VAKTİNDE Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

VAKTİNDE harflerini içeren 5 harfli 27 kelime bulunuyor. 5 harfli VAKTİNDE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AVDET13, DİVAN13, DAVET13, TEVDİ13, VEDİA13, TEVKİ11, TAVİK11, VAKİT11, ANİDE7, AKİDE7, DEKAN7, DİKTE7, DİKTA7, DİKEN7, DİNEK7, KADİT7, KAİDE7, KENDİ7, NAKDİ7, TEDAİ7, ANKET5, ANTİK5, ETKİN5, ETNİK5, İNTAK5, NAKİT5, TEKİN5

ANKET (Kelime Kökeni: Fransızca enquête)

[isim]

  • Sormaca

    Öteden beri zaman zaman yapılagelen bu anketler ne güzel anketlerdir! - Behçet Necatigil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anket yapmak

ANTİK (Kelime Kökeni: Fransızca antique)

[sıfat]

[tarih]

  • İlk Çağdaki uygarlıklarla, özellikle eski Yunan ve Roma uygarlıkları ile ilgili olan, antika

Birleşik Kelimeler: Antik Çağ

ETKİN

[sıfat]

  • Hareketli, işleyen, çalışan, faal, aktif, dinamik

[felsefe]

  • Fiilde bulunan, etkinlik gösteren, edilgin karşıtı

[kimya]

  • Kimyasal tepkimelere katılma yatkınlığı gösteren (molekül, atom)

Birleşik Kelimeler: etkin okul, etkin öğretim, aşırı etkin, ışın etkin

ETNİK (Kelime Kökeni: Fransızca ethnique)

[sıfat]

[toplum bilimi]

  • Kavimle ilgili, budunsal, kavmî

İNTAK (Kelime Kökeni: Arapça inṭāḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Konuşturma söyletme

[edebiyat]

  • Kişileştirilen varlıklara, hayalî yaratıklara söz söyletme sanatı, dillendirme

Birleşik Kelimeler: teşhis ve intak

NAKİT (Kelime Kökeni: Arapça naḳd)

[isim]

[ekonomi]

  • Para, akçe
  • Kullanılması hemen mümkün olan para, peşin para, likit

Birleşik Kelimeler: nakit kartı, nakit para

TEKİN

[sıfat]

  • Boş, içinde kimse bulunmayan
  • Güvenilir (kişi, yer)

    Aynı zamanda burası korkulacak ve hiç değilse çekinilecek, tekin olmayan bir yer olmuştu. - Asaf Halet Çelebi

  • İçinde doğaüstü varlıklar bulunmadığına inanılan (yer)

    Ninem, akşam saatlerinde hamamlar tekin değildir, insanı çarpar, demişti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[isim]

[tarih]

  • Eski Türklerde bir babanın taşınmaz mallarının mirasçısı olan en küçük oğlu

ANİDE

[zarf]

[eskimiş]

  • Ansızın

AKİDE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳīde)

[isim]

[din bilgisi]

  • İnanç

    Ahmet Bey, dedi, kim olduğunuzu, akidenizi, kasabada, köylerde ne gibi faaliyet gösterdiğinizi biliyorum. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akideyi bozmak (veya akidesi bozulmak)

Birleşik Kelimeler: akidesi bozuk

[isim]

  • Şekerin kaynatılarak katılaşması yolu ile yapılan, renkli ve kokulu, ağızda güç eriyen şeker, akide şekeri

    Ağızları ve elleri yaladıkları akideden kıpkırmızı bir hâlde geçiyorlardı. - Yahya Kemal Beyatlı

Birleşik Kelimeler: akide şekeri

DEKAN (Kelime Kökeni: Almanca Dekan)

[isim]

  • Üniversitelerde bir fakültenin yönetiminden sorumlu profesör

Birleşik Kelimeler: dekan yardımcısı

DİKTE (Kelime Kökeni: Fransızca dictée)

[isim]

  • Bir başkasına o anda söyleyerek yazdırma, yazdırım
  • Bu biçimde yazdırılan şey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dikte etmek

DİKTA (Kelime Kökeni: Almanca Diktat)

[isim]

  • Hiçbir şart olmaksızın körü körüne uyulması gereken buyruk

DİKEN

[isim]

  • Bazı bitkilerin dal, yaprak, meyve kabuğu vb. bölümlerinde ve bazı hayvanların derisinde bulunan sert, ucu sivri ve batıcı çıkıntılardan her biri

    Gül dikeni. Kirpinin dikenleri.

  • Bu çıkıntıları çok olan bitki

Ata Sözleri ve Deyimler

  • diken battığı yerden çıkar
  • diken üstünde oturmak (veya olmak)

Birleşik Kelimeler: dikence, diken diken, diken dutu, akdiken, çakırdiken, sarıdiken, çalı dikeni, demir dikeni, deve dikeni, domuz dikeni, eşek dikeni, geyik dikeni, kar dikeni, meryemana dikeni, öz dikeni, peygamber dikeni, sakız dikeni, teke dikeni

DİNEK

[isim]

[halk ağzında]

  • Dinlenmek için durulan yer

KADİT (Kelime Kökeni: Arapça ḳadīd)

[sıfat]

  • Çok zayıf

    Gözlerini kadit elleriyle iyice ovdu. - Ömer Seyfettin

[isim]

[eskimiş]

  • Güneşte veya hafif alevde kurutulmuş et

[isim]

  • İskelet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kadidi çıkmak