VESİKACILIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

VESİKACILIK harflerini içeren 6 harfli 24 kelime bulunuyor. 6 harfli VESİKACILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SIVACI18, CIVALI17, SIVALI15, KAVLIK13, VESİKA13, VESAİK13, ASKICI12, KALEVİ12, SILACI12, SIKICA12, ACILIK11, ACIKLI11, AKILCI11, ILICAK11, KALICI11, SELCİK10, ASKILI9, KALECİ9, SIKLIK9, SAKLIK8, AKSEKİ7, ALEKSİ7, KLASİK7, SELİKA7

AKSEKİ

[isim]

  • Antalya iline bağlı ilçelerden biri

ALEKSİ (Kelime Kökeni: Fransızca alexie)

[isim]

[tıp]

  • Okuma yitimi

KLASİK (Kelime Kökeni: Fransızca classique)

  • Üzerinden çok zaman geçtiği hâlde değerini yitirmeyen, türünde örnek olarak görülen eser

    Klasikler bir kültür, bir gusto, bir seviye ölçütüdür. - Haldun Taner

  • XVII. yüzyıl Fransız dili, sanatı ve yazarları ile ilgili olan

    Racine bir Fransız klasik yazarıdır.

  • Alışılmış
  • Sanatta kuralcı
  • Kökleşik

    Klasik şiirin yıkıldığından beri şiiri, bin kişi bin türlü tarif ediyor. - Yahya Kemal Beyatlı

[isim]

  • Eski Yunan, Roma ve XVII. yüzyıl Fransız sanatıyla ilgili sanatçı veya eser

    Yunan klasikleri. Fransız klasikleri.

  • Eski Yunan ve Roma çağı dili ve sanatı ile ilgili olan

    Klasik eserlerin oynandığı bir millî tiyatroları yok. - Haldun Taner

SELİKA (Kelime Kökeni: Arapça selīḳa)

[isim]

[eskimiş]

  • Güzel söyleme ve yazma yeteneği

SAKLIK

[isim]

  • Uyanıklık

ASKILI

[sıfat]

  • Askısı olan

    Askılı, uzun, tiril tiril bir elbise giymişti. - Elif Şafak

KALECİ

[isim]

[spor]

  • Bazı top oyunlarda kalenin önünde durarak topun kaleye girmesini önlemekle görevli oyuncu, file bekçisi

    Sonra topu en yükseğe kaleciler vurur, çıkarırlar. - Haldun Taner

SIKLIK

[isim]

  • Sık olma durumu
  • Sıkça geçme, kullanımı sık olma

[fizik]

  • Ses, dalga vb.nin birim zamandaki titreşim sayısı, frekans

Birleşik Kelimeler: kelime sıklığı

SELCİK

[isim]

  • Küçük sel

    Ufak bayırlardan akan billur gibi selcikler arasından araba ile yavaş yavaş geçmek ne ömür oluyordu. - Osman Cemal Kaygılı

ACILIK

[isim]

  • Acı olma durumu

    Göğsünde bir sızı, ağzında bir acılık duydu. - Ömer Seyfettin

[mecaz]

  • Dokunaklılık, kederlilik, yaslılık

    Henüz, yüreğimin bir yanı da söylenememiş, dışa atılamamış acılıklarla dolu. - Adalet Ağaoğlu

ACIKLI

[sıfat]

  • Acındıracak, acı verecek nitelikte olan, dokunaklı, üzücü, koygun

    Bu âdet bir fabrika sahibinin acıklı hayat hikâyesiyle birlikte kondulara yayıldı. - Lâtife Tekin

  • Acı görmüş, yaslı, kederli

    Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • acıklı başta akıl olmaz

Birleşik Kelimeler: acıklı komedi

AKILCI

[sıfat]

[felsefe]

  • Akılcılıktan yana olan, usçu, rasyonalist (kimse)
  • Akılcılıkla ilgili

ILICAK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Ilıkça

KALICI

[sıfat]

  • Sürekli, geçici karşıtı
  • Her zaman geçerliğini sürdürecek olan
  • Bir süre için belli bir yerde kalan, konuk, gidici karşıtı

Birleşik Kelimeler: kalıcı makyaj, kalıcı ruj

ASKICI

[isim]

  • Askı yapan veya satan kimse
  • Kahve ocaklarında çay, kahve vb. dağıtan kimse