VAZİFESİZLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

VAZİFESİZLİK harflerini içeren 5 harfli 62 kelime bulunuyor. 5 harfli VAZİFESİZLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

EVSAF18, EVKAF17, VAKFE17, EVSİZ15, AVİZE14, FİLİZ14, FİZİK14, FALEZ14, İZAFE14, İZAFİ14, LAFZİ14, VALİZ14, ZEVAL14, ESLAF12, FİSKE12, FİLSİ12, İSEVİ12, İSLAV12, İVESİ12, İFLAS12, KİSVE12, KAFES12, KESİF12, KAVİS12, SİVİL12, SELVİ12, SELVA12, SEFİL12, VİSAL12, VİSKİ12, AZİZE11, AFİLİ11, ALEVİ11, EVLİK11, EFLAK11, ELİFİ11, FİİLİ11, İLAVE11, KAVİL11, KEFAL11, KEFİL11, LEZİZ11, VEKİL11, ESKİZ9, EKSİZ9, SEKİZ9, ALİZE8, İZALE8, İZLEK8, KİLİZ8, ESKİL6, İSALE6, KİLİS6, KİLSİ6, LASKİ6, SİLKİ6, SİLİK6, SALİK6, SAKİL6, SEKİL6, EKİLİ5, İKİLİ5

EKİLİ

[sıfat]

  • Ekilmiş olan, mezru

    Ekili tarla.

İKİLİ

[sıfat]

  • İki parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden iki tane bulunan

    İkili koltuğun kenarındaki ufacık, simsiyah delik, bebeği görmeye gelen bir akrabanın sigarasının külünden hatıraydı. - Elif Şafak

  • İskambil, domino vb. oyunlarda iki işareti bulunan (kâğıt veya pul)
  • İki taraf arasında yapılmış

    İkili anlaşma.

[isim]

[müzik]

  • İki çalgı veya iki ses için düzenlenmiş müzik parçası, düet

[isim]

  • İki kişiden oluşmuş topluluk

[isim]

  • İkili bahis

    İkili, bir liraya iki yüz yirmi lira verdi. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikili oynamak

Birleşik Kelimeler: ikili averaj, ikili bahis, ikili çatı, ikili kök, ikili sigorta, ikili ünlü, ikili yatak, sıralı ikili

ESKİL

[isim]

  • Aksaray iline bağlı ilçelerden biri

İSALE (Kelime Kökeni: Arapça isāle)

[isim]

[eskimiş]

  • Akıtma

KİLİS

[isim]

  • Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

KİLSİ

[sıfat]

  • Kili andıran, kile benzeyen, kil gibi

LASKİ (Kelime Kökeni: Arapça lasḳī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Yakı ile ilgili

SİLKİ

[isim]

  • Uykuda sıçrama

SİLİK

[sıfat]

  • Üstündeki yazı veya çizgiler silinmiş, bozulmuş, aşınmış olan

    Silik para. Silik yazı.

[mecaz]

  • Kendini gösteremeyen, dikkati çekmeyen veya önemli ve belirli olmayan

[zarf]

  • Kendini gösteremeden

    İşte, bu şahsiyetin yanında ötekiler âdeta silik ve sinmiş kalıyordu. - Ruşen Eşref Ünaydın

Birleşik Kelimeler: sapı silik

SALİK (Kelime Kökeni: Arapça sālik)

[sıfat]

  • Bir yola giren, bir yolda giden

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salik olmak

SAKİL (Kelime Kökeni: Arapça s̱aḳīl)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Ağır
  • Sıkıntı veren, sıkıntılı
  • Çirkin, kaba, uyumsuz

[isim]

[müzik]

  • Türk müziğinde bir usul

SEKİL

[isim]

  • At, eşek ve sığırların ayaklarında bileğe veya dize kadar çıkan beyazlık, seki (II)

ALİZE (Kelime Kökeni: Fransızca alizé)

[isim]

[coğrafya]

  • Tropikal bölgelerdeki denizlerde bütün yıl süresince düzenli esen rüzgâr

    Alizeler, Ekvator'un kuzeyinde kuzeydoğudan, Ekvator'un güneyinde ise güneydoğudan eserler.

Birleşik Kelimeler: üst alize

İZALE (Kelime Kökeni: Arapça izāle)

[isim]

[eskimiş]

  • Yok etme, giderme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • izale etmek

Birleşik Kelimeler: izaleişüyu

İZLEK

[isim]

[halk ağzında]

  • Keçi yolu, patika

[edebiyat]

  • Bir edebî eserde işlenen konunun anlamca ortaya koyduğu ana yönelim