Uz ile Başlayan Kelimeler

UZ ile başlayan 76 kelime bulunuyor. Başında UZ olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Uz kelimesinin anlamı nedir? Uz ile biten kelimeler. İçinde uz olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

UZAKLAŞTIRILMAK25

14 Harfli Kelimeler

UZLAŞTIRICILIK28, UZAKLAŞTIRILMA24

13 Harfli Kelimeler

UZAKLAŞTIRMAK22

12 Harfli Kelimeler

UZLAŞMACILIK25, UZAKLAŞTIRMA21, UZAKLAŞILMAK21, UZUNLAMASINA20

11 Harfli Kelimeler

UZLAŞTIRICI24, UZLAŞICILIK24, UZLAŞMAZLIK23, UZATMAYALIM20, UZAKLAŞILMA20, UZLAŞTIRMAK20, UZMANLAŞMAK20

10 Harfli Kelimeler

UZLAŞILMAK19, UZLAŞTIRMA19, UZMANLAŞMA19, UZUNKUYRUK19, UZAKLAŞMAK18, UZAKLANMAK15

9 Harfli Kelimeler

UZUNKÖPRÜ26, UZLAŞMACI21, UZAYCILIK20, UZLAŞMALI18, UZLAŞILMA18, UZUNÇALAR17, UZAKLAŞMA17, UZATILMAK15, UZANILMAK15, UZAKSAMAK15, UZAKLANMA14

8 Harfli Kelimeler

UZLAŞICI20, UZLAŞMAZ19, UZLAŞMAK16, UZUNEŞEK16, UZUNDERE15, UZMANLIK14, UZATMALI14, UZATILMA14, UZANILMA14, UZAKSAMA14

7 Harfli Kelimeler

UZGÖRÜR23, UZGÖREN21, UZVİYET19, UZLAŞIM16, UZLAŞMA15, UZUNLUK13, UZATMAK12, UZANMAK12, UZAKLIK12, UZAKTAN11

6 Harfli Kelimeler

UZAYCI16, UZATIŞ14, UZANIŞ14, UZLAŞI14, UZUNCA14, UZAYLI13, UZATIM12, UZANIM12, UZATMA11, UZANTI11, UZANMA11, UZAMAK11

5 Harfli Kelimeler

UZAMA10, UZLUK10, UZMAN10, UZLET9

4 Harfli Kelimeler

UZUV15, UZ14, UZAY10, UZAM9, UZUN9, UZAK8

3 Harfli Kelimeler

UZO8

2 Harfli Kelimeler

UZ6

UZ

[sıfat]

  • İyi, güzel
  • İşe yatkın, becerikli, mahir

Birleşik Kelimeler: eli uz

[zarf]

  • Masallarda az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik tekerlemesinde `uzak` anlamında kullanılan bir söz

Birleşik Kelimeler: uzgören, uzgörür, uz iletişim

UZAK

[sıfat]

  • Gidilmesi çok süren, çok ötelerde bulunan, ırak, yakın karşıtı

    Muallâ, uzaklardan bir ses duyar gibi oldu. - Peyami Safa

  • Arada çok zaman bulunan

    Uzak bir gelecekte neler olacağı bilinmez.

  • Eli, gücü veya hükmü yetişmez

    O böyle işlerden pek uzaktır.

  • İhtimali az olan

    Sevgililerin birbirine kavuşması gerçekleşmeyecek bir uzak umut olarak gözükür. - Metin And

  • Ayrı, birbiriyle yakın ilgisi olmayan

    Ne iyi! Sizinle birlikte uzak şeylerden bahsedebileceğiz. - Peyami Safa

[isim]

  • Yakın olmayan yer

    Fazla uzağa gitme.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • uzağı görmek
  • uzak durmak
  • uzak düşmek
  • uzak kalmak
  • uzaklara gitmek
  • uzak tutmak

Birleşik Kelimeler: uzak akraba, uzak ara, uzak benzeşme, uzak benzeşmezlik, Uzak Doğu, uzak göçüşme, uzak görüş, uzak metatez, uzak yol kaptanı, yedi gömlek uzak

UZO (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Yunan rakısı

UZLET (Kelime Kökeni: Arapça ʿuzlet)

[isim]

[eskimiş]

  • Toplum yaşayışından kaçıp tek başına yaşama

    Ülfet belalı şey fakat uzlet sıkıntılı / Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı - Yahya Kemal Beyatlı

UZAM

[isim]

[felsefe]

  • Algılanan nesnelerin temel niteliği
  • Bir nesnenin uzayda kapladığı yer, vüsat

UZUN

[sıfat]

  • İki ucu arasında fazla uzaklık olan, maksi, kısa karşıtı
  • Başlangıcı ile bitimi arasında fazla zaman aralığı olan, çok süren

