UYUŞTURMA Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

UYUŞTURMA harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli UYUŞTURMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Uyuşturma ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Uyuşturma olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ŞUUR9, UYUM9, MARŞ8, ŞURA8, UYMA8, UYUR8, YUMA8, ŞART7, UMUT7, URAY7, UMUR7, YURT7, AMUT6, MUTA6, MURT6, RUAM6, TAMU6, UTMA6, UMAR6, MART5, TURA5

MART (Kelime Kökeni: Latince)

[isim]

  • Yılın üçüncü ayı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mart ayı dert ayı
  • mart çıkmadıkça dert çıkmaz
  • mart dokuzunda çıra yak, bağ buda
  • mart havası gibi
  • mart içeri, pire dışarı
  • mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır

Birleşik Kelimeler: mart dokuzu

TURA

[isim]

  • Tuğra
  • Metal paranın resimli yüzü
  • Halat gibi örülmüş iplik çilesi

[halk ağzında]

  • Bazı oyunlarda, vurmak için kullanılan düğümlenmiş mendil

[halk ağzında]

  • Ucu düğümlenmiş bir mendil aracılığıyla yanan veya yanılanların ebe tarafından cezalandırıldığı bir tür çocuk oyunu

Birleşik Kelimeler: yazı tura

AMUT (Kelime Kökeni: Arapça ʿamūd)

[isim]

  • Dik durma

[matematik]

  • Dikme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • amuda kalkmak

Birleşik Kelimeler: amudufıkari

MUTA (Kelime Kökeni: Arapça muʿṭā)

[isim]

[eskimiş]

  • Veri

[isim]

[eskimiş]

  • Geçici kazanç
  • Muta nikâhı

Birleşik Kelimeler: muta nikâhı

MURT (Kelime Kökeni: Farsça mūrd)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Mersin ağacının yazın olgunlaşan, bezelye büyüklüğünde, morumsu siyah, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan meyvesi

RUAM (Kelime Kökeni: Arapça ruʿām)

[isim]

[eskimiş]

[hayvan bilimi]

  • Sakağı

TAMU (Kelime Kökeni: Soğdca)

[isim]

[eskimiş]

[din bilgisi]

  • Cehennem

    Cehennem inancında tamu sözcüğünün anlattığı belli bir cehennem tasarımı yoktur. - Melih Cevdet Anday

UTMA

[isim]

  • Utmak işi

UMAR

[isim]

  • Çare

ŞART (Kelime Kökeni: Arapça şarṭ)

[isim]

  • Olması başka durumların gerçekleşmesini gerektiren şey, koşul

    İster istemez bu şartlara boyun eğecekti. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şart etmek
  • şart koşmak
  • şart olmak
  • şart olsun

Birleşik Kelimeler: şart kipi, şartname, şart şurt, bilakayduşart, ön şart, hava şartları, hayat şartları

[isim]

  • Temel kural belgesi

    Paris Şartı.

UMUT

[isim]

  • Ummaktan doğan duygu, ümit

    Bu umudum şimdi yavaş yavaş ölüyor. - Halide Edip Adıvar

  • Bu duyguyu veren kimse veya şey, ümit

    Kızı onun tek umuduydu.

  • Olması beklenilen veya olacağı düşünülen şey, ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • umuda düşmek
  • umuda kapılmak
  • umudu (veya umudunu) üzmek
  • umudu boşa çıkmak
  • umudu kırılmak
  • umudunu kesmek
  • umudunu kırmak
  • umudu sönmek
  • umut bağlanmak
  • umut beslemek
  • umut bırakmak
  • umut etmek
  • umut kesmek
  • umut serpmek
  • umut uyanmak
  • umut vermek (veya vadetmek)

Birleşik Kelimeler: umut dünyası, umut ışığı, umut kapısı, umut kırıklığı, umut taciri

URAY

[isim]

[eskimiş]

  • Belediye

UMUR (Kelime Kökeni: Arapça umūr)

[isim]

  • Aldırış etme, önem verme

    Kim aldırır? Annesi umurumda mıydı benim? - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • umurumda değil
  • umurumun teki
  • umurunda olmamak

[isim]

[eskimiş]

  • İşler

    Artık siyaset ve hükûmet umurunu erbabına bırak! - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: umurgörmüş

YURT

[isim]

  • Bir halkın üzerinde yaşadığı, kültürünü oluşturduğu toprak parçası, vatan

    Türk yurduna Türkiye denir.

  • Memleket

    Gerideki yurdunu on beş günden fazla boş bırakmak istemez. - Falih Rıfkı Atay

  • Bakıma ve barınmaya muhtaç bir grup insanın oturduğu, yetiştirildiği veya bakıldığı kurum

    Güçsüzler yurdu.

  • Göçebe Türklerin oturduğu çadır
  • Öğrencilerin kaldığı, barındığı yer

    Öğrencilerin bir bölümü, ilk yılı yurtta geçirse bile ikinci yıldan başlayarak eve çıkmayı yeğler. - Ahmet Cemal

[mecaz]

  • Diyar

    Bu köy pehlivanlar yurdudur.

[mecaz]

  • Bir şeyin ilk veya çok yetiştirildiği yer, vatan

[halk ağzında]

  • Yörüklerin yazın veya kışın oturdukları yer

[eskimiş]

  • Sahip olunan arazi, emlak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yurt edinmek (veya tutmak)

Birleşik Kelimeler: yurt bilgisi, yurt dışı, yurt içi, yurt özlemi, yurtsever, ana yurt, yer yurt, baba yurdu, bakım yurdu, biçki dikiş yurdu, biçki yurdu, düşkünler yurdu, öğrenci yurdu, sağlık yurdu, yaşlılar yurdu, yetiştirme yurdu

MARŞ (Kelime Kökeni: Fransızca marche)

[isim]

  • Ritmi, yürüyen bir kimsenin veya topluluğun adımlarını hatırlatan müzik parçası

    Bu şiir ya da manzumeyi marş biçimine bile sokmuştur. - Salâh Birsel

  • Bir topluluğu simgelemek için düzenlenmiş müzik parçası

    Millî marşı `İstiklal Marşı`dır. - Anayasa

[ünlem]

  • Askerlikte yürüyüşe geçmek için verilen komut
  • Otomobil, kamyon vb. motorlu araçlarda motoru işletme düzeni

    Marş anahtarı.

Birleşik Kelimeler: İstiklal Marşı, marş marş, millî marş