VAZİFELİ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
VAZİFELİ harflerini içeren 4 harfli 24 kelime bulunuyor. 4 harfli VAZİFELİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
VEFA16,
AİLE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaʾile)
-
Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik
Birbirlerine nasıl tutkun, yangın bir aile olduklarını sayıp döktü. - Lâtife Tekin
-
Aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü
Kendilerinin hangi asil aileye mensup olduklarını bilmiyorum. - Nazım Hikmet
- Birlikte oturan hısım ve yakınların tümü
- Eş, karı
- Aynı gaye üzerinde anlaşan ve birlikte çalışan kimselerin bütünü
- Temel niteliği bir olan dil, hayvan veya bitki topluluğu, familya
Birleşik Kelimeler: aile adı, aile bahçesi, aile bütçesi, aile doktoru, aile dostu, aile fotoğrafı, aile gazinosu, aile hayatı, aile hekimi, aile hukuku, aile ismi, aile mahkemesi, aile matinesi, aile meclisi, aile ocağı, aile planlaması, aile reisi, aile saadeti, büyük aile, çekirdek aile, koruyucu aile, köklü aile
AZİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿazl)
- Görevden alma
Birleşik Kelimeler: azledilmek, azletmek, azlolunmak
AZEL
- Sunumun birkaç satıcı tarafından yapıldığı ve bu az sayıdaki satıcının birbirlerinin üretim kararlarından etkilendiği piyasa türü, oligopol
ZİLE
- Tokat iline bağlı ilçelerden biri
ZAİL (Kelime Kökeni: Arapça zāʾil)
- Yok olan, ortadan kalkan
- Sürekli olmayan
Ata Sözleri ve Deyimler
- zail olmak
ALEV
-
Yanan maddelerin veya gazların türlü biçimlerdeki ışıklı uzantısı, yalım, yalaz, alaz, şule
Alevi ve bağrışmaları gören kadın erkek herkes evimizin bahçesine doldu. - Etem İzzet Benice
-
Sıcaklık
İşte şimdi damarlarımda bu iksirin alevleri dolaşıyor. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
- Kıvılcım
- Mızrak uçlarına takılan küçük bayrak, flama
- Aşk ateşi
Ata Sözleri ve Deyimler
- alev almak
- alev bacayı (veya saçağı) sarmak
- alev gibi parlamak
Birleşik Kelimeler: alev alev, alev kırmızısı, alev lambası, alev makinesi, alev rengi, çıplak alev, saman alevi, tandır alevi
EVLİ
-
Evlenmiş olan (kadın veya erkek)
İlk tanıştığı adamlara derhâl evli olup olmadıklarını sorar. - Refik Halit Karay
-
Herhangi bir sayıda ev bulunan (yer)
Yirmi evli bir sokak.
- Evi olan
Ata Sözleri ve Deyimler
- evli evine, köylü köyüne
- evlinin bir evi var, kiracının bin evi var
Birleşik Kelimeler: evli barklı, tek evli
EVLA (Kelime Kökeni: Arapça evlāʾ)
-
Daha iyi, yeğ
Bir şeyi bilmek, onun cahili olmaktan evladır, diyen bir hadis vardır. - Abdülhak Şinasi Hisar
ELİF (Kelime Kökeni: Arapça elif)
- Arap alfabesinin ilk harfinin adı
Ata Sözleri ve Deyimler
- elifi mertek sanmak
- elifin hecesi var, gündüzün gecesi var
Birleşik Kelimeler: elifi elifine
FİİL (Kelime Kökeni: Arapça fiʿl)
- İş, davranış
- Olumlu veya olumsuz olarak çekimli durumda zaman kavramı taşıyan veya zaman kavramı ile birlikte kişi kavramı veren kelime, eylem
Ata Sözleri ve Deyimler
- fiile koymak
Birleşik Kelimeler: fiil cümlesi, fiil çekimi, fiil gövdesi, fiil kökü, fiil tabanı, fiil tasrifi, fiilden türeme fiil, fiilden türeme isim, aktif fiil, bağ-fiil, birleşik fiil, çekimli fiil, dönüşlü fiil, edilgen fiil, ek fiil, etken fiil, ettirgen fiil, isimden türeme fiil, işteş fiil, olumlu fiil, olumsuz fiil, sıfat-fiil, türemiş fiil, yardımcı fiil, zarf-fiil, fiili bozuk, bağlama zarf-fiili, beklenmezlik fiili, bitirme fiili, geçmiş zaman sıfat-fiili, gelecek zaman sıfat-fiili, geniş zaman sıfat-fiili, mutavaat fiili, müşareket fiili, sürerlik fiili, tezlik fiili, yakınlık fiili, yaklaşma fiili, yeterlik fiili
FAİL (Kelime Kökeni: Arapça fāʿil)
-
Eden, yapan, işleyen
Vilayetin bir yerinde faili yakalanamayan bir irtica vakası çıkar. - Reşat Nuri Güntekin
- Özne
- Hukuki sonuç doğuracak bir suç işleyen kimse
Birleşik Kelimeler: faili meçhul, failimuhtar
FİLE (Kelime Kökeni: Fransızca filet)
- Yün, pamuk vb. ipliklerden düğümlerle oluşmuş ağ
- Alışverişte öteberi taşımak için kullanılan, ilmeklerden oluşan ağ torba
- Saçların dağılmaması için kullanılan ağ biçiminde örgü
- Ağ
Birleşik Kelimeler: file bekçisi
LİVA (Kelime Kökeni: Arapça livā)
-
Sancak
Eski İzmir vilayetiyle livalarında beklenmedik zorluklarla karşılaşmıştır. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Tugay
Süvari livalarında uzun hizmeti geçmiş olan Fahrettin Bey... - Attila İlhan
- Tuğgeneral
Birleşik Kelimeler: mirliva, açıklar livası
LEVA (Kelime Kökeni: Bulgarca)
- Bulgar para birimi
VELİ (Kelime Kökeni: Arapça velī)
- Bir çocuğu koruyan, işlerine bakan ve her türlü davranışından sorumlu kimse, ege, iye
-
Ermiş
Anadolu'da hele Rumeli'de her yolüstünde, her tepede görülen türbelerde yatan veliler... - Yahya Kemal Beyatlı
Birleşik Kelimeler: veliaht, velinimet, veliyullah