V ile Başlayan 5 Harfli Kelimeler

V harfleri ile başlayan 5 harfli 97 kelime bulunuyor. Başında V olan 5 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "v ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde V olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

VOYVO21, VİRAJ20, VUZUH20, VİZÖR20, VUKUF19, VAZIH19, VASIF19, VACİP18, VULVA18, VAKIF18, VAHŞİ18, VEÇHE18, VECİH18, VEREV17, VÜCUT17, VURGU17, VELEV17, VALÖR17, VAKFE17, VAHİY17, VEFAT17, VECİZ17, VADUZ17, VICIK16, VURUŞ16, VONOZ16, VARGI16, VAPUR16, VAHİM16, VAGON16, VEHİM16, VİGLA15, VERGİ15, VURAÇ15, VİZON15, VARIŞ15, VAHİT15, VATOZ15, VAROŞ15, VİRÜS14, VİDEO14, VEZNE14, VEZİN14, VERİŞ14, VEZİR14, VİŞNE14, VÜRUT14, VUSUL14, VİYOL14, VENÜS14, VÜSAT14, VALİZ14, VAŞAK14, VERDİ13, VURUK13, VURMA13, VİYAK13, VARDA13, VAKUM13, VEDİA13, VEBAL13, VASIL13, VİSAL12, VİSKİ12, VERME12, VERİM12, VEREM12, VİTES12, VOTKA12, VOLTA12, VOLAN12, VOKAL12, VELUT12, VANLI12, VAKUR12, VAKIA12, VARİS12, VASAT12, VARTO12, VARMA12, VELUR12, VİRAN11, VİRAL11, VİLLA11, VERİT11, VİTİR11, VARAN11, VARAK11, VAKAR11, VAKİT11, VARİL11, VARİT11, VELET11, VEKİL11, VATKA11, VATAN11, VARTA11

VİRAN (Kelime Kökeni: Farsça vīrān)

[sıfat]

  • Yıkık, harap

    İleriye baktı, harabe. Şu tarafa baktı, viran bir kemer. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • viran olmak

VİRAL (Kelime Kökeni: Fransızca viral)

[sıfat]

[tıp]

  • Virüslerle ilgili

VİLLA (Kelime Kökeni: İtalyanca villa)

[isim]

  • Yazlıkta veya şehir dışında, bahçeli, müstakil ev

    Bütün konsolosluklar orada ve önleri bahçeli, şirin villalar içinde. - Necip Fazıl Kısakürek

VERİT (Kelime Kökeni: Arapça verīd)

[isim]

[eskimiş]

[anatomi]

  • Toplardamar

VİTİR (Kelime Kökeni: Arapça vitr)

[isim]

[din bilgisi]

  • Vitir namazı

Birleşik Kelimeler: vitir namazı

VARAN

[isim]

  • Bir olayın tek kalmayıp arkadan daha başkalarının gelebileceğini anlatmak için birden başlayarak sıra ile sayıların başına getirilen bir söz

    Varan bir. Varan iki.

VARAK (Kelime Kökeni: Arapça varaḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Yaprak
  • Yazılı kâğıt, varaka
  • Altın, gümüş veya başka madenler dövülerek oluşturulan ince, parlak yaprak, altın varak, gümüş varak

Birleşik Kelimeler: varakpare, altın varak, gümüş varak

VAKAR (Kelime Kökeni: Arapça vaḳār)

[isim]

  • Ağırbaşlılık

    Hepsi temiz, hepsi yeni giyinmiş askerin vakarı, efendiliği üstlerinden akıyor. - Halide Edip Adıvar

VAKİT (Kelime Kökeni: Arapça vaḳt)

[isim]

  • Zaman

    Mevsim mütehayyil, vakit akşamdı Bebek'te. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler

    Yemek vakti. Şimdi bunun vakti değil.

  • Çağ

    Vaktin bilginleri.

  • Belirlenmiş olan zaman

    Kâhya, vakit gayri Süleyman, haber saldık gelecekler, pamuklar da kıvamına geldi, demişti. - Samim Kocagöz

  • Zaman anlatan kelimelere belirtilen durumunda geldiğinde `iken` anlamı veren bir söz

[mecaz]

  • Geçim, para bakımından elverişli durum

    Onun bu kadar para vermeye vakti yok.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • vakit geçirmek
  • vakit kazanmak
  • vakitler hayrolsun
  • vakit nakittir
  • vakit öldürmek
  • vakit saat aramamak
  • vakti gelmek
  • vaktini almak (veya yemek)
  • vaktini şaşmamak
  • vakti olmak
  • vakti olmamak
  • vakti saati gelince

Birleşik Kelimeler: vakit kaybetmeden, vakit vakit, vaktikerahet, vaktizamanında, ahir vakit, beş vakit, dar vakit, kimi vakit, tez vakit, akşam vakti, ezan vakti, horoz vakti, iftar vakti, ikindi vakti, imsak vakti, kerahet vakti, kuşluk vakti, namaz vakti, okuma vakti, öğle vakti, paydos vakti, sabah vakti, seher vakti, yatsı vakti, zeval vakti, bir vakitler

VARİL (Kelime Kökeni: Fransızca baril)

[isim]

  • Çoğunlukla sıvı maddeleri koymak için kullanılan, metalden yapılmış, silindir biçiminde, üstü kapalı kap

    Yetmişer kiloluk varilleri raylar üzerinde yuvarlayarak tıngır tıngır getiriyorlar. - Aka Gündüz

  • Bu kabın içine aldığı madde miktarı

    Petrolün varil fiyatı gün geçtikçe artıyor.

  • Petrol ölçü birimi (158,8l litre)

VARİT (Kelime Kökeni: Arapça vārid)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Olabileceği akla gelen

    Bu, kitap satılmıyor iddiası varit değil. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • varit olmak

VELET (Kelime Kökeni: Arapça veled)

[isim]

[eskimiş]

  • Oğul, çocuk

[ünlem]

  • Çocukları paylarken kullanılan bir söz

Birleşik Kelimeler: veledizina

VEKİL (Kelime Kökeni: Arapça vekīl)

[isim]

  • Birinin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse
  • Milletvekili
  • Bir görevde, asıl görevlinin yerine bakan kimse

[eskimiş]

  • Bakan

    Hanın avlusundan sokağa vekil ve sefir otomobillerine taş çıkartacak bir lüks otomobil yürüdü. - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: vekilharç, vekil vükela, başvekil, başkan vekili, dava vekili, icra vekili, milletvekili

VATKA (Kelime Kökeni: Rusça)

[isim]

  • Giysilerde, omuzların dik durmasını sağlamak amacıyla içine konulan parça

VATAN (Kelime Kökeni: Arapça vaṭan)

[isim]

  • Yurt

    Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın / Bir vatan kalbinin attığı yerdir - Necmettin Halil Onan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • vatan tutmak

Birleşik Kelimeler: vatan borcu, vatan haini, vatansever, ana vatan