[isim]

[tarih]

• Sınırdaki koruma görevlisi

[isim]

• Saatin, dakikaları gösteren ve akrepten daha uzun olan ibresi

  Rengi kararmış bir saat, ne yelkovanı var ne akrebi. - Sermet Muhtar Alus

• Yelin yönünü göstermek için dik bir eksene geçirilen türlü biçimlerde, hafif levha

[hayvan bilimi]

• Yelkovangillerden, kanatları sivri, siyahımsı veya kül rengi gövdeli bir deniz kuşu (Puffinus)

  Şu ada senin bu ada benim / Yelkovan kuşlarının peşi sıra - Orhan Veli Kanık

[isim]

• Genellikle cami avlularında bulunan, çevresindeki musluklardan ve ortasındaki fıskiyeden su akan, üzeri kubbeli veya açık havuz

  Bursa'da bir eski cami avlusu / Küçük şadırvanda şakırdayan su - Ahmet Hamdi Tanpınar

[isim]

[spor]

• Güreşçi

[mecaz]

• Boylu boslu ve güçlü kimse

  Pehlivan yapılıydı fakat yüzünü tam göremedim. - Refik Halit Karay

[isim]

• Bir bahçenin düzenlenmesi ve bakımıyla görevli kimse

  Çalıştık bahçıvanla sabah akşam baş başa / Bu üç gülü büyüttük üç yiğit arkadaşa - Faruk Nafiz Çamlıbel

• Geçimini bahçe ürünlerini yetiştirip satmakla sağlayan kimse