VASİYETNAME Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
VASİYETNAME harflerini içeren 6 harfli 36 kelime bulunuyor. 6 harfli VASİYETNAME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
SEVİYE15,
ETAMİN (Kelime Kökeni: Fransızca étamine)
- Pamuk, keten veya ipekten, seyrek dokunmuş delikli bir kumaş türü
EMANET (Kelime Kökeni: Arapça emānet)
-
Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vedia
Emaneti olanlar burada her vakit bunlarla ilgilenecek bir çırak bulurlar. - Salâh Birsel
-
Bir kimse ile birine gönderilen şey
İstanbul'dan getirdiğim emanetinizi akşam benden alınız.
- Eşyanın ücret karşılığı geçici bir süre bırakıldığı yer
-
Can, ruh
Allah emanetini alsın da kurtulayım.
Ata Sözleri ve Deyimler
- emanet ata binen tez iner
- emanet bırakmak (veya etmek veya vermek)
- emanete hıyanet olmaz
- emanet eşeğin yuları gevşek olur
- emanet hayvanın (veya eşeğin) kuskunu (veya paldımı) yokuşta kopar
Birleşik Kelimeler: emanet dolabı, şehremaneti
MANİTA (Kelime Kökeni: Yunanca)
- Sevgili
- Manitacılık
MATİNE (Kelime Kökeni: Fransızca matinée)
-
Gündüz gösterimi
Hani yani isteyen arasın bulsun beni / Yedi matinesindeyim - Behçet Necatigil
Birleşik Kelimeler: aile matinesi, halk matinesi
İSTEME
-
İstemek işi
Birinden bir şey istemenin işkence çekmekle eş değer olduğunu anlayacaktık. - Ayla Kutlu
Birleşik Kelimeler: isteme kipleri
İNAYET (Kelime Kökeni: Arapça ʿināyet)
-
İyilik, kayra, atıfet, ihsan, lütuf
Gayret bizden, inayet Allah'tan. - Emine Işınsu
Ata Sözleri ve Deyimler
- inayet etmek (veya eylemek)
- inayet ola
- inayette bulunmak
MESNET (Kelime Kökeni: Arapça mesned)
- Dayanak
-
Mevki, makam
Annem ata, arabaya, kendi tabirince mansıba, mesnede, hanımefendiliğe can atan bir kadındı. - Halide Edip Adıvar
MESANE (Kelime Kökeni: Arapça mes̱āne)
- İdrar torbası
MANİSA
- Türkiye'nin Ege Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
Birleşik Kelimeler: Manisa kebabı, Manisa lalesi
MANTİS (Kelime Kökeni: Fransızca mantisse)
- Bir sayının logaritmasının ondalık bölümü
SİNEMA (Kelime Kökeni: Fransızca cinéma)
- Herhangi bir hareketi düzenli aralıklarla parçalara bölerek bunların resimlerini belirleme ve sonra bunları gösterici yardımıyla karanlık bir yerde, bir ekran veya perde üzerinde yansıtarak hareketi yeniden oluşturma işi
-
Film göstermeye yarayan özel bir makineyle görüntülerin beyaz perdeye yansıtıldığı salon veya yapı
Bir haber bırakıp mahallenin sinemasına girdi. - Sait Faik Abasıyanık
-
Güzel sanatların dalı olarak yansıtılmaya uygun olan filmleri gerçekleştirme ve yaratma sanatı, beyaz perde, yedinci sanat
Sinemanın zevkimizi dışarıdan idare ettiği devirde yaşıyoruz. - Hasan Âli Yücel
Birleşik Kelimeler: sinema endüstrisi, sinema perdesi, sinema salonu, sinema sanatçısı, sinema sanayisi, sinemasever, sinema tekniği, açık hava sineması
SANTİM (Kelime Kökeni: Fransızca centime)
- Bazı ülkelerde kullanılan para biriminin yüzde birine eşit olan küçük para birimi
- Santimetre
Ata Sözleri ve Deyimler
- santim kaçırmamak
SAMANİ (Kelime Kökeni: Türkçe saman + Arapça -ī)
- Saman rengi, açık sarı
- Bu renkte olan
AMYANT (Kelime Kökeni: Fransızca amiante)
- Kolayca bükülen ve ateşe dayanan liflerden oluşmuş bir ak asbest türü
EYİTME
- Eyitmek işi