Uğra ile Başlayan Kelimeler

UĞRA ile başlayan 18 kelime bulunuyor. Başında UĞRA olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Uğra kelimesinin anlamı nedir? Uğra ile biten kelimeler. İçinde uğra olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

UĞRAŞTIRMAK24

10 Harfli Kelimeler

UĞRAŞILMAK23, UĞRAŞTIRMA23

9 Harfli Kelimeler

UĞRAŞILMA22, UĞRALAMAK18

8 Harfli Kelimeler

UĞRAŞMAK20, UĞRALAMA17, UĞRANMAK17, UĞRATMAK17

7 Harfli Kelimeler

UĞRAŞMA19, UĞRATMA16, UĞRANMA16, UĞRAMAK16

6 Harfli Kelimeler

UĞRAŞI18, UĞRAMA15

5 Harfli Kelimeler

UĞRAŞ16, UĞRAK13

4 Harfli Kelimeler

UĞRA12

UĞRA

[isim]

[halk ağzında]

  • Yufka açılırken hamurun tahtaya yapışmaması için serpilen kalın un

UĞRAK

[isim]

  • Çok uğranılan yer

    Bingöl bugün de şahinlerin yaylağı, çobanın uğrağı ve Türk'ün sevgisidir. - Etem İzzet Benice

  • Yol uğrağı

    Yol boyundaki bütün uğraklarının aksine bu nahiyeye karşılanarak girmişlerdi. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: uğrak yeri, fırtına uğrağı, yol uğrağı

UĞRAMA

[isim]

  • Uğramak işi

    Paşa acele bir taarruzun başarısızlığa uğramasından çekinmektedir. - Falih Rıfkı Atay

UĞRATMA

[isim]

  • Uğratmak işi

    Onu, ondan kendine kattıklarıyla köklü bir değişime uğratmayı amaçlıyor. - Adalet Ağaoğlu

UĞRANMA

[isim]

  • Uğranmak işi

UĞRAMAK

[-e]

  • Yola devam etmek üzere, bir yerde kısa bir süre kalmak

    Karaya uğramak, her denizci gibi cinine gidiyordu. - Halikarnas Balıkçısı

  • Bir yerin yanından, yakınından, içinden geçmek

    Ona kapıdan şöyle bir uğramak isterdim. - Haldun Taner

  • Fırlayarak çıkmak, hızla çıkmak

    Zelzele çığlığıyla beraber hepsi evden dışarı uğradılar. - Memduh Şevket Esendal

  • Kötü duruma konu olmak

    Öldüreceğiz diyenlere karşı, ölmeyeceğiz diye harbe girebiliriz. Lakin millet hayatı tehlikeye uğramadıkça harp bir cinayettir. - Atatürk

  • Yaklaşmak

    Erkek misafir geldiği zaman Despina'dan başka kimse salona, kapının yanına uğramayacaktı. - Ömer Seyfettin

[halk ağzında]

  • Cin, peri çarpmak

UĞRAŞ

[isim]

  • Bir insanın yaptığı iş veya meslek, iş güç, meşguliyet

    Bu arada köy yaşamından çeşitli sahneleri, uğraşları canlandıran oyunlar vardır. - Metin And

  • Bir kimsenin kendi isteğiyle seçerek ve zevk alarak yaptığı iş, iş güç, meşguliyet
  • Bir güçlüğü yenmek için gösterilen sürekli çaba, mücadele

    Onlara biraz gayretle anımsatılabilir bu gerçekler ama bu hem zahmetli, hem de süreç içinde kendimizi de onları da kırmayı göze alan bir uğraş gerektirir. - Reha Mağden

UĞRALAMA

[isim]

  • Uğralamak işi

UĞRANMAK

[nesnesiz]

  • Uğrama işi yapılmak

UĞRATMAK

[-e]

[-i]

  • Uğrama işini yaptırmak, uğramasına sebep olmak

    Öteki tabancayla o da mağdurun belinden aşağısını felce uğrattı. - Burhan Felek

[-den]

[halk ağzında]

  • Savmak, çıkmak, dışarı atmak, kovmak

UĞRALAMAK

[-i]

[halk ağzında]

  • Uğra serpmek

UĞRAŞI

[isim]

  • Uğraşılan şey, meşgale
  • Görev ve meslek dışında severek yapılan, dinlendirici, oyalayıcı uğraş, düşkü, hobi

Birleşik Kelimeler: yaşama uğraşısı

UĞRAŞMA

[isim]

  • Uğraşmak işi

    Çetin bir uğraşma pahasına mesleğimde muvaffak oluyorum. - Reşat Nuri Güntekin

UĞRAŞMAK

[-le]

  • Bir iş üzerinde sürekli çalışmak

    Muhacir kümeleri arasında, ekmek dağıtmakla uğraşan yaşlıca bir adama seslendi. - Peyami Safa

[-e]

  • Bir işi başarmaya çalışmak, iş edinmek

    İkisi barbut oynuyor, üçüncüsü, en küçükleri, bir çekirgeye sigara içirmeye uğraşıyordu. - Haldun Taner

  • Zamanını bir işe verme durumunda kalmak
  • Savaşmak

    Düşmanlarla uğraşmak için sonuna kadar çalışmaya azmettik. - Atatürk

[mecaz]

  • Birine kötü davranmak

    Aman, siz de hep beybabamla uğraşırsınız! - Ömer Seyfettin

UĞRAŞILMA

[isim]

  • Uğraşılmak işi