Ve ile Biten Kelimeler
VE ile biten 30 kelime bulunuyor. Sonu VE olan kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Ve kelimesinin anlamı nedir? Ve ile başlayan kelimeler. İçinde ve olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
9 Harfli Kelimeler
KALENSÖVE22
8 Harfli Kelimeler
KONSERVE16
7 Harfli Kelimeler
ÇERÇEVE19
6 Harfli Kelimeler
RÖLÖVE24, MOTİVE14
5 Harfli Kelimeler
BRÖVE19, GAZVE18, KUVVE18, GEYVE17, CEZVE17, KAHVE15, MEYVE14, ZİRVE14, ZELVE14, CİLVE14, YELVE13, KİSVE12, İLAVE11, KİRVE11, TELVE11
4 Harfli Kelimeler
SÖVE17, GÜVE16, BÜVE14, DÜVE14, İŞVE13, ŞİVE13, DEVE12, NÜVE12, YAVE12
2 Harfli Kelimeler
VE8
VE
- Türk alfabesinin yirmi yedinci harfinin adı, okunuşu
-
İki kelime veya iki cümle arasına girerek aralarında bir bağ olduğunu anlatan söz
Galiba bir vehme kapılıyorum ve galiba bir hastalık beynimi kemiriyor. - Aka Gündüz
Birleşik Kelimeler: ve benzeri, ve diğeri, vesair, vesaire, veya, veyahut
İLAVE (Kelime Kökeni: Arapça ʿilāve)
- Ekleme, ulama
- Eklenmiş parça
- Arttırma, büyütme, abartma
-
Ek
Bu eski köşk son yıllarda betonlu, çimentolu ilavelerle biraz asrileşti. - Hikmet Birand
Ata Sözleri ve Deyimler
- ilave etmek
KİRVE
- Sünnet olan çocuğun bütün masraflarını üstlendikten sonra sünnet sırasında çocuğu kucağına alarak elini, kolunu tutan ve bütün hayatı boyunca çocuk üzerinde babasına yakın hak taşıyan kimse
TELVE
-
Fincanın dibine çöken kahve tortusu
Fincanını çalkalayıp çalkalayıp diker, dibinde hiç telve bırakmamacasına! - Attila İlhan
KİSVE (Kelime Kökeni: Arapça kisve)
-
Kılık kıyafet
Lakin bir türlü ahaliye mahsus kisveyi üzerinden atamamış. - Refik Halit Karay
- Hacıların Kâbe'de giydikleri beyaz üstlük
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... kisvesi altında
- kisveye bürünmek
DEVE
- Geviş getiren memelilerden, boynu uzun, sırtında bir veya iki hörgücü olan, yük taşımakta kullanılan hayvan (Camelus)
Ata Sözleri ve Deyimler
- deve bir akçeye, deve bin akçeye
- deve boynuz ararken kulaktan olmuş
- deve büyüktür amma beşini bir eşek yeder
- deveden büyük fil var
- deve, deve yerine çöker
- deve gibi
- deve Kâbe'ye gitmekle hacı olmaz
- deve nalbanda bakar gibi
- devenin derisi eşeğe yük olur
- deve olmak
- deve yapmak (veya etmek)
- deveye bindikten sonra çalı ardına gizlenilmez
- deveye burç gerek olursa boynunu uzatır
- deveye hendek atlatmak
- deve yerine deve çöker
- deveyi düze çıkarmak
- deveyi havuduyla yutmak
- deveyi yardan uçuran bir tutam ottur
Birleşik Kelimeler: deveboynu, deve dikeni, deve dişi, deve döşlü, deveelması, devegözü, deve hamuru, deve kini, deve kolu, deve kuşu, devetabanı, deve tımarı, devetüyü, deve tüyü, deve yükü, deve yürekli, hacı devesi, peygamberdevesi
NÜVE (Kelime Kökeni: Arapça nuve)
- Bir şeyin özü
YAVE (Kelime Kökeni: Farsça yāve)
-
Saçma, saçma sapan söz
Sonra da oturur, talihsizlik yaveleri ile hikâyeci numaralarına başvururum. - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- yave okumak
YELVE
- Florya
Birleşik Kelimeler: su yelvesi
İŞVE (Kelime Kökeni: Arapça ʿişve)
-
Kadınların ilgi çekmek, gönül çelmek için takındıkları hoş, aldatıcı tavır, kırıtma, naz, cilve, eda
Yelpaze çevrilir gibi birden dönüşleri, işveyle devriliş, saçılış, örtünüşleri... - Yahya Kemal Beyatlı
ŞİVE (Kelime Kökeni: Farsça şīve)
-
Söyleyiş özelliği
Bunu Arapça değil, peltek bir Kafkas şivesiyle, Türkçe söyledi. - Refik Halit Karay
- Tarz, tavır, üslup
- Naz, eda
MOTİVE (Kelime Kökeni: Fransızca motivé)
- `İsteklendirmek, güdülemek` anlamındaki motive etmek, `isteklenmek, güdülenmek` anlamındaki motive olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz
MEYVE (Kelime Kökeni: Farsça mīve)
- Bitkilerde çiçeğin döllenmesinden sonra yumurtalığın gelişmesiyle oluşan tohumları taşıyan, genellikle yenebilen organ, yemiş
-
Ürün, sonuç, kâr
Mektebimizin şapirografla basılan haftalık Fidan'ında, en güzel meyve benim imzamdır. - Yusuf Ziya Ortaç
Ata Sözleri ve Deyimler
- meyve almak
- meyve veren ağaç taşlanır
- meyve vermek
- meyveye durmak
Birleşik Kelimeler: meyve ağacı, meyve bahçesi, meyve dışı, meyve ezmesi, meyvehoş, meyve içi, meyve kabuğu, meyve ortası, meyve reçeli, meyve sineği, meyve suyu, meyve şekeri, meyve yaprak, baklamsı meyve, buğdaysı meyve, etli meyve, incirsi meyve, kapçık meyve, kuru meyve, memnu meyve, sebze meyve toptancısı, yalancı meyve, yasak meyve, zeytinsi meyve
ZİRVE (Kelime Kökeni: Arapça ẕirve)
-
Doruk
Dağın zirvesi.
-
Bir işte ulaşılan en üst aşama
Sanatın zirvesi.
Ata Sözleri ve Deyimler
- zirveye çıkmak
Birleşik Kelimeler: zirve konferansı, zirve toplantısı
ZELVE (Kelime Kökeni: Rumca)
- Çift öküzünün boyunduruktan çıkmaması için boynunun iki yanından boyunduruğa, aşağıya doğru geçirilen çubuk