VEJETARYENLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

VEJETARYENLİK harflerini içeren 5 harfli 140 kelime bulunuyor. 5 harfli VEJETARYENLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

VİRAJ20, AJİTE14, ELEJİ14, JİKLE14, JİLET14, TİRAJ14, AYEVİ13, EYVAN13, EVİYE13, LEVYE13, VİYAK13, YELVE13, YAVER13, AVRET11, ALEVİ11, EVREN11, EVRİK11, EVRAT11, EVRAK11, EVLİK11, EVLEK11, EVLAT11, ELVAN11, İLAVE11, KİRVE11, KRAVL11, KEVEL11, KEVEN11, KAVİL11, LİVAR11, NEVİR11, REVAN11, REVAK11, TEVKİ11, TEVİL11, TEVEK11, TELVE11, TAVİK11, VİRAN11, VİRAL11, VERİT11, VAKİT11, VARİL11, VARİT11, VELET11, VEKİL11, ENAYİ7, KARYE7, KENYA7, LİYAN7, NİYET7, RİYAL7, TEYEL7, TENYA7, TAYİN7, YETKİ7, YELEK7, YELİN7, YENİK7, YENLİ7, YEREL7, YERLİ7, YETER7, YETİK7, YETKE7, YEKTA7, YAKİN7, YAREN7, ANKET5, ANELE5, ANTİK5, ANTRE5, ALENİ5, AKLEN5, ERKAN5, ERKEN5, ERKİN5, ERKLİ5, ERLİK5, ETENE5, ETKEN5, ETKİN5, ETLİK5, ETNİK5, ERİKA5, EKLER5, EKRAN5, ENTEL5, İNKAR5, İNTAK5, KİLER5, KİTLE5, KARNE5, KATİL5, KARNİ5, KATRE5, KERTE5, KERTİ5, KETAL5, KETEN5, KENAR5, KENET5, KELER5, LİRET5, LİNET5, LİKEN5, LİTRE5, LAKİN5, LANET5, LATİN5, NİKEL5, NELER5, NEKRE5, NİTEL5, NAKLİ5, NAKİT5, NAKİL5, RAKİT5, RAKET5, REKAT5, TİRLE5, TİRAN5, TİNER5, TİKEL5, TRAKE5, TARİK5, TALİK5, TELİN5, TELEK5, TERLİ5, TERKİ5, TEREK5, TEKNE5, TEALİ5, TEKLİ5, TEKİR5, TEKİN5, TEKİL5, TEKER5, TEKEL5

ANKET (Kelime Kökeni: Fransızca enquête)

[isim]

  • Sormaca

    Öteden beri zaman zaman yapılagelen bu anketler ne güzel anketlerdir! - Behçet Necatigil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anket yapmak

ANELE (Kelime Kökeni: İtalyanca anello)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka

ANTİK (Kelime Kökeni: Fransızca antique)

[sıfat]

[tarih]

  • İlk Çağdaki uygarlıklarla, özellikle eski Yunan ve Roma uygarlıkları ile ilgili olan, antika

Birleşik Kelimeler: Antik Çağ

ANTRE (Kelime Kökeni: Fransızca entrée)

[isim]

  • Giriş

    Bir müddet sonra her ikisi de büyük antreden çıkıp kaybolurlar. - Ahmet Muhip Dranas

  • Başlangıç yemeği

ALENİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿalenī)

[sıfat]

  • Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan

    Siz bugüne kadar zevcenizin vicdansızca ve aleni hıyanetine, edepsizliğine tahammül ettiniz. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: aleni tadat

AKLEN (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlen)

[zarf]

[eskimiş]

  • Akıl gereğince, akıl yönünden

ERKÂN (Kelime Kökeni: Arapça erkān)

[isim]

  • Bir topluluğun ileri gelenleri, büyükler, üstler

    Yüksek sınıf mahalle erkânını da konaklarına uğrayıp meseleden haberdar eder. - Refik Halit Karay

  • Yol, yöntem

    Onun arkasına bu yolda, bu erkânda gelmiş geçmiş ustalar, pirler vardı. - Ömer Seyfettin

[askerlik]

  • General veya amiral aşamasındaki askerler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erkân göstermek

Birleşik Kelimeler: erkânıharbiyeiumumiye, erkânıharp, erkân kürkü, erkân minderi, adap erkân, yol erkân, hükûmet erkânı, çarıklı erkânıharp

ERKEN

[zarf]

  • Vaktinden önce, alışılan zamandan önce, er, geç karşıtı

    Sakın geç kalma, erken gel. - Ahmet Rasim

  • Sabahın ilk saatlerinde

    Ertesi gün iki kardeş erken çıkmışlardı yola. - Ayşe Kulin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erken kalkan yol alır, er evlenen döl alır
  • erken kalktım işime, şeker kattım aşıma

Birleşik Kelimeler: erken bahar, erken boşalma, erken bunama, erkendoğan, erken tanı, erken uyarı

ERKİN

[sıfat]

  • Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, serbest

ERKLİ

[sıfat]

  • Bir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten, nüfuzlu, muktedir, kadir

ERLİK

[isim]

  • Erkeklik, yiğitlik

[askerlik]

  • Er olma durumu

ETENE

[isim]

[anatomi]

  • Döl eşi

[bitki bilimi]

  • Meyve yaprağında yumurtacıkların bağlı olduğu bölüm

ETKEN

[isim]

  • Etki eden şey, faktör

    Bu sanatçıların çoğunun başarısında dış ülkelerde edindikleri sahne görgü ve kültürü etken olmuştur. - Metin And

[kimya]

  • Bir madde üzerinde belli bir değişiklik yapan şey, müessir

[dil bilgisi]

  • Doğrudan doğruya öznenin yaptığı işi anlatan, öznesi belli olan fiil, etken fiil, aktif, aktif fiil, malum, edilgen karşıtı

    Kırmak, bilmek etken fiillerdir.

Birleşik Kelimeler: etken fiil, etken madde

ETKİN

[sıfat]

  • Hareketli, işleyen, çalışan, faal, aktif, dinamik

[felsefe]

  • Fiilde bulunan, etkinlik gösteren, edilgin karşıtı

[kimya]

  • Kimyasal tepkimelere katılma yatkınlığı gösteren (molekül, atom)

Birleşik Kelimeler: etkin okul, etkin öğretim, aşırı etkin, ışın etkin

ETLİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan
  • Buzdolabında et koymak için ayrılmış yer