VAZGEÇİRMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
VAZGEÇİRMEK harflerini içeren 6 harfli 34 kelime bulunuyor. 6 harfli VAZGEÇİRMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
GEÇMEZ17,
ERİMEK
-
Katı cisim sıvı içine karışarak sıvı durumuna geçmek
Şeker suda erir.
-
Katı cisim ısı etkisiyle sıvı duruma gelmek
Yüzündeki karlar eriyince beyaz, yuvarlak bir yüz meydana çıkmıştı. - Sait Faik Abasıyanık
- Dokumalar aşınıp incelerek dağılmak
-
Çok zayıflamak
Günden güne eriyen Kerime'yi, o tek kardeşimi kurtarabilirim ümidiyle size koştum. - Aka Gündüz
- Utancından çok sıkılmak
-
Yok olmak, bitmek, tükenmek
Güzel hayatımız da bir göz açıp kapayışta eridi. - Refik Halit Karay
Ata Sözleri ve Deyimler
- eriyip bitmek
- eriyip gitmek
Birleşik Kelimeler: erim erim
KAMERÎ (Kelime Kökeni: Arapça ḳamerī)
- Ayla ilgili
Birleşik Kelimeler: kamerî ay, kamerî takvim, kamerî yıl
KERİME (Kelime Kökeni: Arapça kerīme)
- Kız evlat
ÇEMREK
-
Kolları ve bacakları sıvanmış (kimse)
Tepeden tırnağa çamura, toza batmış, dize kadar çemrek kalabalığı görenler, bunda bir iş, mühim bir iş olduğunu anlamakta gecikmediler. - Yaşar Kemal
ÇERMİK
- Kaplıca, ılıca
- Diyarbakır iline bağlı ilçelerden biri
ER
-
Erkek
Noksansız bir çeyiz ve düğünle iyi bir ere verilen Zeynep'in hissesi ayrılmıştır. - Tarık Buğra
-
İşini iyi bilen, yetenekli kimse
Sanat eri çalışır, bir eser kor ortaya, onun güzel olduğuna inanır, o güzelliği herkesin anlamasını, kavramasını ister. - Nurullah Ataç
- Kahraman, yiğit
-
Rütbesiz asker, nefer
Düşman erleri arasında Fransızlar da vardır. - Salâh Birsel
- Koca
Ata Sözleri ve Deyimler
- ere gitmek (veya varmak)
- ere vermek
- erim er olsun da yerim çalı dibi olsun
- erine göre bağla başını, tencerene göre kaynat aşını
- er kocar, gönül kocamaz
- er lokması er kursağında kalmaz
- er olan ekmeğini taştan çıkarır
- er oyunu üçe kadar
Birleşik Kelimeler: erbaş, er bezi, erdişi, er ekmeği, er kişi, er meydanı, er suyu, acemi er, komando er, tam er, avcı eri, emir eri, gönül eri, hizmet eri, iş eri, sanat eri, yazın eri
-
Erken
Er sabah kalktım ki sular çağlıyor - Halk türküsü
Birleşik Kelimeler: er ekmeği, er geç
- Erbiyum elementinin simgesi
EMEKÇİ
-
Geçimini yaptığı işlerle sağlayan kimse
Çocukluğundan başlayarak emekçilerle, sokaktakilerle düşüp kalkmıştı. - Haldun Taner
-
Geçimini, emeğini sermayeciye satarak sağlayan kimse, proleter
Bildiği veya öğrendiği, asıl çalışmalarını emekçilerin arasında değil, orduda yapmayı sevdikleri idi. - Tarık Buğra
Birleşik Kelimeler: emekçi sınıfı, kol emekçisi
İÇERME
- İçermek işi, tazammun, ihtiva
MARKİZ (Kelime Kökeni: Fransızca marquise)
- Markinin karısı
- İki kişilik, alçak, oldukça geniş koltuk
- Bir kapı veya pencere önünde yağmurdan korunmak için yapılan saçak
MERKEZ (Kelime Kökeni: Arapça merkez)
- Bir bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri
-
Bir işin öğretildiği yer
Er eğitim merkezi.
- Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer
-
Belirli bir yerin ortası
Şehir merkezi.
-
Polis karakolu
Sizi merkezimize gönderip tevkif ettireceğim. - Aka Gündüz
- Biçim, tarz
- Bir kapalı eğrinin veya bazı çokgenlerde köşegenlerin kesişme noktası
-
Bir dairenin veya bir küre yüzeyinin her noktasından aynı uzaklıkta bulunan iç nokta
Daire merkezi. Küre merkezi.
Birleşik Kelimeler: merkez açı, merkezkaç, merkez parti, merkez üs, iç merkez, ağırlık merkezi, deprem merkezi, etkinlik merkezi, haber merkezi, hükûmet merkezi, iletişim merkezi, indirim merkezi, iş merkezi, kâr merkezi, konuşma merkezi, kültür merkezi, mükemmeliyet merkezi, moral eğitim merkezi, ordu merkezi, sağlık merkezi, satış merkezi, tam bakım merkezi, ticaret merkezi, yerleşim merkezi, dış merkezli, eş merkezli, gün merkezli, yer merkezli
ERGİME
- Ergimek işi, zeveban
Birleşik Kelimeler: ergime ısısı, ergime noktası, ergime yasası
GİRMEK
-
Dışarıdan içeriye geçmek
Birlikte kiliseden içeri giriyoruz, ben topallıyorum. - Adalet Ağaoğlu
-
Sığmak
Elim bu eldivene girmiyor.
-
Katılmak
Bugün edebiyat imtihanına girdim. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Almak, fethetmek
Ordularımız İstanbul'a girdiler. - Memduh Şevket Esendal
- İncelemek, ayrıntılara inmek
-
Girişmek, başlamak
Kaçırdım gene ipin ucunu, bir türlü konuya giremiyorum. - Nurullah Ataç
-
Bulaşmak
Koyunlara kelebek hastalığı girdi.
-
Sulu bir şeyin veya su dolu bir yerin içine batmak veya dalmak
Denize girmek. Ceketinin ucu tabağa giriyor.
-
Zaman anlamlı kavramlar için gelmek
İlkbahar girdi.
- Ağrı, sancı başlamak, saplanmak
-
Yeni bir duruma geçmek, dönüşmek
Göğün morlaşan kenarı eriyor, menekşe rengine giriyordu. - Ömer Seyfettin
- İyice anlamak, iyice bilmek
- Kavgaya tutuşmak
-
Erişmek, ulaşmak
Yirmisine girdi.
-
Bir şeyin yapımında, birleşiminde yer almak
Tuz genellikle her yemeğe girer.
-
Yazılmak, başlamak
Okula girdi.
- Yemek yemek
- Yüklenmek
-
Tecavüz etmek, geçmek
Komşu, tarlamıza beş metre girdi.
Ata Sözleri ve Deyimler
- girecek delik aramak
- girip çıkmak
GERMEK
-
Bir şeyin uçlarından veya kenarlarından çekerek gergin duruma getirmek
Yayı daha germe / Kıracaksın - Behçet Necatigil
- Gergin bir şeyle örtmek
- Kol, bacak, uzatmak
- Gergin duruma getirmek, gerginlik yaratmak, sinirlendirmek
Birleşik Kelimeler: gergevşet
ÇERKEZ
- Kafkasya'da yaşayan bir boy veya bu boydan olan kimse
Birleşik Kelimeler: Çerkez peyniri, çerkeztavuğu
ÇİZMEK
- Çizgi çekmek
-
Resmini yapmak, resmetmek
Ben sizi yazar olarak değil, insan olarak çizmek istiyorum. - Halide Edip Adıvar
-
Çizgiler hâlinde belirtmek, desenini yapmak
Bir gün yine onlara görünmeden krokiler çiziyordum. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
-
Çizgi biçiminde yaralamak
İğne elimi çizdi.
-
Geçersiz kılmak için üzerine çizgi çekmek
Şu iki kelime gereksizdir, çiziniz.
- Kişiyle ilgiyi kesmek, bağı koparmak
Birleşik Kelimeler: depremçizer, giyimçizer, yayçizer, yazarçizer