VARİYETLİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
VARİYETLİ harflerini içeren 5 harfli 26 kelime bulunuyor. 5 harfli VARİYETLİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AYEVİ13,
İRİTE (Kelime Kökeni: Fransızca irrité)
- `Sinirlendirmek, rahatsız etmek` ve tıp alanında `tahriş etmek, kaşındırmak` anlamında irite etmek birleşik fiilinde kullanılan bir söz
İTİLA (Kelime Kökeni: Arapça iʿtilāʾ)
-
Yücelme
Beşer denen kuş doymaz itilalara. - Tevfik Fikret
- Yükselme
Ata Sözleri ve Deyimler
- itila etmek
İLERİ
- Herhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı
-
Bir şeyin ulaşılacak yönü
Yolun ilerisi düz.
- Henüz gelmemiş zaman, gelecek, sonra
-
Önde bulunan
İleri karakol. İleri hat.
-
Doğrusundan daha çok gösteren (saat)
Saat beş dakika ileridir.
-
Benzerlerini geride bırakmış
İleri fikirler.
-
Öne doğru, ileri doğru
Masayı biraz ileri çekelim.
-
`Amaca doğru durmadan yürü` anlamında kullanılan bir seslenme sözü
Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri! - Atatürk
- Temel duruşta ayak uçlarının gösterdiği yön
Ata Sözleri ve Deyimler
- ileri (veya ileriye) gitmek
- ileri almak
- ileri atılmak (veya çıkmak)
- ileri geçmek
- ileri gelmek
- ileri götürmek
- ilerisine gitmek
- ileri sürmek
- ileri varmak
- ileriyi görmek
Birleşik Kelimeler: ileri gelen, ileri geri, ileri görüş, ileri gözetleyici, ileri karakol, ileri teknoloji, ileri uç, ileri vites
İLETİ
- Yazı veya sözle verilen, gönderilen bilgi, mesaj
LİRET (Kelime Kökeni: Fransızca lirette)
- İtalya'nın para birimi
LİTRE (Kelime Kökeni: Yunanca)
- Sıvıları ölçmede kullanılan, bir desimetreküp hacminde ölçü birimi
-
Bu birimde bir kabın alabileceği miktarda olan
Şimdi yedek iki litre kan var elimizde. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: dekalitre, desilitre, hektolitre, mililitre, santilitre
TİRLE (Kelime Kökeni: Fransızca tire-lait)
- Meme başı üzerine yerleştirilip sütün alınmasına yarayan araç
TERLİ
-
Terlemiş olan
O günkü gibi terli değil, ateşli değil. - Tarık Buğra
TEALİ (Kelime Kökeni: Arapça teʿālī)
- Yükselme, yücelme
RİYAL (Kelime Kökeni: İspanyolca real)
- Pesetanın dörtte biri değerinde İspanyol parası
- İran, Katar, Suudi Arabistan, Umman ve Yemen'de kullanılan para birimi
YERLİ
-
Taşınamayan, başka yere götürülemeyen
Yerli dolap. Yerli sedir.
-
Yurt içinde yapılan veya bir yurdun kendine özgü niteliklerini taşıyan
Yerli halıları gördüm, koyu sıcak kırmızılarla diri maviler ağır basıyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
-
Belli bir bölgede yetişen, otokton
Yerli muz. Yerli meyve.
- Bir yerin ilk sakini olan, otokton
-
Oturduğu bölgede doğup büyüyen, ataları da orada yaşamış olan
Daha önceki gidişinde kendini yerli halka sevdirmişti. - Eflâtun Cem Güney
- Amerika, Avustralya ve Afrika'nın uygarlıktan uzak, ilkel biçimde yaşayan kimi halklarına verilen ad
Birleşik Kelimeler: yerli dolap, yerli malı, yerli yerinde, yerli yerine, yerli yersiz, baba yerli
AVRET (Kelime Kökeni: Arapça ʿavret)
- Edep yeri
Birleşik Kelimeler: setriavret
ALEVİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿalevī)
- Hz. Ali'ye bağlı olan kimse
EVRAT (Kelime Kökeni: Arapça evrād)
- Müslümanlarca belirli zamanlarda okunması âdet olan dualar ve Kur'an ayetleri
Ata Sözleri ve Deyimler
- evrat çekmek
EVLAT (Kelime Kökeni: Arapça evlād)
-
Bir kimsenin oğlu veya kızı, çocuk
Zengin adamlarda evlat muhabbeti daha fazla mı oluyor? - Refik Halit Karay
-
Soy, döl
Yüksek bir tahsil görmedim ama ben de efendi evladıyım. - Peyami Safa
-
Yaşlı kimselerin çocukları yaşındakilere kullandıkları bir seslenme sözü
Evladım, sakın kimseciklere borç etme! - Yusuf Ziya Ortaç
Ata Sözleri ve Deyimler
- evladı ben doğurdum ama gönlünü ben doğurmadım
- evladın var mı derdin var
- evlat edinmek
Birleşik Kelimeler: evlat acısı, emeksiz evlat, manevi evlat, üvey evlat, âdem evladı, bel evladı, hanım evladı, insan evladı, yol evladı