Uy ile Başlayan Kelimeler

UY ile başlayan 151 kelime bulunuyor. Başında UY olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Uy ile biten kelimeler. İçinde uy olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

UYGULAYIMCILIK31, UYSALLAŞTIRMAK23

13 Harfli Kelimeler

UYGULAYICILIK29, UYUŞTURUCULUK27, UYDULAŞTIRMAK24, UYSALLAŞTIRMA22

12 Harfli Kelimeler

UYDURUKÇULUK24, UYDURMACILIK24, UYURGEZERLİK23, UYDULAŞTIRMA23, UYUŞTURULMAK22, UYGULATILMAK22, UYANIKLAŞMAK20

11 Harfli Kelimeler

UYGULAYIMCI27, UYGUNSUZLUK25, UYGARLAŞMAK22, UYDURMASYON22, UYUŞTURULMA21, UYRUKSUZLUK21, UYGULATILMA21, UYSALLAŞMAK19, UYANIKLAŞMA19

10 Harfli Kelimeler

UYGULAYICI25, UYUŞTURUCU23, UYUŞMAZLIK22, UYGARLAŞMA21, UYUMSUZLUK21, UYUZLAŞMAK21, UYARLAYICI20, UYDULAŞMAK20, UYGULAMALI20, UYKUSUZLUK20, UYUTUCULUK20, UYARICILIK19, UYGULANMAK19, UYGULATMAK19, UYUŞTURMAK19, UYAKSIZLIK19, UYDURULMAK18, UYSALLAŞMA18, UYANDIRMAK17, UYARLANMAK14

9 Harfli Kelimeler

UYGULANIŞ21, UYGULAYIM21, UYDURUKÇU20, UYDURMACI20, UYURGEZER20, UYUZLAŞMA20, UYDURMACA19, UYDULAŞMA19, UYGULAMAK18, UYGULANMA18, UYGULATMA18, UYUŞURLUK18, UYUŞUKLUK18, UYUŞTURMA18, UYMACILIK18, UYKUCULUK18, UYDURULMA17, UYARCILIK17, UYANDIRMA16, UYUMLULUK16
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

UYGUNSUZ21, UYAROĞLU20, UYGULAMA17, UYRUKSUZ17, UYGUNLUK17, UYGARLIK16, UYMAZLIK16, UYDURMAK15, UYARINCA15, UYLAŞMAK15, UYUTULMA14, UYARILMA13, UYUKLAMA13, UYSALLIK13, UYRUKLUK13, UYARLAMA12

7 Harfli Kelimeler

UYGURCA18, UYGARCA17, UYUMSUZ17, UYUTUCU16, UYKUSUZ16, UYARSIZ15, UYARICI15, UYAKSIZ15, UYUZLUK15, UYLAŞIM15, UYUŞMAK15, UYDULUK14, UYDURMA14, UYDURUK14, UYUŞKAN14, UYSALCA14, UYLAŞMA14, UYUTMAK12, UYUNMAK12, UYULMAK12
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

UYUYUŞ16, UYUŞUM15, UYKUCU14, UYMACI14, UYUŞUK14, UYUŞMA14, UYUZLU14, UYARIŞ13, UYARCI13, UYANIŞ13, UYMACA13, UYUMLU12, UYARIM11, UYKULU11, UYULMA11, UYUTMA11, UYUNTU11, UYUNMA11, UYUMAK11, UYARTI10
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

UYGUR13, UYGUN13, UYGAR12, UYMAZ12, UYUMA10, UYARI9, UYLUK9, UYMAK9, UYRUK9, UYSAL9

4 Harfli Kelimeler

UYUZ11, UYDU10, UYUM9, UYKU8, UYMA8, UYUR8, UYAK7

UYAK

[isim]

[edebiyat]

  • Şiirde dizelerin sonunda tekrarlanan ve aynı ahengi veren heceler veya aynı görevde olmayan ancak benzeşen sesler, kafiye

Birleşik Kelimeler: iç uyak, yarım uyak

UYKU

[isim]

  • Dış uyaranlara karşı bilincin, bütünüyle veya bir bölümünün yittiği, tepki gücünün zayıfladığı ve her türlü etkinliğin büyük ölçüde azaldığı dinlenme durumu

    Hiç kimse bir diğerinin yerine karnını doyuramaz, hiç kimse bir başkasının uykusunu uyuyamaz. - İsmet Özel

[mecaz]

  • Çevrede olup bitenin farkında olmama, gaflet, aymazlık

[mecaz]

  • Doğada görülen sükûnet durumu

    Kış süresince uykuda olan ağaçlar, baharla birlikte uyandı.

[mecaz]

  • Gerçeği görememe, aymazlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • uyku (veya uykusunu) çekmek
  • uyku basmak (veya bastırmak)
  • uyku dağıtmak
  • uykuda olmak
  • uyku durak yok
  • uyku gözünden akmak
  • uyku kestirmek
  • uyku nedir bilmeden
  • uykusu açılmak (veya dağılmak)
  • uykusu başına sıçramak
  • uykusu bölünmek
  • uykusu gelmek
  • uykusu kaçmak
  • uykusunu almak
  • uyku tutmamak
  • uyku vermek (veya getirmek)
  • uykuya dalmak
  • uykuya varmak
  • uykuya yatmak

