Ve ile Başlayan 7 Harfli Kelimeler

VE harfleri ile başlayan 7 harfli 29 kelime bulunuyor. Başında VE olan 7 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "ve ile biten 7 harfli kelimeler. İçinde Ve olan 7 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

VEFASIZ24, VESVESE21, VEYAHUT20, VERGİCİ20, VEZNECİ19, VELVELE19, VEFAKAR19, VEZİKÜL18, VEHİMLİ18, VERGİLİ17, VELİAHT17, VEZİNLİ16, VEZARET16, VESAYET16, VERİLİŞ16, VERECEK16, VERNİYE15, VERANDA15, VELAYET15, VELADET15, VESAİRE14, VERİMLİ14, VERİLME14, VERASET14, VELENSE14, VEREMLİ14, VERİNTİ13, VELİLİK13, VEKALET13

VERİNTİ

[isim]

  • Bir dilden başka bir dile verilen söz

VELİLİK

[isim]

  • Veli olma durumu, velinin görev ve ödevi, velayet

VEKÂLET (Kelime Kökeni: Arapça vekālet)

[isim]

  • Vekillik

    İtimat edilir, kanundan, hukuktan anlar birisine umumi bir vekâlet vereceğim. - Aka Gündüz

[eskimiş]

  • Bakanlık

    Her vekâlet ya iki odadır ya üç, her odada ya beş gaz sandığından masa vardır ya on. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • vekâlet etmek

Birleşik Kelimeler: vekâletname, vekâlet ücreti, başvekâlet

VESAİRE (Kelime Kökeni: Arapça ve + sāʾire)

[isim]

  • Ve benzeri

    Biz yollarda eğer bulabilirsek başımıza gölge verecek kadar hurma dalı, ot vesaire topluyorduk. - Falih Rıfkı Atay

VERİMLİ

[sıfat]

  • Verimi iyi ve bol olan, bitek, randımanlı, mahsuldar, mümbit, müsmir, verimkâr

    Verimli toprak.

  • Kendisinden beklenen sonucu veren, semereli

    Dediğim gibi, yine de verimli olarak tartışılabilir. - Nermi Uygur

  • Çok yazan, velut

    Sonra, sahiden verimli bir de kalemi var! - Yusuf Ziya Ortaç

VERİLME

[isim]

  • Verilmek işi

    Bunun için, jandarmaya çekidüzen verilmesi ve güçlendirilmesi yeter. - Salâh Birsel

VERASET (Kelime Kökeni: Arapça verās̱et)

[isim]

[biyoloji]

  • Kalıtım

[hukuk]

  • Mirasta hak sahibi olma

    Hatta türedi ortaklar da çıkacak, veraset bile düzülecek, soy sop iddialarına girilecekti. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: veraset ilamı, veraset ve intikal vergisi

VELENSE (Kelime Kökeni: İtalyanca valenciana)

[isim]

  • Yüzü uzun tüylü, kalın ve ağır battaniye

    Köşedeki divana oturmuş, üstüne kırmızı bir velense örttüğü ayaklarını karşısındaki koltuğa dayamıştı. - Ömer Seyfettin

VEREMLİ

[sıfat]

[tıp]

  • Vereme tutulmuş, müteverrim

    Onu yalnız ince hastalığa münhasır zanneder, başka hastalıklara aldırmadığı hâlde, veremliden son derece çekinirdi. - Reşat Nuri Güntekin

VERNİYE (Kelime Kökeni: Fransızca vernier)

[isim]

  • Doğrusal veya dairesel boyutların ölçülmesinde, ölçme duyarlığını artıran, çok küçük boyutların ölçülebilmesini sağlayan düzen

VERANDA (Kelime Kökeni: Fransızca véranda)

[isim]

  • Camlı taraça

    Dipteki zaviyeden içeriye doğru veranda şeklinde bir girinti yapıp salonun cumba köşesine dayanır. - Halit Fahri Ozansoy

  • Üstü kapalı ve çevresi camlı balkon

    Onu, odamın penceresinden, her sabah kahvaltıdan önce, verandada bir aşağı bir yukarı volta vururken görürdüm. - Necati Cumalı

VELAYET (Kelime Kökeni: Arapça velāyet)

[isim]

[eskimiş]

  • Velilik
  • Otorite
  • Yetke

Birleşik Kelimeler: velayetname

VELADET (Kelime Kökeni: Arapça velādet)

[isim]

[eskimiş]

  • Doğum, doğma, doğuş

VEZİNLİ

[sıfat]

[edebiyat]

  • Ölçülü

    Vezinli şiir.

[eskimiş]

  • Tartılı

VEZARET (Kelime Kökeni: Arapça vezāret)

[isim]

[eskimiş]

  • Vezirlik