Uç ile Başlayan Kelimeler
UÇ ile başlayan 41 kelime bulunuyor. Başında UÇ olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Uç kelimesinin anlamı nedir? Uç ile biten kelimeler. İçinde uç olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
12 Harfli Kelimeler
UÇURUMLAŞMAK23
11 Harfli Kelimeler
UÇURUMLAŞMA22
10 Harfli Kelimeler
UÇUKLAŞMAK19
9 Harfli Kelimeler
UÇAKSAVAR20, UÇUKLAŞMA18, UÇURULMAK16, UÇUKLAMAK15, UÇKURUTAN15
8 Harfli Kelimeler
UÇUCULUK18, UÇTUUÇTU18, UÇKURSUZ18, UÇURULMA15, UÇURTMAK14, UÇUKLAMA14, UÇKURLUK14, UÇARILIK14, UÇLANMAK13
7 Harfli Kelimeler
UÇUŞMAK16, UÇURTMA13, UÇURMAK13, UÇUKLUK13, UÇKURLU13, UÇLANMA12
6 Harfli Kelimeler
UÇUŞMA15, UÇURUM13, UÇURMA12
5 Harfli Kelimeler
UÇSUZ14, UÇUCU14, UÇARI10, UÇKUN10, UÇKUR10, UÇMAK10, UÇMAN10
4 Harfli Kelimeler
UÇUŞ12, UÇLU9, UÇMA9, UÇUK9, UÇUN9, UÇAK8, UÇAR8
2 Harfli Kelimeler
UÇ6
UÇ
-
Genellikle uzun bir nesnenin incelerek biten son ve sivri noktası
Bu resmin iki gözü bir makasın ucu ile oyulmuştu. - Aka Gündüz
- Bir şeyin baş veya son noktası
-
Bir şeyin kenarı
Kırk kişilik bir masanın bir ucunda, üç kişiyiz. - Refik Halit Karay
- Dış kenar, periferi
-
Bir uzaklığın son noktası
İstikbal, bu yolun ucundan bir güneş gibi doğuyor. - Falih Rıfkı Atay
- Bir şeyin başı, tepesi
- Kurşun kalemlerde yazmayı sağlayan kömürden yapılan madde
- Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, ekstrem
- Türk devletlerinde genellikle sınır boylarındaki eyalet ve sancak
Ata Sözleri ve Deyimler
- ucu (herhangi birine) dokunmak
- ucu bucağı olmamak (veya görünmemek)
- ucu bucağı yok (veya kayıp)
- ucunda (bir şey) bulunmak
- ucundan tutmak
- ucunu bulmak
- ucunu kaçırmak
- ucu ortası belli olmamak
- uç vermek
Birleşik Kelimeler: uç beyi, uçkurutan, uç uca, uçtan uca, ucu açık, ucu kapalı, ucu ucuna, artı uç, aşırı uç, eksi uç, ileri uç, orta uç, ayakucu, ayak ucu, baş ucu, cirit ucu, göz ucu, ipucu
UÇAK
- Kanatlarının altındaki havanın yaptığı basınç yardımıyla yükselip ilerleyebilen motorlu hava taşıtı, tayyare
Birleşik Kelimeler: uçaksavar, dolmuş uçak, tepkili uçak, avcı uçağı, bombardıman uçağı, deniz uçağı
UÇAR
- Uçan, uçucu
Ata Sözleri ve Deyimler
- uçara atmak
Birleşik Kelimeler: uçar kefal
UÇLU
-
Ucu olan, ucu çıkan
Bu iki uçlu davanın ise bence bir tek hedefi vardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Filtreli (sigara)
UÇMA
- Uçmak işi
UÇUK
-
Uçmuş, soluk
Musikimiz, bizim durgun ruhumuzun, sakin düşüncelerimizin, uçuk benzimizin tercümanıdır. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
-
Açık (renk)
Uçuk siyah renkli çarşaf pelerinin önü açık. - Peyami Safa
-
Hafif, belirsiz
