereken para
  • Bazı yerel giysilerde kolun yeninden sarkan kumaş parçası
  • Kuşların üretilmesine ayrılan oda

[sıfat]

  • Başıboş gezen (hayvan)

    Salma sığır.

[sıfat]

  • Sürekli akan (su)

[tarih]

  • Osmanlı Devleti'nde kol gezen kolluk eri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salma gezmek (veya dolaşmak)
  • salma salmak

Birleşik Kelimeler: salma omurga, salma tomruk

SALİM (Kelime Kökeni: Arapça sālim)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Esen, sağlam
  • Sakin, huzurlu

    Ben kahveye salim kafayla, serinkanlılıkla düşünmek için gittim. - Zeyyat Selimoğlu

Birleşik Kelimeler: sağ salim

SARMA

[isim]

  • Sarmak işi

    Evlerindeki düzensizliğin, yozlaşmanın ve erinçsizliğin her yanı sarmasının yaratıcısı annesiydi. - Muzaffer Uyguner

  • Saran, içine alan şey, zarf

[askerlik]

  • Çevirme
  • Lahana, pazı ve üzüm yaprağının hazırlanan içle sarılmasıyla yapılan etli veya zeytinyağlı yemek

[madencilik]

  • Bir ayakta alınan, paralel veya dik olarak dikmelerin üzerine yerleştirilen direk

[sıfat]

  • Sarılarak yapılan

    Sarma yay.

Birleşik Kelimeler: sarma kafiye, ciğer sarma, kilit sarma, zeytinyağlı sarma, lahana sarması, tavuk sarması, yaprak sarması