VAZELİNSİZ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
VAZELİNSİZ harflerini içeren 4 harfli 57 kelime bulunuyor. 4 harfli VAZELİNSİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
İVAZ13,
AİLE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaʾile)
-
Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik
Birbirlerine nasıl tutkun, yangın bir aile olduklarını sayıp döktü. - Lâtife Tekin
-
Aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü
Kendilerinin hangi asil aileye mensup olduklarını bilmiyorum. - Nazım Hikmet
- Birlikte oturan hısım ve yakınların tümü
- Eş, karı
- Aynı gaye üzerinde anlaşan ve birlikte çalışan kimselerin bütünü
- Temel niteliği bir olan dil, hayvan veya bitki topluluğu, familya
Birleşik Kelimeler: aile adı, aile bahçesi, aile bütçesi, aile doktoru, aile dostu, aile fotoğrafı, aile gazinosu, aile hayatı, aile hekimi, aile hukuku, aile ismi, aile mahkemesi, aile matinesi, aile meclisi, aile ocağı, aile planlaması, aile reisi, aile saadeti, büyük aile, çekirdek aile, koruyucu aile, köklü aile
ENLİ
-
Eni büyük olan, geniş
Kenarları gençliğinde işlediği enli dantellerle çevrili patiska örtülü minderlerde oturuyordu. - Cahit Uçuk
ELAN (Kelime Kökeni: Arapça elān)
-
Şimdi, şu anda, hâlâ, henüz, daha
Zaten evlerinde elan sinide, yer sofrasında yemek yiyorlar. - Refik Halit Karay
İNAL
- Kendisine inanılan kimse
İANE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāne)
-
Yardım
Sen birkaç kuruş iane verirsen belki bir şey olur. - Memduh Şevket Esendal
İLAN (Kelime Kökeni: Arapça iʿlān)
-
Duyuru
Afişte, ilanda yazılı vakit gelmemiş de olsa perde açılacak demekti. - Tarık Buğra
-
Açıkça bildirme, açıkça duyurma
Cumhuriyetin ilanı.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ilan etmek
- ilan vermek
Birleşik Kelimeler: ilanıaşk, ilan panosu, ilan tahtası, duvar ilanı, el ilanı
LAİN (Kelime Kökeni: Arapça laʿīn)
- Lanetlenmiş, melun
Birleşik Kelimeler: şeytanılain
NAİL (Kelime Kökeni: Arapça nāʾil)
- Erişmiş, ele geçirmiş, başarmış, kazanmış, ulaşmış
Ata Sözleri ve Deyimler
- nail olmak
NALE (Kelime Kökeni: Farsça nāle)
- İnleme, inilti
ASİL (Kelime Kökeni: Arapça aṣīl)
-
Soylu
Kaybettiğimiz bu asil adamın bizimle beraber çalışmasına hakikaten imkân yokmuş. - Hamdullah Suphi Tanrıöver
-
Yüce duygularla yapılan
Asil bir davranış.
Birleşik Kelimeler: asilzade
ASLİ (Kelime Kökeni: Arapça aṣlī)
-
Birincil
Kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. - Anayasa
- Temel olarak alınan, birincil
-
Asıl olan
Kurumun asli üyeleri.
Birleşik Kelimeler: asli düşünce, asli maaş, asli nüsha
ESİN
-
Etkilenme, çağrışım veya içe doğmayla akla gelen yaratıcı duygu, düşünce, ilham
Bir roman, bir müzik parçası için esin kaynağı olabilir. - Adalet Ağaoğlu
- Sabah yeli
ESNA (Kelime Kökeni: Arapça es̱nāʾ)
-
Bir işin yapıldığı an, sıra
O esnada irice bir karaltı belirdi tam arkasında. - Elif Şafak
İSAL (Kelime Kökeni: Arapça īṣāl)
- Ulaştırma
İSLİ
-
İsi olan, islenmiş, is bulaşmış
Bu bakış yosunlu, isli kahve pencerelerinden dikenli tarlalara bakmak değildir. - Nazım Hikmet
- İs verecek bir biçimde (yanmak)
Birleşik Kelimeler: isli küf