VİCDANEN Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

VİCDANEN harflerini içeren 4 harfli 29 kelime bulunuyor. 4 harfli VİCDANEN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

EVCİ13, VECA13, DEVA12, VİDA12, VEDA12, VADE12, VADİ12, ENVA10, EVİN10, NEVA10, VENA10, CİDE9, CEDİ9, İNCE7, NİCE7, NECİ7, CANİ7, DİNE6, DANE6, DENİ6, EDNA6, İADE6, İDEA6, NİDA6, ANNE4, İNAN4, İANE4, NİNE4, NANE4

ANNE

[isim]

  • Çocuğu olan kadın, ana, valide, kocakarı, mader, nene, aba
  • Yavrusu olan dişi hayvan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anne olmak

Birleşik Kelimeler: anneanne, babaanne, büyükanne, cicianne, hanımanne, sütanne, üvey anne

İNAN

[isim]

  • İnanmak işi
  • Bir kimse veya şeyin doğruluğunu, büyüklüğünü ve gücünü sarsılmaz bir duygu ile benimseme

    Kendi paylarına düşen fedakârlığı, devlet, millet uğrunda inanla, güvenle, umutla bir daha tazeliyorlardı. - Ruşen Eşref Ünaydın

  • Tanrı'ya duyulan sınırsız inanış, iman, itikat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inan olsun

İANE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāne)

[isim]

[eskimiş]

  • Yardım

    Sen birkaç kuruş iane verirsen belki bir şey olur. - Memduh Şevket Esendal

NİNE

[isim]

  • Torunu olan kadın, büyükanne, nene

    Altmışlık bir ninenin evinde oda tutmuştum. - Aka Gündüz

  • Yaşlı kadın

    Deminki ihtiyar nine, bu sağlam yapılı Türk evlerini, yerlilerin nasıl yaktıklarını, kendilerini şehirden nasıl kovduklarını bize anlattı. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[ünlem]

  • Yaşlı kadınlar için kullanılan bir seslenme sözü

Birleşik Kelimeler: kadınnine, sütnine

NANE (Kelime Kökeni: Arapça naʿnaʿ)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Ballıbabagillerden, yaprakları sapsız, çiçekleri beyaz veya menekşe renginde, güzel kokulu, yaprakları baharat olarak kullanılan, çok yıllık ve otsu bir kültür bitkisi (Mentha piperita)
  • Bu bitkinin kurutulmuş yapraklarından elde edilen baharat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nane yemek

Birleşik Kelimeler: nanemolla, nane ruhu, nane suyu, nane şekeri, bahçe nanesi, dağ nanesi, kedi nanesi, su nanesi, taş nanesi, yaban nanesi

DİNE

[isim]

[halk ağzında]

  • Konaklama yeri

    İsmini duyduklarımızın, bildiklerimizin kimi çayımdan, kimi dinemden geçti. - Falih Rıfkı Atay

DANE (Kelime Kökeni: Farsça dāne)

[isim]

  • Kuş yemi

DENİ (Kelime Kökeni: Arapça denī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Alçak, kötü, kişiliksiz (kimse)

EDNA (Kelime Kökeni: Arapça ednā)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Çok aşağı, en alt düzeyde

    İlmin âlâsı da olur, ednası da! - Hüseyin Rahmi Gürpınar

İADE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāde)

[isim]

  • Alınmış bir şeyi geri verme

    Sekiz buçuk altını iade için eline mühim bir para geçmesi lazımdı. - Refik Halit Karay

  • Verilen bir şeyi almayarak geri çevirme, reddetme
  • Karşılıklı olarak yapma, mukabele etme

[edebiyat]

  • İadeli

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iade etmek

Birleşik Kelimeler: iadeiitibar, iadeiziyaret, vergi iadesi

İDEA (Kelime Kökeni: Yunanca)

[isim]

  • Düşünce

    İdea akılla algılananın en üst aşamasını yani kavramı tanımlar. - Azra Erhat

NİDA (Kelime Kökeni: Arapça nidāʾ)

[isim]

[eskimiş]

  • Çağırma, bağırma, seslenme

    Baba, 'ya Allah' nidası ile yerinden zorla, oğluna abanarak kalktı. - Refik Halit Karay

[dil bilgisi]

  • Ünlem

İNCE

[sıfat]

  • Kendi cinsinden olanlara göre dar ve kalınlığı az olan, kalın karşıtı

    İnce minare. İnce değnek. İnce kitap.

  • Zayıf

    Sarışın, kuru, ince bir kadındı. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Taneleri ufak, iri karşıtı

    İnce un. İnce kum.

  • Aşırı özen gerektiren, kaba karşıtı

    İnce nakış.

  • Ayrıntılı

    Bugün temizlikçi geliyor. Şöyle ince bir temizliğe... - Tomris Uyar

  • Akışkanlığı çok olan, yoğun ve koyu olmayan (sıvılar)
  • Tiz (ses), pes karşıtı

    İnce bir çocuk sesinin hırçınlaştığı, ağladığı işitildi. - Reşat Nuri Güntekin

  • Hafif, gücü az

    Hiçbir hareket bu gülüş kadar belirsiz ve ince değildir. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

  • İyiden iyiye, enikonu, ayrıntılı

    Aletler, uzun denemelerin, ince hesapların, birbirini tamamlayan bilgi ve diğer aletlerin mahsulüdür. - Mehmet Kaplan

[mecaz]

  • Düşünce, duygu veya davranış bakımından insanın sevgi ve saygısını kazanan, zarif, kaba karşıtı

    Bu gülümseyişte, herkesin hemen seçemeyeceği bir ince alay gizli. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ince düşünmek
  • ince eleyip (veya eğirip) sık dokumak

Birleşik Kelimeler: ince ağrı, ince ayrım, ince bağırsak, ince donanma, ince düşünceli, ince gül yağı, ince hastalık, ince iş, ince karın ağrısı, ince kesim, ince saz, ince ses, ince sıva, ince tutkal, ince ünlü, ince yağ, ince yapılı, ince zar, inceden inceye

NİCE

[sıfat]

  • Kaç, ne kadar
  • Birçok

    Yalılarda nice yük odaları, oda gibi büyük kilerler vardı. - Abdülhak Şinasi Hisar

[zarf]

  • (ni'ce) Nasıl

[zarf]

  • (ni'ce) Uzun süreden beri

Birleşik Kelimeler: nice nice, bir nice

NECİ

[isim]

  • Ne iş yapar, ne ile uğraşır?

    Benim babam neciydi anne? - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • neci oluyor!