UYDURMASYON Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

UYDURMASYON harflerini içeren 5 harfli 52 kelime bulunuyor. 5 harfli UYDURMASYON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DOYUM12, DUYUM12, YUDUM12, DOYMA11, DOSYA11, DUYMA11, YURDU11, DORUM10, DOMUR10, DUMUR10, DUYAR10, DURUM10, RADYO10, SOMYA10, SOYMA10, UYUMA10, YUNUS10, YUMRU10, YORUM10, YOSMA10, YOSUN10, DONMA9, DONAM9, DUMAN9, DURMA9, MUSON9, MADUN9, SONDA9, SOMUN9, SORUM9, SUNUM9, SUDAN9, YUNMA9, YOMRA9, YONMA9, YORMA9, DONRA8, MASUN8, MASON8, MASNU8, NAMUS8, RADON8, SORMA8, SORUN8, SUNMA8, SAMUR8, UNSUR8, MARON7, ORMAN7, ROMAN7, SONRA7, SONAR7

MARON (Kelime Kökeni: Fransızca marron)

[isim]

  • Kestane rengi

[sıfat]

  • Bu renkte olan

ORMAN

[isim]

  • Ağaçlarla örtülü geniş alan

    Bütün evi bir ormanmış gibi rahatça ve her anlamda kullanabiliyorlardı. - Ayla Kutlu

  • Bu ağaçların bütünü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • orman gibi
  • orman taşlamak

Birleşik Kelimeler: orman çayırı, orman dizisi, orman evi, orman gülü, orman işletmesi, orman kaçkını, orman kanunu, orman kebabı, orman kibarı, orman koruma memuru, orman köylüsü, orman köyü, orman kuşağı, orman sarmaşığı, orman sıçanı, orman tavuğu, orman yeşili, deli orman, tropikal orman, vahşi orman, yağmur ormanları

ROMAN

[isim]

  • Çingene

[isim]

  • İnsanın veya çevrenin karakterlerini, göreneklerini inceleyen, serüvenlerini anlatan, duygu ve tutkularını çözümleyen, kurmaca veya gerçek olaylara dayanan uzun edebî tür
  • Bu türde yazılmış eser

    Bu, ihtiyar kitapçıdan alıp evde bayıla bayıla okuduğu küçük hissî romanlardan biriydi. - Osman Cemal Kaygılı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • romanı yazılmak

Birleşik Kelimeler: çizgi roman, ırmak roman, nehir roman, polisiye roman, resimli roman, tarihî roman, tarihsel roman, tefrika roman, köy romanı

SONRA

[zarf]

  • Daha ileri bir zamanda, müteakiben, önce karşıtı

    Önce parasız temsiller verilirken sonra paralı verilmeye başlandı. - Metin And

  • Daha uzak ve ileri bir yerde

    Bahçeden sonra geriye dönerek biraz da sokaklarda dolaştık. - Reşat Nuri Güntekin

  • Makam, sıra, değer ve önemde arkada oluşu bildiren bir söz
  • Yoksa, aksi hâlde

    Tembellik etmesin, sonra sınıfta kalır.

[isim]

  • Arkadan gelen bölüm veya zaman

    Bunun sonrası yok. Bu işi sonraya bırakmamalı.

Birleşik Kelimeler: az sonra, milattan sonra, neden sonra, okul sonrası

SONAR (Kelime Kökeni: Fransızca sonar)

[isim]

  • Batmış olan nesnenin, yüzeye yakın balıkların yerini ve durumunu yansılanan ses dalgalarıyla belirleyen sistem
  • Bu sistemden yararlanılarak yapılmış, denizaltılarda kullanılan cihaz

DONRA

[isim]

[halk ağzında]

  • Saç kepeği, kaş konağı
  • Kalınlaşmış, tabaka durumuna gelmiş kir

MASUN (Kelime Kökeni: Arapça maṣūn)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Korunan, korunmuş

    Poyrazdan masun bir kulübe göreceksin. - Sait Faik Abasıyanık

  • Saklanmış

MASON (Kelime Kökeni: Fransızca maçon)

[isim]

  • Masonluk üyesi, farmason

Birleşik Kelimeler: mason locası

MASNU (Kelime Kökeni: Arapça maṣnūʿ)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Sanatla yapılmış (ürün)
  • Aslı olmayan, uydurma, yapma, düzme, düzmece, sahte

NAMUS (Kelime Kökeni: Arapça nāmūs)

[isim]

  • Bir toplum içinde ahlak kurallarına ve toplumsal değerlere bağlılık, iffet

    Fakat durup dururken, kendi yağıyla kavrulan bir genç kız namusuna bu kadar namussuzca iftira olur mu? - Etem İzzet Benice

  • Dürüstlük, doğruluk

    Liyakat ve namusa dayanan zenginliğe düşman değilim. - Mehmet Kaplan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • namusu iki paralık olmak
  • namusuna dokunmak
  • namusuna sinek kondurmamak
  • namusunu temizlemek
  • namusu temizlenmek
  • namusuyla yaşamak

Birleşik Kelimeler: namus belası, namus borcu, namus cinayeti, namus davası, namus sözü

RADON (Kelime Kökeni: Fransızca radon)

[isim]

[kimya]

  • Atom numarası 86, atom ağırlığı 222 olan, hidrojen ve oksijenle karışım durumunda elde edilen, boru yardımıyla sıvı hava içinden geçirilerek karışımdan ayrılan radyoaktif element (simgesi Rn)

SORMA

[isim]

  • Sormak işi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sorması ayıp olmasın (veya sorması ayıp)

SORUN

[isim]

  • Araştırılıp öğrenilmesi, düşünülüp çözümlenmesi, bir sonuca bağlanması gereken durum, mesele, problem

    Türkiye'ye gölge oyununun ne zaman ve nasıl girdiği sorunu üzerine çeşitli yorumlar bulunmaktadır. - Metin And

[mecaz]

  • Sıkıntı veren durum, dert

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sorun çıkarmak
  • sorun etmek
  • sorun olmak

Birleşik Kelimeler: beslenme sorunu

SUNMA

[isim]

  • Sunmak işi

    Ben sadece ballar balından birkaç çeşni sunmaya çalıştım. - Ahmet Kabaklı

SAMUR (Kelime Kökeni: Arapça semmūr)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Sansargillerden, Kuzey Avrupa'da yaşayan, çok yumuşak ve ince tüyleri olan, postu için avlanan küçük hayvan (Martes zibellina)

[sıfat]

  • Bu hayvanın postundan yapılan

Birleşik Kelimeler: samur kaşlı, samur kürk, su samuru