Ruhsar Hanım uçuk bir gülümsemeyle kapıya süzüldü gitti, birkaç saat içinde birkaç yıl daha yaşlanıvermiş kadıncağız. - Attila İlhan
- Abartılı, çok yüksek, çok fazla
- Deli dolu
Birleşik Kelimeler: uçuk kaçık
- Ateşli hastalıklar, ruhsal bunalımlar veya korku sonucu genellikle dudakta beliren kabarcık
UÇUN
- Bayrağın uçkurluk karşısındaki kenarı
UÇARI
-
Ele avuca sığmaz (kimse)
Ben azami derecede haşarı ve uçarı bir çocuktum. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Kendini çeşitli eğlencelere vermiş (kimse), sefih
Yazar dediğin biraz uçarı, serseri mizaç olmalı değil midir? - Haldun Taner
UÇKUN
- Ateşten fırlayan ve etrafa saçılan kıvılcım
UÇKUR
-
Şalvarı bele bağlamak veya torba, kese vb. şeylerin ağzını büzmek için bunlara geçirilen bağ
O sabah evvela pijamanın uçkuru kördüğüm oldu. - Burhan Felek
-
Cinsel duygu veya ilişki
Doktorlar falan filan hap, banyo ve uçkur perhizi tavsiye etmiş. - Burhan Felek
Ata Sözleri ve Deyimler
- uçkuruna gevşek (veya düşkün) olmak
- uçkuruna sağlam olmak
UÇMAK
-
Kuş, kanatlı böcek vb. hareketli kanatları yardımıyla havada düşmeden durmak, havada yol almak
Biraz havalanıp bir başka kayaya kadar uçtu. - Sait Faik Abasıyanık
- Uçak vb. araçlar özel mekanizma ile yerden yükselmek, havada yol almak
- Sıvı, gaz veya buhar durumuna geçmek
-
Rengi solmak
Rengi birdenbire uçtu. - Peyami Safa
-
Rüzgâr veya başka bir itici güçle yerinden ayrılıp uzağa gitmek
Bu gece tahta perde uçmuş.
- Yüksek yerden düşmek veya yuvarlanmak
-
Belirmek
Sakalı yeni çıkmış, yüzünde çocukça ifadeler uçuyordu. - Sait Faik Abasıyanık
- Patlayıcı madde ile parçalanmak
-
Uçar gibi dalgalanmak
Elleri trençkotunun cebinde, gözlerini karşı kıyıya dikmiş, saçları savrulurcasına geriye uçuyor. - Attila İlhan
-
Çok hızlı gitmek
Hele bir asfalta çıkalım görürsünüz bey, derdi. Uçar bu bizim külüstür. - Reşat Nuri Güntekin
-
Hava yolu ile gitmek
Yarın İstanbul'a uçuyorum.
-
Yok olmak, ortadan kaybolmak
Bütün kararları uçmuştu. Yüzünde iradesiz hatlar belirdi. - Sait Faik Abasıyanık
- Çok sevinmek
- Gerçek hayattan uzaklaşıp düşlere dalmak
- Keyif verici veya uyuşturucu madde aldıktan sonra kendinden geçmek
-
Aşırılmak
Bizim kitaplar uçmuş.
- Dinî inanışa göre ruh ölümden sonra göğe yükselmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- uçan kuşa borcu olmak
- uçan kuştan medet ummak
- uçup gitmek
Birleşik Kelimeler: uçan daire, uçankale, uçan kefal, uçan top, uçuç böceği, uçtuuçtu
- Cennet
UÇMAN
- Pilot
UÇLANMA
- Uçlanmak durumu
UÇURMA
- Uçurmak işi
UÇUŞ
-
Uçma işi
Koca mermi bölüğün siperine doğru istikamet aldı, havadan onun uçuşunu takip eden gözler iri dairelerle açılmıştı. - Falih Rıfkı Atay
Birleşik Kelimeler: uçuş kartı, kör uçuş, yalama uçuş, gece uçuşu, kuş uçuşu, uzay uçuşu