Birleşik Kelimeler: uyku apnesi, uyku hastalığı, uyku ilacı, uyku saati, uyku semesi, uyku sersemi, uyku seti, uyku takımı, uyku tulumu, uykusu ağır, uykusu derin, uykusu hafif, ağır uyku, daluyku, deliksiz uyku, derin uyku, ebedî uyku, hafif uyku, gaflet uykusu, kış uykusu, kuş uykusu, öğle uykusu, taş uykusu, tavşan uykusu, tilki uykusu, yaz uykusu

UYMA

[isim]

  • Uymak işi, intibak, riayet, tebaiyet, tevafuk

    Bu karşılaştıklarına uyma yeteneği, en çok kocasıyla ilişkilerinde görünüyordu. - Necati Cumalı

UYUR

[sıfat]

  • Uyuyan
  • Durgun (su)

Birleşik Kelimeler: uyurgezer, uyur göz, uyur uyanık

UYARI

[isim]

  • Herhangi bir konu, sorun üzerine ilgi çekme, ikaz, ihtar, tembih

    Romancının uyarılarından habersiz kaldınız. - Adalet Ağaoğlu

[biyoloji]

  • Organizmada uyarım yaratan güç

Birleşik Kelimeler: erken uyarı

UYLUK

[isim]

[anatomi]

  • Kalçadan dize kadar olan bacak bölümü

    Kalçalarının ve uyluklarının her basamakta aldığı şekil, kalbinde dayanılmaz heyecanlar alevlendiriyordu. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: uyluk kemiği

UYMAK

[-e]

  • Ölçüleri birbirini tutmak

    Ayakkabı ayağına iyi uydu.

  • Renk, biçim vb. yönünden birbirini tutmak, uygun düşmek

    Kravat ceketine uymuş.

  • Zevke, anlayışa uygun düşmek

    Sizin tutumunuz bizim görev anlayışımıza uyuyor.

  • Bir inanca, bir anlayışa, bir duruma veya egemen bir güce uygun davranışta bulunmak, riayet etmek

    Şu acayip sevdaları bırak, muhite uy, zamana uy, hayatını mükemmel kazanırsın. - Peyami Safa

  • Bağlı kalmak, tabi olmak

    Birtakım kayıt ve şartlara uymalıydı.

  • Uygun düşmek, münasip olmak

    Her cihette birbirine uyacak kadın erkek bulmak dünyada kabil değildir. - Hüseyin Cahit Yalçın

Birleşik Kelimeler: uyaroğlu

UYRUK

[isim]

[hukuk]

  • Bir devlete vatandaşlık bağıyla bağlı olma durumu, tebaa
  • Bir devlete vatandaşlık bağıyla bağlı olan kimse, tebaa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • uyruğuna girmek

UYSAL

[sıfat]

  • Başkalarına kolayca uyabilen, sözlerini dinleyip karşı gelmeyen, yumuşak başlı

    Kadın uysal olduğu zaman kuvvetlidir. - Aka Gündüz

[zarf]

  • Başkalarına kolayca uyabilen, sözlerini dinleyip karşı gelmeyen, yumuşak başlı bir biçimde

    Ona vefasızlıkta biraz düşünceli davranmayı yararlı buluyor, yalnızca bulduklarında yeni başkana pek uysal davranıyorlardı. - Memduh Şevket Esendal

UYUM

[isim]

  • Bir bütünün parçaları arasında bulunan uygunluk, ahenk

    Gerçekten de sonsuz bir sessizlik, bir uyum, bir şiir sarmıştı ortalığı. - Nezihe Araz

  • Toplumsal çevreye veya bir duruma uyma, uyum sağlama, intibak, entegrasyon

[biyoloji]

  • Bir cismin görüntüsünü tam ağ tabaka üzerine düşürebilmek için göz merceğinin dışbükeylik derecesini çoğaltıp azaltması olayı, mutabakat

[dil bilimi]

  • Ortak özellikleri açısından sesler arasındaki uygunluk, harmoni

Birleşik Kelimeler: ön uyum, sesli uyumu, ses uyumu, sessiz uyumu, ünlü uyumu, ünsüz uyumu, vokal uyumu

UYARTI

[isim]

[halk ağzında]

  • Uyarmak için söylenen söz, uyarı, ihtar
  • Uyaran kimse veya şey

UYUMA

[isim]

  • Uyumak durumu

    Her zaman, uyumayı düşündüğü anla uykuya dalması bir olan yapısına hayranlık duymuşumdur. - Ayla Kutlu

UYDU

[isim]

[gök bilimi]

  • Bir gezegenin çekiminde bulunarak onun çevresinde dolanan daha küçük gezegen, peyk

    Ay, yerin uydusudur.

  • Türlü amaçlarla yerden fırlatılan ve genellikle kapalı bir yörünge çizerek yer çevresinde dolanan araç

[sıfat]

[mecaz]

  • İşlerini ve davranışlarını daha güçlü birinin isteğine uyduran (devlet, kurum, kimse)

Birleşik Kelimeler: uydu kent, yapma uydu

UYARIM

[isim]

[biyoloji]

  • Bir uyaran karşısında organizmanın gösterdiği tepki, tembih
  • Bir uyarma sebebiyle herhangi bir kasta, salgı bezinde olan açık veya gizli değişme

UYKULU

[sıfat]

  • Uyku gereksinimi olan

    Gözleri her zaman uykuludur. - Sait Faik Abasıyanık

  • Uyku sersemi olan

    Uykulu gözlerini kırpıştırarak çöp tepelerine doğru yürüdüler. - Lâtife Tekin

[zarf]

  • Uyku sersemi olarak

Birleşik Kelimeler: uykulu uykulu