VEZİRPARMAĞI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

VEZİRPARMAĞI harflerini içeren 5 harfli 40 kelime bulunuyor. 5 harfli VEZİRPARMAĞI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AĞRAZ15, MEVZİ15, PERVA15, ZIRVA15, ZAĞAR15, AVİZE14, VEZİR14, ZİRVE14, EĞRİM13, EVRİM12, MAVRA12, PAZAR12, VERİM12, VARMA12, AVARE11, REVİR11, AMPİR10, AMPER10, PERMA10, PERMİ10, RAMPA10, ARIZİ9, ARIZA9, AZAMİ9, EMRAZ9, IZRAR9, MİRZA9, MEZRA9, MEZAR9, MARİZ9, MARAZ9, REMİZ9, ZAMİR9, ARİZA8, ARAZİ8, AZERİ8, ZARAR8, IRAMA7, MIRRA7, ARAMİ6

ARAMİ (Kelime Kökeni: Arapça ārāmī)

[isim]

  • MÖ 11-8. yüzyıllarda Mezopotamya'da yaşamış bir halk

IRAMA

[isim]

  • Iramak işi

MIRRA (Kelime Kökeni: Arapça mirra)

[isim]

  • Acılık veren sıvılarla özel bir biçimde kaynatılarak pişirilen bir tür acı kahve

ARİZA (Kelime Kökeni: Arapça ʿarīża)

[isim]

[eskimiş]

  • Yüksek bir makama sunulan mektup veya dilekçe

ARAZİ (Kelime Kökeni: Arapça arāżī)

[isim]

[coğrafya]

  • Yeryüzü parçası, yerey, toprak

    Kurulan heyet şehrin arka tepelerinde kondu kurulacak uygun bir arazi bulma işiyle görevlendirildi. - Lâtife Tekin

  • Yer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arazi açmak
  • arazi olmak
  • araziye uymak

Birleşik Kelimeler: arazi aracı, arazi otomobili, arazi taraması, arazi yarışı, vakıf arazisi

AZERİ (Kelime Kökeni: Farsça āẕer + Arapça -ī)

[isim]

  • Azerbaycan Türkü

ZARAR (Kelime Kökeni: Arapça żarar)

[isim]

  • Bir şeyin, bir olayın yol açtığı çıkar kaybı veya olumsuz, kötü sonuç, dokunca, ziyan, mazarrat

    Aldığı günlerde iyi para getiren oteli zararla kapatmaya başlamışlar. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zarara sokmak
  • zarara uğramak
  • zarar çekmek
  • zararda olmak
  • zarar etmek
  • zarar gelmek
  • zarar görmek
  • zararı dokunmak
  • zararı olmamak
  • zararı yok
  • zarar vermek

Birleşik Kelimeler: akıllara zarar, akla zarar, maddi zarar, manevi zarar

ARIZİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿāriżī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Sonradan olan, dıştan gelen
  • Geçici, eğreti

    Yoksa, arızi bir şeydir ihtiyarlık ve sonu gençliktir. - Nazım Hikmet

ARIZA (Kelime Kökeni: Arapça ʿāriża)

[isim]

  • Aksama, aksaklık, bozulma

[coğrafya]

  • Engebe

[müzik]

  • Bir notanın sesini yarım ton yükseltmek, alçaltmak veya eski durumuna getirmek için notanın soluna konulan diyez, bemol ve bekar işaretlerinin ortak adı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arıza yapmak

AZAMİ (Kelime Kökeni: Arapça aʿẓamī)

[sıfat]

  • En çok, en üst, en büyük, en yüksek (derece, nicelik), maksimum, maksimal

    Ben azami derecede haşarı ve uçarı bir çocuktum. - Yahya Kemal Beyatlı

[matematik]

  • Maksimum

EMRAZ (Kelime Kökeni: Arapça emrāż)

[isim]

[eskimiş]

  • Hastalıklar

IZRAR (Kelime Kökeni: Arapça iżrār)

[isim]

[eskimiş]

  • Zarar verme, zarara sokma

MİRZA (Kelime Kökeni: Farsça mīrzā)

[isim]

[eskimiş]

  • Bazı Türk topluluklarında ve İran'da kullanılan bir soyluluk sanı

MEZRA (Kelime Kökeni: Arapça mezraʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Ekime elverişli, ekilecek tarla veya yer, ekenek
  • Kırsalda birkaç evden oluşan en küçük yerleşim birimi

MEZAR (Kelime Kökeni: Arapça mezār)

[isim]

  • Ölünün gömülü olduğu yer, gömüt, kabir, sin(I), makber, metfen

    Yurdumuzun on dört yerinde Yunus'a ait olduğu söylenen türbe ve mezarlar vardır. - Ahmet Kabaklı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mezardan çıkarmak
  • mezarını kazmak

Birleşik Kelimeler: mezar kaçkını, mezar soyguncusu, mezar taşı, anıt mezar