UYGULAYIMCILIK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

UYGULAYIMCILIK harflerini içeren 4 harfli 34 kelime bulunuyor. 4 harfli UYGULAYIMCILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GACI12, ALGI9, UYUM9, CUMA9, ACUL8, KUYU8, KIYI8, UYKU8, UYMA8, YIKI8, YUMA8, CILK8, AYIK7, AYLI7, ILIM7, KIYA7, KAYI7, UYAK7, ULUM7, YAKI7, YALI7, ALIM6, AKIM6, ILIK6, KULU6, KUMA6, KAMU6, ULAM6, ALIK5, ALLI5, AKIL5, AKLI5, KULA5, ULAK5

ALIK

[sıfat]

  • Sersem olan, budala, ebleh

    Sen ne alık herifsin be? Beni duyuyor musun? - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: alık salık

ALLI

[sıfat]

  • Üzerinde al renk bulunan

    Allı turnam ne gezersin havada - Halk türküsü

Birleşik Kelimeler: allı pullu

AKIL (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳl)

[isim]

  • Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us
  • Öğüt, salık verilen yol

    Bu aklı size kim verdi.

  • Düşünce, kanı

    Şimdiki aklım olsaydı bu dükkânın yerine aç bir kahve! - Ahmet Kutsi Tecer

[ruh bilimi]

  • Bellek

    Hâlâ aklımda o tufan yağmuru. - Cahit Sıtkı Tarancı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akıl akıldan üstündür
  • akıl akıl, gel çengele takıl
  • akıl alır gibi değil
  • akıl almak
  • akıl almamak
  • akıl bırakmamak
  • akılda kalmak
  • akıldan çıkarmak
  • akıldan çıkmak
  • akıl danışmak
  • akılda tutmak
  • akıl durdurmak
  • akıl erdirememek (veya ermemek)
  • akıl erdirmek
  • akıl ermek
  • akıl etmek
  • akıl havsala almamak
  • akıl için yol (veya tarik) birdir
  • akıl işi değil
  • akıl kişiye sermayedir
  • akılları pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi akılını almış (veya akıllar gelin olmuş, herkes kendininkini beğenmiş)
  • akıl öğretmek
  • akıl para ile satılmaz
  • akıl sır ermemek
  • akıl terelelli (olmak)
  • akıl var, izan (veya mantık veya yakın) var
  • akıl vermek
  • akıl yaşta değil baştadır
  • akıl yürütmek
  • akla (veya akıllara) durgunluk (veya şaşkınlık) vermek
  • akla fenalık vermek
  • akla gelmek
  • akla gelmemek
  • akla gelmeyen başa gelir
  • akla hayale gelmemek
  • akla sığar gibi
  • akla sığmamak
  • aklı almamak
  • aklı başa yaş getirir
  • aklı başına gelmek
  • aklı başından gitmek
  • aklı başka yerde olmak
  • aklı bir (veya beş) karış yukarıda (veya havada) olmak
  • aklı bir yerde olmak
  • aklı bokuna karışmak
  • aklı çıkmak
  • aklı dağılmak
  • aklı durmak
  • aklı ermek
  • aklı fikri bir şeyde olmak
  • aklı gitmek
  • aklı kalmak
  • aklı karışmak
  • aklı kesmek
  • aklı kesmemek
  • aklıma gelen başıma geldi
  • aklına bir şey gelmek
  • aklına bir şey gelmesin
  • aklına düşmek
  • aklına esmek
  • aklına geleni işleme, her ağacı taşlama
  • aklına geleni söylemek
  • aklına geleni yapmak
  • aklına gelmek
  • aklına getirmek
  • aklına getirmek
  • aklına koymak
  • aklına koymak
  • aklına mukayyet olmak
  • aklına sığdırmak
  • aklına sığmamak
  • aklına şaşayım (veya şaşarım)
  • aklına takmak
  • aklına turp sıkayım
  • aklına tüküreyim
  • aklına uymak
  • aklına yatmak
  • aklına yelken etmek
  • aklında kalmak
  • aklından çıkarmamak
  • aklından çıkmak
  • aklından geçirmek
  • aklından geçmek
  • aklından zoru olmak
  • aklında olsun (veya kalsın!)
  • aklında tutmak
  • aklını (bir şeyle) bozmak
  • aklını başına almak (veya toplamak veya devşirmek)
  • aklını başından almak
  • aklını başka yere vermek
  • aklını çalmak
  • aklını çelmek
  • aklını devşirmek
  • aklını kaçırmak
  • aklını karıştırmak
  • aklını kullanmak
  • aklının ayarını bozmak
  • aklının bir köşesine yazmak
  • aklının köşesinden geçmemek
  • aklının terazisi bozulmak
  • aklının ucundan bile geçirmemek
  • aklını oynatmak
  • aklını peynir ekmekle yemek
  • aklını şaşırmak
  • aklını takmak
  • aklını yormak
  • aklınla bin yaşa
  • aklın süzgecinden geçirmek
  • aklın yolu birdir
  • aklı sonradan gelmek
  • aklı takılmak
  • aklı yatmak
  • aklı zıvanadan çıkmak

