VAHDETİVÜCUT Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

VAHDETİVÜCUT harflerini içeren 4 harfli 34 kelime bulunuyor. 4 harfli VAHDETİVÜCUT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DÜVE14, HAVİ14, VAHİ14, EVCİ13, VECT13, VECA13, DEVA12, ETÜV12, HÜDA12, VİDA12, VEDA12, VADE12, VADİ12, UHDE11, CHAT11, CÜDA11, CEHT11, AHDİ10, DAHİ10, DEHA10, HADİ10, CİDE9, CEDİ9, ATEH8, AHİT8, DÜET8, TAHT8, TEHİ8, İCAT7, ADET6, ETÜT6, EDAT6, İADE6, İDEA6

ÂDET (Kelime Kökeni: Arapça ʿādet)

[isim]

[toplum bilimi]

  • Görenek

    Bayram tebriği bir güzel âdettir. - Burhan Felek

  • Alışkanlık

    Başka karı kocalar gibi ikide bir atışma âdetimiz yoktur. - Refik Erduran

  • Topluluk içinde eskiden beri uyulan kural, töre
  • Aybaşı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • âdet edinmek
  • âdet görmek
  • âdet olduğu üzere
  • âdet olmak
  • âdet yerini bulsun diye

Birleşik Kelimeler: âdetgörmezlik

[isim]

[matematik]

  • Sayı

    İşe giren kadınların adedi günden güne çoğalıyor. - Nazım Hikmet

  • Tane

Birleşik Kelimeler: adedimürettep

ETÜT (Kelime Kökeni: Fransızca étude)

[isim]

  • Herhangi bir konuda yapılan inceleme, araştırma
  • Ön çalışma
  • Belli bir konuyu inceleyen, araştıran eser veya yazı
  • Öğrencilerin, bir belletmenin gözetimi, denetimi altında ders çalışmaları, mütalaa, müzakere

    Dersleri yarım kulak dinliyor, etütlerde uzun uzun mektuplar yazıyordu. - Çetin Altan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etüt etmek

Birleşik Kelimeler: etüt odası

EDAT (Kelime Kökeni: Arapça edāt)

[isim]

[dil bilgisi]

  • Tek başına anlamı olmayan, sonuna geldiği sözle cümledeki diğer kelimeler arasında ilişki kuran kelime türü, ilgeç: Ev gibi huzur köşesi olmaz. Çocuk sabaha karşı uyudu

Birleşik Kelimeler: edat grubu, edat tümleci, rabıt edatı

İADE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāde)

[isim]

  • Alınmış bir şeyi geri verme

    Sekiz buçuk altını iade için eline mühim bir para geçmesi lazımdı. - Refik Halit Karay

  • Verilen bir şeyi almayarak geri çevirme, reddetme
  • Karşılıklı olarak yapma, mukabele etme

[edebiyat]

  • İadeli

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iade etmek

Birleşik Kelimeler: iadeiitibar, iadeiziyaret, vergi iadesi

İDEA (Kelime Kökeni: Yunanca)

[isim]

  • Düşünce

    İdea akılla algılananın en üst aşamasını yani kavramı tanımlar. - Azra Erhat

İCAT (Kelime Kökeni: Arapça īcād)

[isim]

  • Buluş
  • Gerçekmiş gibi gösterme çabası

    Bir bahane icadıyla şuradan beş on gün için tüyemez miyiz? - Ercüment Ekrem Talu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • icat çıkarmak
  • icat etmek

Birleşik Kelimeler: gâvur icadı

ATEH (Kelime Kökeni: Arapça ʿateh)

[isim]

[eskimiş]

[tıp]

  • Bunama

    Akdeniz kıyılarında yaşayanlar, uzun süren bu hayati medeniyetten sonra ateh devrine girdiler. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ateh getirmek

AHİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿahd)

[isim]

  • Kendi kendine söz vererek bir işi üzerine alma, ant

    Ahdim olsun, bu işi yapacağım.

  • Antlaşma

[eskimiş]

  • Devir, zaman

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ahde vefa
  • ahde vefa etmek

Birleşik Kelimeler: ahitname, ahdetmek, Ahd-i Atik, Ahd-i Cedit

DÜET (Kelime Kökeni: Fransızca duet)

[isim]

[müzik]

  • İki ses veya iki müzik
  • İki kişi tarafından karşılıklı söylenen şarkı

TAHT (Kelime Kökeni: Farsça taḫt)

[isim]

  • Hükümdarların oturduğu büyük, süslü koltuk

    Mozaikten tapınaklar yapar, tunçtan kaleler, fil dişinden tahtlar kurarmışsın. - Refik Halit Karay

[mecaz]

  • Hükümdarlık makamı, hükümdarlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tahta çıkmak
  • tahttan indirmek

Birleşik Kelimeler: tahterevalli, tahtırevan, payitaht

TEHİ (Kelime Kökeni: Farsça tehī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Boş

    Vallahi rüyasını görmüştüm, geçen gece, tenha, tehi bir yoldaymışız. - Haldun Taner

C

[kimya]

  • Karbon elementinin simgesi
  • Romen rakamları dizisinde 100 sayısını gösterir

AHDÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿahdī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Antlaşmaya göre olan, antlaşma gereği olan

DAHİ

[bağlaç]

  • Da, de

    Ben dahi başka bir diyara gitmek için izin talep ederim. - Ahmet Kabaklı

  • Bile

    Oysa bu arada o, sizi hiç tanımıyor dahi olabilir. - Elif Şafak

[isim]

  • Olağanüstü yeteneği ve yaratıcı gücü olan kimse, deha, öke

    Atatürk, bilmek için öğrenmiş olmaya ihtiyacı olmayan dâhiler soyundandı. - Haldun Taner

DEHA (Kelime Kökeni: Arapça dehā)

[isim]

  • İnsan zekâsının, insan kişiliğinin erişebileceği en yüksek düzey, dâhilik

    Hepimiz Mustafa Kemal'in askerlik dehasına inanırdık. - Falih Rıfkı Atay

  • Dâhi

    Dehalar muvaffak olmak için zamanlarını ve şartlarını unutamazlar. - Falih Rıfkı Atay