[isim]

[askerlik]

• Er, onbaşı ve çavuşlara verilen genel ad

• Erler

[isim]

[kimya]

• Oksijenli asitlerin alkollerle birleşmesinden oluşan sıvılar

• Hekimlikte kullanılan, çok uçucu, renksiz ve kendine özgü kokusu olan bir sıvı, lokman ruhu

• Bir tür organik yağ çözücü

[isim]

• Gelir

  Şenlik pansiyonerleri de ekseriyetle iratları düzgün kimseler değildir. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

• Gelir getiren mülk

  Zavallının iratlarında oturan kiracılarla uğraşarak kırmadığı koz, çevirmediği dolap kalmıyordu. - Ömer Seyfettin

[eskimiş]

• Söyleme

Ata Sözleri ve Deyimler

• irat etmek

[isim]

[eskimiş]

• Eğreti, ödünç

  Bu iare tuvaletiyle kendi güzelliğinin gururunu da feda ederek bahçeye çıktı. - Peyami Safa

• Eğreti verme, ödünç verme

[sıfat]

• Başarısız

  Bunlar hâlâ kokmuş ve rate bir romantizmi önümüze sürüyorlar. - Asaf Halet Çelebi

[mecaz]

• Yaşlı, verimsiz, geçimsiz (kimse)

  Kaldı ki dikkat edilince görülür ki, bunlar gençliklerinde de olumlu bir şeyler verememiş olan ratelerdir. - Haldun Taner

[isim]

[hayvan bilimi]

• Büyük fare

[isim]

• Dikişte kullanılan pamuk ipliği

  Parmak uçlarında ince ince delik çorapları renkli tire ile iliştiriyordu. - Mahmut Yesari

[sıfat]

• Pamuk ipliğinden yapılmış

[isim]

• Kısa çizgi

• Uzun çizgi

[isim]

• İzmir iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

[bitki bilimi]

• Turpgillerden, yaprakları salata olarak yenen baharlı bir bitki (Lepidium sativum)

[isim]

[din bilgisi]

• Kur'an surelerini oluşturan kısımlardan her biri

  Unutmadığı ayetlerle namaz kılıyor, dua ediyordu. - Ömer Seyfettin

[isim]

• Binek hayvanlarının sırtına konulan, oturmaya yarayan nesne

  Gözlerini eyerin kuburluklarıyla atın doru boynunda hasıl olan gölgeli çizgiye dikmişti. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

• eyer boşaltmak
• eyere de gelir semere de
• eyeri boş kalmak
• eyer kapatmak (veya kapamak)
• eyer vurmak

[isim]

• İkiyüzlülük

[sıfat]

• Çizgili çubuklu çizgileri olan (kumaş)

  Fenerliler, sarı lacivert reye fanila giymişler. - Haldun Taner

[isim]

[felsefe]

• İnsanda bulunan, bir şey yapabilme yeteneği, kuvve, meleke

  Aklımız fikrimiz hep insanda, yetilerimizi var gücümüzle çoğaltıp onun rahatlığına çalışıyoruz. - Azra Erhat

[ruh bilimi]

• Bellek, usa vurma, algılama veya imgeleme gibi insanın doğuştan gelen zihin güçlerinden herhangi biri, meleke

[zarf]

• Er gibi, ere yakışır bir biçimde

  Şu değişik hâllerin hepsinden erce, erkekçe istifade etmelidir. - Ahmet Midhat

[zarf]

• Erken, erken olarak

[isim]

[eskimiş]

• Sevap

  Bu sabrın ecri büyüktür. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

• Ücret

Ata Sözleri ve Deyimler

• ecir sabır dilemek

[isim]

[eskimiş]

• Eski biçimine sokma, çevirme

• Döndürme

[kimya]

[matematik]

• İndirgeme

Ata Sözleri ve Deyimler

• irca etmek