V ile Başlayan T ile Biten Kelimeler

V ile başlayan T ile biten 55 kelime bulundu.T ile başlayan V ile biten kelimeler

Ayrıca, "İçinde vt olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

VİYOLONSELİST25

12 Harfli Kelimeler

VAHDETİVÜCUT36, VAKTİKERAHET22

10 Harfli Kelimeler

VAHDANİYET24, VİYOLONİST21, VİDEOKASET20

9 Harfli Kelimeler

VİDEOBANT20, VELİNİMET16

8 Harfli Kelimeler

VELESPİT19, VOKALİST16

7 Harfli Kelimeler

VEYAHUT20, VAHAMET18, VAGONET18, VAZİYET18, VİZONET17, VELİAHT17, VEZARET16, VESAYET16, VASİYET16, VİLAYET15, VARİDAT15, VARİYET15, VELAYET15, VELADET15, VARYANT15, VERASET14, VEKALET13

6 Harfli Kelimeler

VAHŞET19, VAHDET18, VATVAT18, VOMBAT16, VİNYET14, VUSLAT14, VURTUT14,

VUKUAT14, VERMUT14, VİKONT13, VUALET13, VESAİT13

5 Harfli Kelimeler

VÜCUT17, VEFAT17, VAHİT15, VÜRUT14, VÜSAT14, VELUT12, VASAT12, VERİT11, VAKİT11, VARİT11, VELET11

4 Harfli Kelimeler

VECT13, VOLT11, VAAT10, VİRT10

3 Harfli Kelimeler

VAT9

VAT (Kelime Kökeni: İngilizce watt)

[isim]

[fizik]

  • Saniyede bir jullük iş yapan bir motorun güç birimi

Birleşik Kelimeler: vatsaat

VAAT (Kelime Kökeni: Arapça vaʿd)

[isim]

  • Bir işi yerine getirmek için verilen söz

    Bütün bunlar güneşli ve rüzgârlı bir günün boş vaatleri miydi? - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • vaadinde durmak
  • vaadini tutmak
  • vaatte bulunmak

Birleşik Kelimeler: vadetmek, vadolunmak, akit vaadi

VİRT (Kelime Kökeni: Arapça vird)

[isim]

[eskimiş]

  • Dinî bir sözü sürekli tekrarlama

[mecaz]

  • Çok tekrarlama, diline dolama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • virt etmek

Birleşik Kelimeler: virdizeban

VERİT (Kelime Kökeni: Arapça verīd)

[isim]

[eskimiş]

[anatomi]

  • Toplardamar

VAKİT (Kelime Kökeni: Arapça vaḳt)

[isim]

  • Zaman

    Mevsim mütehayyil, vakit akşamdı Bebek'te. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler

    Yemek vakti. Şimdi bunun vakti değil.

  • Çağ

    Vaktin bilginleri.

  • Belirlenmiş olan zaman

    Kâhya, vakit gayri Süleyman, haber saldık gelecekler, pamuklar da kıvamına geldi, demişti. - Samim Kocagöz

  • Zaman anlatan kelimelere belirtilen durumunda geldiğinde `iken` anlamı veren bir söz

[mecaz]

  • Geçim, para bakımından elverişli durum

    Onun bu kadar para vermeye vakti yok.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • vakit geçirmek
  • vakit kazanmak
  • vakitler hayrolsun
  • vakit nakittir
  • vakit öldürmek
  • vakit saat aramamak
  • vakti gelmek
  • vaktini almak (veya yemek)
  • vaktini şaşmamak
  • vakti olmak
  • vakti olmamak
  • vakti saati gelince

Birleşik Kelimeler: vakit kaybetmeden, vakit vakit, vaktikerahet, vaktizamanında, ahir vakit, beş vakit, dar vakit, kimi vakit, tez vakit, akşam vakti, ezan vakti, horoz vakti, iftar vakti, ikindi vakti, imsak vakti, kerahet vakti, kuşluk vakti, namaz vakti, okuma vakti, öğle vakti, paydos vakti, sabah vakti, seher vakti, yatsı vakti, zeval vakti, bir vakitler

VARİT (Kelime Kökeni: Arapça vārid)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Olabileceği akla gelen

    Bu, kitap satılmıyor iddiası varit değil. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • varit olmak

VELET (Kelime Kökeni: Arapça veled)

[isim]

[eskimiş]

  • Oğul, çocuk

[ünlem]

  • Çocukları paylarken kullanılan bir söz

Birleşik Kelimeler: veledizina

VOLT (Kelime Kökeni: Fransızca volt)

[isim]

  • Elektromotor gücün veya gerilimin birimi

Birleşik Kelimeler: voltamper, voltmetre, kilovolt

VELUT (Kelime Kökeni: Arapça velūd)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Doğurgan

[mecaz]

  • Çok eser ortaya koyan, verimli

    Velut bir yazar.

VASAT (Kelime Kökeni: Arapça vasaṭ)

[sıfat]

  • Orta

[isim]

[ruh bilimi]

  • Ortam

VEKÂLET (Kelime Kökeni: Arapça vekālet)

[isim]

  • Vekillik

    İtimat edilir, kanundan, hukuktan anlar birisine umumi bir vekâlet vereceğim. - Aka Gündüz

[eskimiş]

  • Bakanlık

    Her vekâlet ya iki odadır ya üç, her odada ya beş gaz sandığından masa vardır ya on. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • vekâlet etmek

Birleşik Kelimeler: vekâletname, vekâlet ücreti, başvekâlet

VİKONT (Kelime Kökeni: Fransızca vicomte)

[isim]

  • Batı ülkelerinde baron ile kont arasında bir soyluluk unvanı

VUALET (Kelime Kökeni: Fransızca vualet)

[isim]

  • Kadınların kullandığı, şapka, taç, toka ve benzerlerinde bulunan, yüzü örten, ince hafif tül

    Bu ince, siyahlı kadın, yüzünü tüller, vualetler gerisine saklamıştır. - Selim İleri

VESAİT (Kelime Kökeni: Arapça vesāʾiṭ)

[isim]

[eskimiş]

  • Araçlar, vasıtalar

    Efendiler, aynı günde muhtelif vesaitle şu protestoyu gönderdim. - Atatürk

Birleşik Kelimeler: vesaitinakliye

VECT (Kelime Kökeni: Arapça vecd)

[isim]

[eskimiş]

  • Sevgi veya heyecandan doğan coşkunluk, kendinden geçme, esrime

    Kolektif bir vect, birlikte söylenilen şarkı taslağı, boğazdan gelen bu çığlıklar şiirin ilk nescini teşkil etmektedir. - Asaf Halet Çelebi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • vecde gelmek
  • vecde kapılmak