    Uzun ince bir yoldayım / Gidiyorum gündüz gece - Âşık Veysel

  • Ayrıntılı

    Aletler, uzun denemelerin, ince hesapların, birbirini tamamlayan bilgi ve diğer aletlerin mahsulüdür. - Mehmet Kaplan

[zarf]

  • Ayrıntılı olarak, derinlemesine

    Uzun düşündüğünü unuttuğu ve düşüncelerinin yönünü kaybettiği bir anda yemeğe çağırdılar. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • uzun etmek
  • uzun kulaktan haber almak
  • uzun lafın (veya sözün) kısası
  • uzun oturmak

Birleşik Kelimeler: uzun araç, uzun atlama, uzun bacaklılar, uzun boylu, uzunçalar, uzun çizgi, uzun dalga, uzun diş, uzuneşek, uzun etek, uzun far, uzun hava, uzun hayvan, uzun hece, uzun hikâye, uzun kafalı, uzun kulaklı, uzunkuyruk, uzun levrek, uzun ömürlü, uzun öykü, uzun sesli, uzun uzadıya, uzun uzun, uzun ünlü, uzun vadeli, uzun vokal, uzun yol sürücüsü, uzun yol şoförü, dili uzun, eli uzun, kolu uzun

UZAMA

[isim]

  • Uzamak işi

    Seyahatin uzaması ihtimali de çoktur. - Refik Halit Karay

UZLUK

[isim]

  • Ustalık, işinin eri olma durumu, hazakat, ehliyet

Birleşik Kelimeler: el uzluğu

UZMAN

[sıfat]

  • Belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan (kimse), mütehassıs, kompetan

    Kuşkusuz hepimiz her alanın uzmanı olamayız. - Adalet Ağaoğlu

[isim]

  • Belli bir bilim dalında lisansüstü öğrenim derecesine sahip kimse, spesiyalist

[isim]

  • Bilirkişi

Birleşik Kelimeler: uzman çavuş, uzman doktor, uzman hekim, uzman jandarma, başuzman, beslenme uzmanı, diyabet uzmanı, diyet uzmanı, ekoloji uzmanı, elçilik uzmanı, hesap uzmanı, iç hastalıkları uzmanı, iletişim uzmanı

UZAY

[isim]

[gök bilimi]

  • Bütün varlıkların içinde bulunduğu sonsuz boşluk, feza, mekân
  • Bütün gök cisimlerinin içinde bulunduğu sınırsız boşluk

Birleşik Kelimeler: uzay adamı, uzay aracı, uzay bilimi, uzay eğrisi, uzay gemisi, uzay geometri, uzay hukuku, uzay istasyonu, uzay kapsülü, uzay pilotu, uzay savaşı, uzay sondası, uzay taşı, uzay uçuşu, uzay üssü

UZAKTAN

[zarf]

  • Uzak yerden

    Merak bu ya, bir gün uzaktan seyredeceğim bizim takımı. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Şahsen

Ata Sözleri ve Deyimler

  • uzaktan bakmak (veya seyirci kalmak)

Birleşik Kelimeler: uzaktan akraba, uzaktan eğitim, uzaktan kumanda, uzaktan merhaba, uzaktan uzağa, uzaktan yakından

UZATMA

[isim]

  • Uzatmak işi, temdit

    Selim Sırrı, yirmi senedir cüce uzatmaya, kambur yassılamaya çalışıyor. - Falih Rıfkı Atay

  • Sıhhi tesisatçılıkta kısa boruları uzatmak için kullanılan, kısa boru parçası

[denizcilik]

  • Bir ucu kıyıya bağlı durumda denize uzatılıp bırakılarak kullanılan balık ağı

[dil bilgisi]

  • Ünlülerin uzun söylenişi

[spor]

  • Oyun içerisindeki duraklama dakikaları

[spor]

  • Eşit sayılarla biten bir elemeli oyunu, kazananın belli olması amacıyla, kurallarına uygun olarak belli bir süre daha sürdürmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • uzatmaları oynamak

Birleşik Kelimeler: uzatma işareti, uzatma penaltısı

UZANTI

[isim]

  • Bazı nesnelerin herhangi bir yerinde görülen uzamış bölüm
  • Ana konumdaki bir bütünün, özün veya durumun, kendisinden ayrı görülen ancak aynı yapısal özellikleri içeren parçası

    Kitaplar ve uzantıları önemli olabilir ama gerçekte yaşananı silmeli mi? - Adalet Ağaoğlu

UZANMA

[isim]

  • Uzanmak işi

UZAMAK

[nesnesiz]

  • Uzun duruma gelmek, boyu büyümek

    Kısa boylu Japon cinsi bile sporla üç parmak uzadı. - Ahmet Haşim

  • Çok zaman tutmak, uzun sürmek

    Yılan masalı gibi uzadı gitti bu iş. - Azra Erhat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • uza!

Birleşik Kelimeler: uzun uzadıya