Va ile Başlayan 4 Harfli Kelimeler

VA harfleri ile başlayan 4 harfli 18 kelime bulunuyor. Başında VA olan 4 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "va ile biten 4 harfli kelimeler. İçinde Va olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

VALF16, VAMP15, VAHA14, VA14, VAZO14, VAAZ13, VAİZ13, VADE12, VA12, VAKS11, VALS11, VA11, VAAT10, VAKA10, VA10, VALE10, VA10, VANA10

VAAT (Kelime Kökeni: Arapça vaʿd)

[isim]

  • Bir işi yerine getirmek için verilen söz

    Bütün bunlar güneşli ve rüzgârlı bir günün boş vaatleri miydi? - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • vaadinde durmak
  • vaadini tutmak
  • vaatte bulunmak

Birleşik Kelimeler: vadetmek, vadolunmak, akit vaadi

VAKA (Kelime Kökeni: Arapça vaḳʿa)

[isim]

  • Olay, hadise

    O kadar boşboğaz çocuk arasında da vakayı bir sır olarak saklamak güçtü. - Yahya Kemal Beyatlı

Birleşik Kelimeler: klinik vaka

VAKİ (Kelime Kökeni: Arapça vāḳiʿ)

[sıfat]

  • Olan, olmuş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • vaki değil
  • vaki olmak

Birleşik Kelimeler: emrivaki

VALE (Kelime Kökeni: Fransızca valet)

[isim]

  • İskambil kâğıtlarında bacak
  • Otellerde görevli acemi ve genç eleman

VALİ (Kelime Kökeni: Arapça vālī)

[isim]

  • Bir ilde devleti temsil eden en yetkili yönetim görevlisi, ilbay

    Validen sert bir emir aldım. - Reşat Nuri Güntekin

[tarih]

  • Satrap

VANA (Kelime Kökeni: İtalyanca vano)

[isim]

  • Boru içindeki bir akışkanın akışını durdurmaya veya serbest bırakmaya yarayan alet, valf

Birleşik Kelimeler: çek vana, güvenlik vanası

VAKS (Kelime Kökeni: Almanca Wachs)

[isim]

  • Bal mumunun sanayide mat yüzeyleri parlak ve kaygan duruma getiren türü

VALS (Kelime Kökeni: Fransızca valse)

[isim]

  • Bir tür salon dansı

[müzik]

  • Bazı besteciler tarafından yalnızca çalınmak için hazırlanmış beste türü

[müzik]

  • Bu dansın müziği

    Vals çalınırsa dördüncü dansı bir ihtiyara lütfeder misiniz? - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • vals yapmak

VASİ (Kelime Kökeni: Arapça vaṣī)

[isim]

  • Bir yetimin veya akılca zayıf, hasta birinin malını yöneten kimse

    Garson, para kıymeti bilmediğim için bana karşı bir vasi tavrı takınıyor. - Reşat Nuri Güntekin

  • Ölen bir kimsenin vasiyetini yerine getirmekle yükümlü olan kimse

[sıfat]

[eskimiş]

  • Geniş
  • Engin

VADE (Kelime Kökeni: Arapça vaʿde)

[isim]

  • Bir işin yapılması veya bir borcun ödenmesi için tanınan süre, mühlet, mehil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • vadesi gelmek (veya dolmak)
  • vadesi yetmek

Birleşik Kelimeler: vade bitimi, vade sonu

VADİ (Kelime Kökeni: Arapça vādī)

[isim]

  • İki dağ arasındaki çukurca arazi veya geçit, koyak

    Vadinin hemen kıyı başında idi ve çevresinde beş karaltı vardı. - Tarık Buğra

[eskimiş]

[mecaz]

  • Çalışma alanı, tutulan yol, benimsenen tarz

    Münakaşa kızışınca lakırtıyı hemen meslek bakımından çok zararlı bir vadiye yani şahsiyata sürüklediklerini hatırlarız. - Burhan Felek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • vadiye dökülmek

VAAZ (Kelime Kökeni: Arapça vaʿẓ)

[isim]

[din bilgisi]

  • Cami, mescit vb. yerlerde vaizlerin yaptığı, genellikle öğüt niteliği taşıyan dinî konuşma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • vaaz etmek
  • vaaz vermek

VAİZ (Kelime Kökeni: Arapça vāʿiẓ)

[isim]

  • İbadet yerlerinde öğüt niteliğinde dinî konuşmalar yapan kimse, öğütçü

    Bir gün camide vaiz bir şey hikâye etmişti. - Abdülhak Şinasi Hisar

VAHA (Kelime Kökeni: Arapça vāḥa)

[isim]

  • Çöllerde çoğu kez yüze çıkan yer altı sularının yarattığı tarım veya yerleşme bölgesi

VAHİ (Kelime Kökeni: Arapça vāhī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Boş, saçma

    Bunun ne çürük, ne vahi bir hayal olduğunu anlamıyor muyuz? - Hüseyin Cahit Yalçın