VELESPİT Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

VELESPİT harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli VELESPİT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SEVİ11, EVLİ10, EVET10, VELİ10, PİST9, PEST9, SLİP9, STEP9, SELP9, SEPİ9, TEPİ8, TEPE8, LİSE5, SİTE5, STİL5, SELE5, ETİL4, ETLİ4, ELTİ4, ELİT4, LİET4

ETİL (Kelime Kökeni: Fransızca éthyle)

[isim]

[kimya]

  • Organik birleşiklerin birleşimine giren karbon ve hidrojen atomları grubu

    Etil klorür.

Birleşik Kelimeler: etil alkol

ETLİ

[sıfat]

  • İçinde et bulunan
  • Eti çok olan

    Etli koyun.

  • Dolgun, kalın

    Aşağıya sarkan kalın, etli, ıslak dudakları vardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Yenecek kısmı çok olan (meyve)

    Etli, lezzetli bir zeytin.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etliye sütlüye karışmamak

Birleşik Kelimeler: etli bitki, etli butlu, etli canlı, etli ekmek, etli meyve, etli pide

ELTİ

[isim]

  • Kadına göre kocasının erkek kardeşlerinin eşlerinden her biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elti eltiden kaçar, görümceler bayrak açar
  • elti eltiye eş olmaz, arpa unundan aş olmaz

Birleşik Kelimeler: eltieltiyeküstü

ELİT (Kelime Kökeni: Fransızca élite)

[sıfat]

  • Seçkin

LİET (Kelime Kökeni: Almanca Lied)

[isim]

[müzik]

  • Şarkı

LİSE (Kelime Kökeni: Fransızca lycée)

[isim]

  • Sekiz yıllık ilköğretimden sonra en az dört yıllık bir eğitimle hayata veya yükseköğretime hazırlayan ortaöğretim kurumu

    İlkokulu, liseyi birlikte okuduk, belki onda nostalji uyandırıyorum. - İnci Aral

[eskimiş]

  • Üç yıllık ortaokuldan sonra en az üç yıllık bir eğitimle hayata veya yükseköğretime hazırlayan ortaöğretim kurumu

Birleşik Kelimeler: açık lise, süper lise, teknik lise

SİTE (Kelime Kökeni: Fransızca cité)

[isim]

  • Genellikle belli meslek adamları için yapılmış veya belli amaçlarla kurulmuş konutlar topluluğu, iş merkezi

[eskimiş]

  • Şehir
  • Kentlerde, belirli bir merkezden yönetilen, genellikle güvenliği sağlanmış toplu yerleşim merkezi

[tarih]

  • İlk Çağda kendi yasalarıyla yönetilen bir veya birkaç kentten oluşan devlet

[bilişim]

  • Kişi veya kuruluşların genel ağda oluşturduğu değişik konulardaki bilgilendirici veya eğlendirici sayfalar

Birleşik Kelimeler: kültür sitesi, sanayi sitesi

STİL (Kelime Kökeni: Fransızca style)

[isim]

  • Üslup, biçem

Birleşik Kelimeler: stil mobilya

SELE (Kelime Kökeni: Arapça selle)

[isim]

  • Yayvan, genişçe sepet

    İş önlükleri bağlandı, sele denilen hasır sepetlerle tarlaya dalındı. - Orhan Kemal

Birleşik Kelimeler: sele zeytini

[isim]

[spor]

  • Bisikletin oturulacak yeri

[isim]

  • Sere

TEPİ

[isim]

[ruh bilimi]

  • Bir işi yapmak, harekete geçmek için duyulan ve bireyin engelleyemeyeceği kadar güçlü istek, içtepi, itki

Birleşik Kelimeler: içtepi

TEPE

[isim]

  • Bir şeyin en üstteki bölümü

    Pencere önünde dimdik durmuş, kocaman ağaçların tepesine bakıyordunuz. - Sait Faik Abasıyanık

  • Bir yerin, bir nesnenin vb.nin üstü, hizası

    Ekşisu'da trenden indikleri sırada güneş tam tepelerindeydi. - Necati Cumalı

[teklifsiz konuşmada]

  • Birinin yanı başı, baş ucu

    Tepemde durup canımı sıktı.

[anatomi]

  • Başın üst, kafatasının iki kulak arasında kalan bölümü

    Güneş sanki yalnız sizin tepenize ışık ve sıcaklık aksettirmeye çalışıyor. - Refik Halit Karay

[coğrafya]

  • Yüksekliği genellikle birkaç yüz metreyi geçmeyen, çok kez tek başına, yamaçları yatık yer biçimi

    Derenin sağ tarafında yükselen tepenin yamaçları daha hafif eğimli, daha genişti. - Necati Cumalı

[matematik]

  • Çokgende veya çok yüzlüde köşelerden her biri

[matematik]

  • İkizkenar bir üçgende eşit kenarların kesişme noktası

[matematik]

  • Bakışım ekseni bulunan bir eğrinin veya yüzeyin bu eksenle kesişme noktalarından her biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tepeden bakmak
  • tepesi atmak
  • tepesinde bitmek
  • tepesinde değirmen çevirmek
  • tepesinde havan dövmek
  • tepesinden kaynar sular dökülmek
  • tepesine binmek (veya çıkmak)
  • tepesine dikilmek
  • tepesinin tası atmak
  • tepesi üstü

Birleşik Kelimeler: tepe açısı, tepe aşağı, tepebaşı, Tepebaşı, tepe camı, tepegöz, tepegözler, tepe lambası, tepetakla, tepe tomurcuğu, tepeüstü, tepe üstü, tepeden ayağa, tepeden inme, tepeden tırnağa, ada tepe, dere tepe, tanık tepe, dalga tepesi, hacet tepesi

PİST

[ünlem]

  • Kediyi kovmak için kullanılan bir seslenme sözü

[isim]

  • Gösteri yapmak, dans etmek vb. için düzenlenmiş, genellikle yuvarlak yer

    Biz bunu bütün hüneri, inceliği ile oynamaya başlayınca pistte ancak dört çift kalmıştı. - Refik Halit Karay

  • Bir havaalanında uçakların kalkıp inmesine, park yerlerine gidip gelmesine yarayan özel olarak hazırlanmış şerit

[spor]

  • Motorlu araçların yarışları ve koşular için özel olarak düzenlenmiş yer, yarışlık

Birleşik Kelimeler: helikopter pisti

PEST

[sıfat]

  • Pes (II)

SLİP (Kelime Kökeni: İngilizce slip)

[isim]

[ticaret]

  • Ödeme belgesi

[isim]

  • Paçasız ve sıkıca saracak biçimde dikilmiş erkek donu

STEP (Kelime Kökeni: Fransızca steppe)

[isim]

[coğrafya]

  • Bozkır

    Steplerde akşam güzel ve korkunçtur. - Halide Edip Adıvar

Birleşik Kelimeler: step iklimi

[isim]

[spor]

  • Hatalı yürüme