VİDEOKASET Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
VİDEOKASET harflerini içeren 5 harfli 46 kelime bulunuyor. 5 harfli VİDEOKASET kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
SEVDA14,
ASTİK (Kelime Kökeni: Ermenice)
- Pezevenk
İSTEK
-
Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk
Yanıma yaklaşan gölge, o eski şarkıyı gerçek bir istekle tekrarlıyordu. - Çetin Altan
-
Yerine getirilmesi başkasından istenilen şey, meram, talep
Bu adamın istekleri bitmiyor.
-
İstek ve niyet kavramı veren isteme kipi
Göreyim, göresin, göre.
- Belirli bir gereksinimi karşılayacağı düşünülen nesne veya duruma karşı duyulan özlem, arzu
Ata Sözleri ve Deyimler
- istek (veya isteğini) uyandırmak
- istek duymak
KASTİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṣdī)
- Bilerek, isteyerek yapılan
- Kasıtlı olarak, bilerek, isteyerek
KASET (Kelime Kökeni: Fransızca cassette)
- İçinde, görüntü ve seslerin kaydedildiği, gerektiğinde yeniden kullanılmasını sağlayan bir manyetik şeridin bulunduğu küçük kutu
Birleşik Kelimeler: kasetçalar, manyetik kaset, videokaset
KESİT
-
Bir şey enlemesine veya boylamasına kesildiğinde ortaya çıkan yüzey
Ağacın kesiti.
- Bir toplumun bölümü, kesim
-
Ayırıcı özellikleriyle belirlenen süreç
Bu süreç, bu çok önemli yaşam kesiti bilinmez olarak kalacak. - Selim İleri
-
Bir cisim düz olarak kesildiğinde ortaya çıkan düzlemin biçimi, makta
Bir kürenin her kesiti daire biçiminde olur.
Birleşik Kelimeler: ara kesit, başkesit, öz kesit
KESAT (Kelime Kökeni: Arapça kesād)
-
Alışverişte durgunluk
Bugünlerde alışveriş de kesat. - Nabizade Nâzım
- Yokluk, kıtlık
SAKİT (Kelime Kökeni: Arapça sākit)
-
Susmuş, sessiz
Nazmiye Hanım hülyaları içinde sakit, uysal ve gevşek adımlarla yürüyordu. - Peyami Safa
Ata Sözleri ve Deyimler
- sakit kalmak
SETİK
- İnce bulgur
SEKTE (Kelime Kökeni: Arapça sekte)
- Olmakta olan bir şeyin birdenbire durarak kesilmesi, durgu
- Bozukluk
- İnme, felç
Ata Sözleri ve Deyimler
- sekte vermek
- sekte vurmak
- sekteye uğramak
- sekteye uğratmak
Birleşik Kelimeler: kalp sektesi
TAKSİ (Kelime Kökeni: Fransızca taxi)
-
Belirli bir ücret karşılığı yolcu taşıyan, taksimetresi olan otomobil
Taksi bir karışıklığın çıktığını görünce hemen gazlayıp uzaklaştı. - Çetin Altan
Ata Sözleri ve Deyimler
- taksi çevirmek
Birleşik Kelimeler: taksi dolmuş, taksimetre, radyo taksi
- Göçüm
AKİDE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳīde)
-
İnanç
Ahmet Bey, dedi, kim olduğunuzu, akidenizi, kasabada, köylerde ne gibi faaliyet gösterdiğinizi biliyorum. - Nazım Hikmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- akideyi bozmak (veya akidesi bozulmak)
Birleşik Kelimeler: akidesi bozuk
-
Şekerin kaynatılarak katılaşması yolu ile yapılan, renkli ve kokulu, ağızda güç eriyen şeker, akide şekeri
Ağızları ve elleri yaladıkları akideden kıpkırmızı bir hâlde geçiyorlardı. - Yahya Kemal Beyatlı
Birleşik Kelimeler: akide şekeri
DİKTE (Kelime Kökeni: Fransızca dictée)
- Bir başkasına o anda söyleyerek yazdırma, yazdırım
- Bu biçimde yazdırılan şey
Ata Sözleri ve Deyimler
- dikte etmek
DİKTA (Kelime Kökeni: Almanca Diktat)
- Hiçbir şart olmaksızın körü körüne uyulması gereken buyruk
EKOSE (Kelime Kökeni: Fransızca écossais)
-
Çeşitli renk ve büyüklükteki karelerden oluşan (desen veya kumaş)
Kendi tüyleri ile hiç asorti olmayan ekose bir yelek giymiş. - Haldun Taner
KADİT (Kelime Kökeni: Arapça ḳadīd)
-
Çok zayıf
Gözlerini kadit elleriyle iyice ovdu. - Ömer Seyfettin
- Güneşte veya hafif alevde kurutulmuş et
- İskelet
Ata Sözleri ve Deyimler
- kadidi çıkmak