VARSAYILMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
VARSAYILMA harflerini içeren 5 harfli 37 kelime bulunuyor. 5 harfli VARSAYILMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Varsayılma ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Varsayılma olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
YAVSI15,
ARAMA
-
Aramak işi, taharri
Ankara'ya döner dönmez iş aramayı düşünüyordum. - Adalet Ağaoğlu
- Sanığın yakalanması veya suç belgelerinin elde edilmesi için bir kimsenin evinde, iş yerinde, üzerinde veya eşyasında yapılan araştırma işlemi
Ata Sözleri ve Deyimler
- arama yapmak
Birleşik Kelimeler: arama bülteni, arama emri, arama izni, arama kararı, arama motoru, arama ruhsatı, arama tarama, mayın arama tarama gemisi
ALARM (Kelime Kökeni: Fransızca alarme)
- Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret
- Bu işareti veren düzenek
Ata Sözleri ve Deyimler
- alarma geçmek
MARAL (Kelime Kökeni: Moğolca)
- Dişi geyik
IRAMA
- Iramak işi
MASAL (Kelime Kökeni: Arapça mes̱el)
-
Genellikle halkın yarattığı, hayale dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla insanlar, hayvanlar ile cadı, cin, dev, peri vb. varlıkların başından geçen olağanüstü olayları anlatan edebî tür
Masal olsun roman olsun, ikisi de anlatı sanatıdır. - Necati Cumalı
-
Boşuna söylenmiş söz
Müttefikler karşı hücuma geçtikten sonra, milleti aynı masalla uyutmak olanaksızlaştı. - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- masal gibi
- masal okumak (veya anlatmak)
Birleşik Kelimeler: masal âlemi, kocakarı masalı, kurt masalı, peri masalı
SALMA
- Salmak işi
-
Pirinçle pişirilen bir yemek türü
Midye salması.
- Genellikle köylerde işlerin görülmesi için ihtiyar heyetinin kararıyla her evden toplanması gereken para
- Bazı yerel giysilerde kolun yeninden sarkan kumaş parçası
- Kuşların üretilmesine ayrılan oda
-
Başıboş gezen (hayvan)
Salma sığır.
- Sürekli akan (su)
- Osmanlı Devleti'nde kol gezen kolluk eri
Ata Sözleri ve Deyimler
- salma gezmek (veya dolaşmak)
- salma salmak
Birleşik Kelimeler: salma omurga, salma tomruk
SARMA
-
Sarmak işi
Evlerindeki düzensizliğin, yozlaşmanın ve erinçsizliğin her yanı sarmasının yaratıcısı annesiydi. - Muzaffer Uyguner
- Saran, içine alan şey, zarf
- Çevirme
- Lahana, pazı ve üzüm yaprağının hazırlanan içle sarılmasıyla yapılan etli veya zeytinyağlı yemek
- Bir ayakta alınan, paralel veya dik olarak dikmelerin üzerine yerleştirilen direk
-
Sarılarak yapılan
Sarma yay.
Birleşik Kelimeler: sarma kafiye, ciğer sarma, kilit sarma, zeytinyağlı sarma, lahana sarması, tavuk sarması, yaprak sarması
SALAM (Kelime Kökeni: İtalyanca salame)
- Sığır, hindi vb. etinden yapılan, genellikle dilimlenerek soğuk yenen bir yiyecek
Birleşik Kelimeler: Macar salamı
AYSAR
- Ayın etkisiyle huyunun değiştiği sanılan (kimse)
- Değişken huylu, kararsız (kimse)
MISRA (Kelime Kökeni: Arapça miṣrāʿ)
- Dize
MALYA
- Deniz dibinde otlara takılmış oltayı kurtarmaya ve deniz derinliklerinden ağ, halat, sicim vb. şeyleri çıkarmaya yarayan dört tırnaklı demir
MARYA (Kelime Kökeni: Rumca)
- Beş yaşından büyük veya damızlık dışı bırakılmış dişi koyun
- Dişi hayvan
- Bir tür küçük balık
Birleşik Kelimeler: marya ağı
SIRMA
-
Altın yaldızlı veya yaldızsız ince gümüş tel
Açık gri etrafı iki parmak kalınlığında sarı sırma işlemeli, gayet zarif bir kumaş. - Refik Halit Karay
-
Bu telden yapılmış veya bu tel gibi olan
Altın yaldızlı ve siyah çiçekli aynalar duvarlara sırma kordonlarla asılıdır. - Salâh Birsel
- Rütbe gösteren şerit
Birleşik Kelimeler: sırma saç
SALYA (Kelime Kökeni: Rumca)
- Ağızdan sızan tükürük
SARIM
- Sarma işi
- Bir şeyi bir kez saracak miktar
- Elektromıknatıslarda makara biçiminde sarılan iletken telin her bir halkası