Birleşik Kelimeler: akılalmaz, akıl defteri, akıl dışı, akıl dişi, akıl doktoru, akıl hastanesi, akıl hastası, akıl hocası, akıl kârı, akıl kethüdası, akıl kumkuması, akıl kutusu, akıl küpü, akıl zayıflığı, akıldan yoksun, akıllara seza, akıllara şifa, akıllara zarar, akıllara ziyan, koyma akıl, oyma akıl, akla yakın, akla yatkın, akla zarar, akla ziyan, aklı başında, aklıevvel, aklı kıt, aklıselim, aklı sıra, aklı tam ayar, aklı yetik

AKLI

[sıfat]

  • Beyazı bulunan, beyaz renkli

    Arabacı, içkinin söndürdüğü fersiz, kabarık, aklı gözlerini kızın yüzüne yanaştırarak fısıldadı. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: aklı karalı

KULA

[isim]

  • Gövdenin sarı veya kirli sarı renkte, yele, kuyruk ve bacağın alt kısmındaki kılların koyu renkte olduğu at donu

[sıfat]

  • Bu renkte olan (at)

    Yanında dizgini boynuna bırakılmış bir kula at vardı. - Reşat Nuri Güntekin

[isim]

  • Manisa iline bağlı ilçelerden biri

ULAK

[isim]

  • Haberci

    Az sonra ulaklar oba beylerine haber ulaştırmak için atlanmışlardı. - Nezihe Araz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ulak çıkarmak

Birleşik Kelimeler: özel ulak, el ulağı

ALIM

[isim]

  • Alma işi

[mecaz]

  • Kurum, çalım, gurur

[mecaz]

  • Çekicilik

    O ne eda, o ne alım, o ne çalım! - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: alım çalım, alım satım, dış alım, ön alım, spot alım, zor alım, destekleme alımı

AKIM

[isim]

  • Akma işi

[fizik]

  • Hava, su vb. akışkan maddelerin veya elektrik yüklerinin belli bir yönde akışı, yer değiştirmesi, cereyan

    Gecenin hummalı sessizliği kulaklarında yüksek voltajlı bir elektrik akımı gibi vınlıyordu. - Attila İlhan

  • Sanatta, siyasette, düşünce hayatında ortaya çıkan yeni bir görüş, yöntem, hareket, cereyan, tarz

    Gerçekçilik akımı.

[coğrafya]

  • Debi

Birleşik Kelimeler: akım azalışı, akımölçer, akım ölçümü, akımtoplar, akım trafosu, alternatif akım, aşırı akım, bağımlı akım kaynağı, dalgalı akım, dalgalı akım üreteci, doğru akım, fotoakım, paralel akım, boru akımı, hava akımı, indükleme akımı, kol akımı, korozyon akımı, kültür akımı, trafik akımı

ILIK

[sıfat]

  • Soğukla sıcak arası, ne soğuk ne sıcak

    Galip ıssız bir gece içinde, ılık bir bahçede, bir havuz kenarında yanan bir meşaledir. - Asaf Halet Çelebi

KULU

[isim]

  • Konya iline bağlı ilçelerden biri

KUMA

[isim]

  • Aynı erkekle evli olan kadınların birbirine göre adı, ortak

    Orada kimseyi kıskanmamışken bu sonuncu kumasını büyük mesele yaptı. - Refik Erduran

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kuma olmak

KAMU

[isim]

  • Halk hizmeti gören devlet organlarının tümü
  • Bir ülkedeki halkın bütünü, halk, amme

    Çevre koruması sorunları İsveç kamusunun bilincine ve hatta bilinçaltına sinmiş. - Haldun Taner

[sıfat]

[eskimiş]

  • Hep, bütün

    Biz kimseye kin tutmayız / Kamu âlem birdir bize - Yunus Emre

Birleşik Kelimeler: kamu davası, kamu denetçisi, kamu diplomasisi, kamu düzeni, kamu eczacısı, kamu görevlisi, kamu güvenliği, kamu hizmeti, kamu hukuku, kamu idaresi, kamu kesimi, kamu kurumu, kamuoyu, kamu personeli, kamu sağlığı, kamu sektörü, kamu tanrıcı, kamu yararı, kamu yönetimi

ULAM

[isim]

  • Aralarında herhangi bir bakımdan ilgi veya benzerlik bulunan şeylerin tümü, makule, kategori

    İnsan üstüne düşünenlerin hepsi, her iki ulamda da yetkinliğe az rastlandığı görüşünde birleşirler. - Azra Erhat

[felsefe]

[mantık]

  • Nesnel gerçekliğin ve bilginin en genel ve temel özelliklerini, ilişkilerini yansıtan temel kavramların her biri, nicelik, nitelik, bağıntı, makule, kategori

Birleşik Kelimeler: ulam ulam

AYIK

[sıfat]

  • Sarhoşluğu veya baygınlığı geçmiş olan

    Şimdi konuşacağımız konuyu ayık kafayla konuşmak daha doğru olur. - Ayşe Kulin

[zarf]

  • Sarhoşluğu geçmiş bir biçimde

AYLI

[sıfat]

  • Üzerinde ay biçimi bulunan

    Üzerlerinde kırmızı aylı beyaz bayrakların sallandığı geniş çadırların önünde öteye beriye gidip gelen doktorlar dolaşıyor. - Nazım Hikmet

  • Ay ışığı olan, mehtaplı

    Gölün üstünde güneşin doğuşuna batışına, aylı gecelere doyum olmuyordu. - Necati Cumalı

[halk ağzında]

  • Gebe