VAROLUŞÇULUK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
VAROLUŞÇULUK harflerini içeren 5 harfli 35 kelime bulunuyor. 5 harfli VAROLUŞÇULUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ÇUVAŞ18,
ALKOL (Kelime Kökeni: Fransızca alcool)
- Bira, şarap vb. sıvıların veya pancar, patates nişastasının şekere dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan glikoz çözeltilerin mayalaşmış özlerinin damıtılmasıyla elde edilen, kokulu, uçucu, yanıcı, renksiz sıvı, ispirto, etanol, etil alkol
-
Her türlü alkollü içki
Nefesleri alkol kokan bu kimseler pis paçavralar giyinmişlerdi. - Peyami Safa
Ata Sözleri ve Deyimler
- alkol duvarını aşmak
Birleşik Kelimeler: alkolmetre, alkolölçer, asit alkol, etil alkol
KORAL (Kelime Kökeni: Fransızca choral)
- Koro için yazılmış dinî ezgi
- Kaynağı dinî ezgi olan orkestra parçası
- Koroyla ilgili
KURAL
-
Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranış sistemine temel olan, yön veren ilke, nizam
Dil bilgisi kuralları.
-
Davranışlarımıza yön veren, uyulması gereken ilke
O, yirmi beş yaşına kadar umumi kurallara, yargılara sığmayan bir hayat yaşamıştır. - Halide Edip Adıvar
Birleşik Kelimeler: kural dışı, kurala aykırı, üç birlik kuralı, görgü kuralları, yazım kuralları
LOKAL (Kelime Kökeni: Fransızca local)
-
Müzikli eğlencelerin yapıldığı yer
Onlarla beraber Beyoğlu lokanta ve gece lokallerine büsbütün başka bir üslup geldi. - Falih Rıfkı Atay
-
Dernekevi
Siyasal kuruluşların lokallerini yakıp yıkmaya kalkacaklardır. - Necati Cumalı
- Yöresel
-
Yerel
Lokal anestezi.
KOLLU
-
Kolu olan
Kollu sandalye.
- Herhangi bir biçimde kolu olan
Birleşik Kelimeler: karpuz kollu
KURUL
- Bir işi yapmak, yönetmek veya bir kurum ve kuruluşu temsil etmek için görevlendirilmiş kişilerden oluşmuş topluluk, heyet, konsey, asamble
Birleşik Kelimeler: alt kurul, genel kurul, seçici kurul, üst kurul, yarkurul, Bakanlar Kurulu, balotaj kurulu, denetim kurulu, denetleme kurulu, disiplin kurulu, onur kurulu, sağlık kurulu, sandık kurulu, seçiciler kurulu, soruşturma kurulu, tahkim kurulu, teftiş kurulu, uzlaştırma kurulu, yargıcılar kurulu, yasama kurulu, yazı kurulu, yönetim kurulu, yürütme kurulu
OLURU
- Pazarlıkta olabilecek en düşük fiyat
- Bir işin yapılabilmesini sağlayacak çıkar yol
ÇOKAL
- Savaşlarda giyilen zırh
ÇOLAK
-
Eli veya kolu sakat olan (kimse)
Hırsızları yakalayan genç, mavi gözlü, çolak bir polisti. - Sait Faik Abasıyanık
ÇORAK
-
Verimli olmayan (toprak)
Biz geçtiğimiz zamanlar Sina Çölü, Peygamber Musa'nın geçtiği zaman kadar ıssız, boş, kuru ve çoraktı. - Falih Rıfkı Atay
- Acı (su)
-
Verimsiz, kısır
Hayatımın en acı, en yaslı ve çorak zamanları başlamış oldu. - Tarık Buğra
- Toprak damlara çekilen, su geçirmeyen killi toprak
- Bazı toprakların yüzünde beyaz bir katman durumunda toplanan ve eskiden barut yapmakta kullanılan potaslı, sutlu tuz
KULAÇ
-
Gerilerek açılmış iki kolun parmak uçları arasındaki uzaklık
Hortum beş on kulaç ötemize yanaşmıştı. - Halikarnas Balıkçısı
Ata Sözleri ve Deyimler
- kulaç atmak
ŞAKUL (Kelime Kökeni: Arapça şāḳūl)
- Çekül
ÇUKUR
-
Çevresine göre aşağı çökmüş olan yer
Bulaşık çukurunun üstündeki pencere de yandaki büyük eve bakıyor. - Adalet Ağaoğlu
-
Çene ve yanaktaki gamze
Ne hoş gülerdi, yanaklarının çukuru ne derli toplu açılırdı. - Refik Halit Karay
- Mezar
Ata Sözleri ve Deyimler
- çukur açmak
- çukura düşmek
- çukurunu kazmak
Birleşik Kelimeler: çukur korozyonu, çakır çukur, çene çukuru, dalga çukuru, dudak çukuru, ense çukuru, göğüs çukuru, lağım çukuru, okyanus çukuru, orkestra çukuru
ÇOKLU
- İçinde birden çok işlev barındıran
Birleşik Kelimeler: çoklu gösterim, çoklu ortam, çoklu zekâ
ÇORLU
- Hastalıklı, dertli
- Tekirdağ iline bağlı ilçelerden biri